Uzun süren bir araştırmanın sonucunda ortaya çıkan Yahuda'nın Müjdesi kitabından sadece belli bir bölümü hala okunabilir durumdadır. Birçok sayfası kaybolmuş, yok olmuş ve halen tarihi eser kaçakçıları tarafından yüksek fiyatlarda satıldığı tahmin edilmektedir. Kitabın büyük bir çoğunluğunun ortaya çıkmasıyla da sayfaların fiyatlarının şu an astronomik rakamlarda olması tahminidir. Gnostik gruplar tarafından tek sayfasına bir milyon dolar verileceği gri-market'lerde duyurulmuş (Nisan başları 2006), ama bu bilgi gruplar tarafından bir süre sonra yalanlanmıştır (13 Nisan 2006).
Satılmasında sorun çıkınca bir bankanın emanet kasasına kapatılan eski papirüs kâğıtları zamanla yokolmaya yüz tutmuş, şu an da büyük bir çoğunluğu silinmiştir. Orijinalinde 62 sayfa olduğu sanılan eserin 1999 yılında sadece 26 sayfası ve bu sayfaların sadece belli bir kısmı kalmıştır.
Radiocarbon tarihlendirmesine göre 220 - 340 yılları arasında yazılmış olduğu belirlenen eser, okuyan her grup tarafından şu ana kadar değişik bir şekilde yorumlanmıştır.
2000 yılı aşkın bir süredir İncil'i yıpratmaya çalışan yazılar gibi yok olup gitmeye mahkum bir yazı mı yoksa tarihi bir gerçek mi?
"Yahuda İncili" ne yazıyor?
İsa şükran sofrasını kutlayan Onikiler'e aslında bilinçsizce aşağı derecede olan bir tanrıya ibadet ettiklerini açıklıyor, ama bu tanrının kendisini gönderen üstün Tanrı'dan farklı olduğunu öğretiyor. İsa onları güçleri varsa O'nun önünde durmaya çağırıyor; "Ama Yahuda İskariyot hariç onların ruhları onun önünde durmaya cesaret edemediler. Yahuda önünde durabildi ama gözlerine bakamadı, yüzünü yan çevirdi. Yahuda İsa'ya: "Ben seni tanıyorum ve nereden geldiğini biliyorum. Sen ölümsüz alem Barbelo'dan geliyorsun. Ben de seni gönderenin adını söylemeye layık değilim."
"Barbelo," Gnostik ve Hindu öğretilerinde en yüce tanrının ilk tezahürü için kullanılan isim. Demek ki Yahuda İncili, kilise babası Iraneaus'u izleyerek bazı çağdaş araştırıcıların "Barbelo-gnostikler" adını verdiği gnostik gruba ait metinler arasında yer alır.)
Yahuda'nın bu bilge yanıtına karşılık olarak İsa ona kosmos ve göksel düzenler hakkında hiç bir insanın bilmediği bir takım gizli esoterik bilgiler veriyor. Sonra İsa ruhunu hapseden bedenden kurtarması görevini Yahuda'ya veriyor: "sen hepsini geçeceksin, çünkü sen beni saran (bana giydirilen) adamı kurban edeceksin." Böylece Yahuda en sadık havari, hatta gizli gerçekleri anlayan tek öğrenci durumunda gösteriliyor.
"Yahuda İncili" şu şekilde son buluyor: Bazı yazıcılar İsa'yı tutuklamak için dua zamanında dikkatlice bekleyip fırsat kolluyordu. Yahuda'ya gelip ona "Sen burada ne arıyorsun? Sen İsa'nın öğrencisisin." Yahuda onlara istedikleri gibi cevap verdi. Onlardan para aldı ve onu (İsa'yı) onlara teslim etti."
"Yahuda İncili" bambaşka bir din sistemini temsil eder
Yahuda ve İsa adlarının kullanılmasına rağmen, bunların gerçek İsa'yla Yahuda'yla çok az alakası var. Ama katı düalizme dayanan Gnosisçilerin inancının güzel bir örneğidir. Özde tamamen zıt olduğu Eski Antlaşma yaratılış ve insan gerçeklerine aykırı, çok zorla İsa'yla bağlantılar kurmaya çalışan eski bir inanç sistemidir. Gnosisçiler hâlâ vardır, birçokları gibi de hâlâ Mesih İsa'ya sahiplenmeye çalışıyorlar. İnternette yarı Hinduism yarı yeni çağ bu esoterik inanç karışımları şekleriyle incelenebilir.
Yaratılış Öğretileri
Gnosisçilik her yönden Yahudilik ve Hıristiyanlık'tan ayrı bir din kategorisinde bulunur. Reenkarnasyon, çeşitli ilahi güçler ve en üstün "tanrı"dan yayılmalar, v.b. olgularla birlikte evrenin yaratılış hikâyesi temelde tamamen farklıdır. Gnosisçilerin kainatın ve yeryüzünün oluşumu ile ilgili açıklamaları baştan sona mitolojiyle iç içedir.
Hıristiyanların Kutsal Yazıları (Tevrat-Zebur-İncil) maddi-manevi, görünen-görünmeyen her şeyi güçlü sözüyle iyi yaratan ve her şeye egemen olan tek yaratan Tanrı açıklarken, Gnosisçi öğretide madde-mana, aydınlık-karanlık, ruh-beden ve dünya-öte dünya gibi değerler arasında var olduğuna inanılan katı bir düalizm bulunur. "Gnostikler alemi, ışık alemi ve karanlık alemi şeklinde ikiye ayırırlar. Işık alemiyle karanlık alemi arasında bitmek tükenmek bilmeyen bir mücadele ve çekişme vardır. Madde ve maddi olan her şey, yani içinde yaşadığımız dünya, bedenlerimiz ve bu dünyaya ait olan her şey kötülük alemine aittir ve dolayısıyla bizatihi kötüdür. Ruh ve ruhsal olan varlıklar ise ışık alemine aittir ve yapısı gereği iyidir." Ama Kutsal Kitap'a göre Tanrı başlangıçta her şeyi iyi yarattı, ve insanı kendi benzeyişine göre yarattı. Sonradan insanın yaratanına karşı günah işlemesiyle dünyaya kötülük ve ölüm girdi.
Gnosisçi evren bilimi dişi olan yaratıcı prensibini ikili olarak açıklar. Hatta Gnosisçilere göre iki İlahi Anne vardır. Onlarda daha yüce olan, Barbelo, aşağıdaki alemlerdekilerin kurtuluşu için inebilen, tanımlanmaz orijinal Veli'nin yaratıcı düşüncesidir.
Hıristiyan Kutsal Yazılar günaha bulaşmış insanlığın ancak Kurtaran Tanrı'nın sağlayacağı geçerli olan tek bir kurbanla kurtulabileceğini öğretirken Gnosisçiler insanın bazı gizli bilgiler öğrenerek kurtulabileceğini öğretir.
"Gnosisçiler, insanlığın gizli bir bilgiyle kurtulabileceğini vurgulayan değişik dini hareketlerin yandaşlarıydı... Bütün Gnosisçiler maddeyi kötü kabul eder. Ancak kurtulacak olan belirli ‘ruhsal' bireylerinde ilahi pırıltılar gizlidir. Bu ruhsal bireyler göksel geçmişlerinden habersizdir. Tanrı'nın gönderdiği kurtarıcı onlara kendileri, geçmişleri ve kaderleri hakkında gizli bilgi (gnosis) şeklinde kurtuluş getirir. Böylece ruhsal bireyler ölümle bedenlerine hapsolmaktan kurtulur, düşman cinlerin kontrolündeki dünyevi bölgeden güvenle geçip yeniden Tanrı'yla birleşir.
Kutsal Kitap'a göre kurtuluş tek Tanrı'nın İsa Mesih aracılığıyla tarihsel müdahalesi sayesinde gerçekleşiyor. Çünkü Tanrı sevgidir. Tanrı'yı biz sevmiş değildik, ama O bizi sevdi ve Oğlu'nu günahlarımızı bağışlatan kurban olarak dünyaya gönderdi. (İncil: 1Yu.4:8-10).