Dünyanın yüzölçümü olarak en küçük ülkesidir. Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanır. Devlet başkanı olarak Papa'nın sözleriyasa hükmündedir. Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan Devleti'nin de başkanı olur. Papa yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır. Vatikan'ın, 100 kişilik İsviçre vatandaşı ve Katolik olması şart olan geleneksel giysili muhafızlardan oluşan küçük bir ordusu vardır.
İtalya'nın tarihiyle hemen hemen aynı tarihe sahip olan dünya Katolik dininin merkezi kabul edilen 0.44 km karelik alana sahiptir. Pontificio ruhban sınıfı tarafından yönetilir. Devlet başkanı Papa'dır.
1929'da İtalya Devleti'yle Kilise arasında Laterano Antlaşması antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla ülkenin resmi dininin Katolik dini olduğu veRoma'nın kutsal bir şehir olduğu ilan edildi.
Vatikan
Papa'nın kabul günü genellikle kışın haftada bir kez çarşamba günleri Vatikan şehrinde, yazın ise Roma'ya yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Castel Gondolfo'da gerçekleştirilir. Bu genel kabul gününe katılmak için Prefetto della Casa Pontificia, 00120 Città del Vaticano adresinde bulunan büroya başvurmak gerekir. Katolik dinine mensup olanların bağlı olduğu kiliseden bir yazı getirmesi istenmektedir. Papa'nın kabul gününe katılacak kadınların, uzun kollu, başı kapalı, koyu renkli veya dikkati çekmeyen sade giysilerle; erkeklerin ise koyu renkli ceket ve kravatla katılmaları gerekmektedir
Vatikan şu anda dünyanın en zengin devletlerinden biridir. Ünlü Vatikan uzmanı Peter Hebblethwaite’nin dediğine göre de bu devlet hiç bir özel girişimcinin ya da kapitalistin baş edemeyeceği kadar katı “Sosyalistce” kurallarla yönetilmektedir. Aynı uzmana göre bu nedenle Vatikan yeryüzündeki tek Sosyalist Tanrı–Devleti sayılmalıdır. Gerçekten de Vatikan’da hiç bir devletin yapamayacağı bir “sistem” ve yönetim anlayışı yürürlüktedir. Gördükleri işe göre dünyada en az maaş ve ücret alan insanlar buradadır. Buna rağmen toplam 1000 kişiyi geçmeyen Vatikan bürokrasisi, 2500 işçisiyle dünyanın en kalabalık dinsel topluluğunu (yaklaşık 900 milyon) hiç bir aksama olmadan yönetmektedirler. Bu gerçeği yeni öğrenen bir Amerikalı zengin kendini tutamamış ve “Aman Tanrım! Meğer dünyanın en kârlı şirketi Vatikan’mış” deyivermişti. 600 kişinin yönlendirdiği 900 milyon insan koşulsuz olarak Vatikan’a bağlıdırlar ve onun emirlerine tabidirler. Dahası, onu korumak, geliştirmek ve gerçekte daha da zenginleştirmekle yükümlüdürler. Bu emeklerine karşılık Papa’dan alabilecekleri tek “gelir” her Pazar günü, Papa’nın onlar adına yaptığı şükran “Duası”dır, o kadar.
Vatikan’ın doğrudan ya da dolaylı olarak sahibi olduğu veya yönlendirdiği günlük, haftalık ve aylık 200’den fazla gazete ve dergi, 154 radyo istasyonu veya emisyonu, 49 TV kanalı veya kablolu yayını bulunmaktadır.
Bütçesi; katoliklerden kesilen kilise vergisi, aidatlar, bağışlar, şirket gelirleri, hisse senedi-tahvil-bono gelirleri, bankacılık ve faiz gelirleri, hediyelik eşya satışlarından elde edilen gelirlerle basın yayından elde edilen reklâm gelirlerinden oluşmaktadır
Vatikan'da etkileri ve güçleri tartışılamayacak başlıca birkaç akım vardır. Bunlardan ikisi laik, diğerleri dinsel niteliktedir. Laik akımlar Opus Dei(Tanrı’nın Eseri)'yle Malta Şövalyeleri’dir.
Domeniken tarikatı: Domeniken kelimesi latinceden Türkçeye çevrilmiştir, asıl telaffuzu Domenicani'dir. Domenicani kelimesi, üç şekilde kullanmaktadırlar.
•Domenicani tarikatı adını kurucusu olan Aziz Domeniko tarafından almıştır.
•Domenicani İtalyanca'da Pazarcılar diye geçer. Pazarcılar kelimesinden anlaşılabileceği gibi bu tarikata bağlı olan rahipler, her pazar kilisede vaaz vermektedirler. Vaaz işlemi her rahip için zorunlu tutulmuştur. Böylece
İncil'i ve Tanrı'nın söylediklerini insanlara daha iyi anlatabilmektedirler.
•Domenicani kelimesini Latinceye çevirdiğimizde "Domini-Cani" "Tanrı'nın Köpekleri" anlamı ortaya çıkmaktadır. Bu kelimeyle domeniken tarikatının Tanrı'nın hizmetlileri olduğu ve Tanrı için çalıştıkları ifade edilmek istenmektedir.
Domeniken Tarikatı'ndaki rahip ve rahibeler, kendilerini Meryem'e adamış din adamlarıdır. Bunlar için en önemli husus, kurum olarak Kilise’nin sürekliliğinin korunması ve her koşul altında savunulmasıdır. Dominikenler, Kiliseye öncelik prensibine dayanan tarikattır.
Fransiskenler: Yoksullardan yana, din adına karşılıksız çalışan keşişler topluluğudur. Adlarını kurucusu olan Assisili Aziz Fransua'dan almıştır.
Cizvitler tarikatı: Katolik aleminin entelektüelleri olan Cizvitler için önemli olan Papalık Makamı'dır. Papaların kendileri veya Kilise'nin kendisi değil, Papalık Makamı'nın korunması ve savunulması öncelik taşımaktadır. Ayrıca bu tarikat papalık makamının korunması için kendi bankası olan Dünya Bankası'nı kurup tüm gelirini bu makamı güçlendirmek için kullanmıştır.
Katolik Kilisesi veya Roma Katolik Kilisesi, ruhani başkanı Roma Başpiskoposu (Papa) olan, en fazla cemaate sahip Hıristiyan mezhebi. Dünyada yaklaşık 1,2 milyar mensubu vardır. Katolikler yoğun olarak Güney Amerika'da ve Avrupa'nın güneyinde bulunurlar.
Katoliklik, Kutsal Ruh'un kaynağı, İsa'nın tanrısal yönü, geleneklere verdiği önem, dini törenler ve Havari Petrus'un halefi kabul ettiği Roma Başpiskoposu'na (Papa) verdiği ayrıcalıklarla diğer Hristiyan mezheplerinden ayrılır. Papa'nın yanılamayacağı 1870'de alınan bir kararla resmileşmiştir.
•Katolik Kilisesi azizlere ve Meryem'e diğer kiliselerden daha fazla kutsiyet verir.
•Sadece erkekler papaz olabilirler. Evlenemezler, cinsel ilişkide bulunamazlar.
•Katolik Kilisesi boşanmaya, kürtaja ve suni döllenmeye karşıdır.
•Günah çıkarma çok önemli bir yer tutar.
Katoliklik de Ortodoksluk gibi 4. Ekümenik konsil olan istanbul Kadıköy Konsili (Kalkedon Konsili)'nin kararlarını tanıyan bir kilisedir ancak Ortodoks Kilisesi sadece ilk 7 konsili tanımış, bundan sonra yapılanları geçersiz saymıştır. Oysa Katolik kilisesi 20 Konsilin kararlarının da bağlayıcı olduğunu savunur.
Geçmişte, İtalya Devleti ile Kilisenin ilişkileri dönüşümlü olmasına karşın, İtalya Krallığı kurulduktan sonra "Özgür Devletin İçinde Özgür Kilise" prensibini kabul etmişlerdir. Dolayısıyla, devlet, kiliseye sonsuz özgürlük verirken kontrolü de elden bırakmamıştır. 1929'da İtalya Devleti ile Kilise arasında "Patti Lateranensi" diye adlandırılan bir anlaşma imzalanır. Bu anlaşma ile Katolik dini ülkenin resmi dini ve Roma'nın kutsal bir şehir olduğu ilan edilir.
Bugün İtalya'da katolik dininden sonra en önemli ikinci din 2.000.000'den fazla kişi ile müslümanlıktır. Bunun nedeni, özellikle Kuzey Afrikadan ve son zamanlarda Balkanlar ile Orta Doğudan gelen göçlerdir. Ülkede, valdesi, metodist, battisti, luterani gibi farklı gruplara ayrılan protestanların sayısı 200.000, yahudilerin sayısı 36.300, budistlerin sayısı 30.000, ortodoksların sayısı ise 20.000 civarındadır. 'Testimoni di Geova' diye adlandırılan ve katolik dininden ayrılan bir gruba mensup kişilerin sayısı ise yaklaşık 300.000'dir.
Bugünkü Vatikan, yerleşim alanı itibariyle, kalın surlarıyla birlikte 44 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Çevresindeki surlar bir saatte dolaşılabilir. 1527’de İspanyolların işgaline uğrayan Vatikan’ın yıkılan surları ve binaları yeniden inşa edilmişlerdir. Vatikan’ı İsviçreli Katolik askerler, geleneksel giysileri içinde korumaktadırlar. Ünlü Devlet kuramcısı Makyavel, aynı zamanda “prens” olan Papaların kendilerini paralı asker olan İsviçrelilere korutmasını sert bir dille eleştirmişti. Ona göre bu paralı askerler, kendilerine daha fazla para veren düşmanlara Papa’yı satabilirlerdi. Makyavel’in dediği doğruydu. Nitekim bir kaç kez Papalar, İsviçreli askerlerin ihanetine uğramışlardı. Ama yine de Papalar kendilerini İsviçreli paralı askerlere korutmaktan vazgeçmemişlerdi. Nedeni de çok ilginçti. İsviçreli paralı askerler ihanet etseler bile Vatikan’ın hiç bir sırrını açıklamıyorlardı. Vatikan’ı gizemli bir Kilise–Devleti yapan budur işte. Öğretiye göre “Vatikan’da öğrenilen sırlar öbür dünyada bile açıklanmaz.” Vatikan’ın sırlarını açıklayanların ve nesiller boyunca ailelerinin canları ve malları güvenlikte olmaz. Çünkü Vatikan gerçekten de inanılması güç sırları barındıran, gizli geçitleri, şifreleri ve yeraltı yollarıyla tam anlamıyla “esrarengiz” sayılan bir yerdir ve bu şöhretini de yüzlerce yıldır sadece kendisine sakladığı sırlarının başkalarınca öğrenilebilmesini önleyerek edinmiştir.
Vatikan’ın ve Papalığını tarihi sayısız cinayet, entrika ve skandalla doludur. Vatikan’da gece sapasağlam yatıp sabaha ceset olarak kaldırılmak su içmek kadar olağan bir durumdur
Vatikan’ın servetinin tam olarak ne kadar olduğu hiç bir zaman açıklanmayan bir sırdır. Yıllık gelirleri bazı kalemlerde açıklanır, yaptığı açıklamalar biraz da abartılarak gösterilir ancak mal varlığı tam olarak asla açıklanmaz. Vatikan tam bir “Bezirgan” gibidir; daima gelirlerinin azlığından yakınır ama ilginçtir ki her geçen yıl biraz daha zenginleşir, biraz daha fazla para kazanır. Vatikan maliyesi yılda iki kez incelenir. Mali komisyonda kardinaller vardır ve başkan da (Prefektür denir) Amerikalı Kardinal Edmund Szoka’dır.