Doğunun Yıldızı ve Mısır'ın 4. Piramidi olarak da tanınmaktadır.Bütün zamanların en güzel sesli şarkıcısı olarak anıldığı Mısır'da 20. yüzyılın başında doğdu. Dakhaliye Eyaleti'nin Sinbillaveyn yerleşimi yakınlarındaki TamayZahayra köyünde fakir bir imamın çoçuğuydu. Küçük yaşlarda çevre köylerde -kızların topluluk içinde okumaları hoş karşılanmadığından- erkek kıyafetiyle ilahiler okuyarak tanınmaya başladı. Babası tarafından keşfedilen sesinin ilk eğitimini Kuran-ı Kerim okumayı öğrenerek yaptı.
Daha sonra 1920'lerde Kahire'ye babası tarafından, Şeyh Ebu'l Ala'nın yanına ses eğitimi için götürüldü. Kahire'de kısa sürede ünlenerek Şair Ahmed Rami, Muhammed Abdülvahab gibi sanatçıların arasına karıştı. Önceleri, Türk tarzıyla şarkılar okuyan Mısırlı Münire'tül Mehdiye ile bitmeyen bir yarış içindeydi. Ama zafer Ümmü Gülsüm'ün oldu ve otuzlu yılların başına gelindiginde Mısır'ın bir numarası olmuştu bile.
Önceleri Mısırlı aristokratların evlerindeki gece toplantılarında şarkılar söyleyerek seçkin çevrelerin arasına girmeyi başardı. Ümmü Gülsüm, kendisini olduğundan farklı hiç göstermedi ve köylü geçmişinden asla utanmadı. Bu doğallığı daha da sevilmesine neden oldu.
Mısır Kralı Faruk döneminde kralın doğum gününde şarkılar okuyacak kadar saray çevresinde el üzerinde tutuldu. Sesi erkekle hanım sesi arasında bir ses olarak tanımlandı. En ünlü Mısırlı besteciler ona şarkı yapmak için yarışırdı. En çok ünlü şair Ahmed Rami'nin sözlerini yazdığı eserleri seslendirdi.
Mısır'da geniş halk kitlelerine ulaşmak için sinemayı ustalıkla kullandı ve o dönemde bütün Ortadoğu ve Türkiye'de de gösterilen altı filmde başrol oynadı. Mısır Radyosu ile yaptığı ve her ayın ilk Cuma gecesi (yani Perşembe gecesi) saatlerce sürecek canlı konser programlarıyla ününün doruğuna ulaşmayı başardı. Böylece kendisini konserlerinde izleyemeyecek kadar yoksul olan halkına ulaştığı gibi Fas'tan Türkiye'ye kadar olağanüstü büyük bir coğrafyada sesini sevenlerine duyurdu. Konserleri unutulmazdı, şarkı söyleyeceği saatlerde Arap ülkelerinin liderleri konuşma yapmazdı. Sokaklar boşalır, halk sokaklara çıkarılan radyolarının başında onun sesini dinlerdi.
Krallık rejiminin 1952'de sona ermesiyle Ümmü Gülsüm'ğn bu radyo konserleri kısa bir süre yasaklandıysa da bu yasak yanlışlığın anlaşılmasıyla bizzat Mısır Arap milliyetçilerinin başı ve Ümmü Gülsüm hayranı Andünnasır'ın emriyle kaldırıldı. Arap İsrail savaşlarında büyük bir zafer beklerken Mısır ordularının utanç verici yenilgiler alması onu derinden yaraladı. Mısır'ın kaybettiği maddi zararlar ve daha önemlisi prestijin yeniden Ortadoğu'da kazandırılabilmesi için ülkesi yararına konserler vermek üzere Lübnan, Kuveyt, Tunus, Fas, Sudan, Libya gibi Arap ülkelerinde konserler verdi. Kazandığı yaklaşık 2.5 milyon sterlini mücevherleriyle birlikte olduğu gibi Mısır hükümetine bağışlaması halkının kalbindeki yerini sağlamlaştırdı.
Ümmü Gülsüm Um Kulthum eserini okurkenÜmmü Gülsüm Arap ülkeleri dışında sadece Fransa'da 1967 yılında bir konser verdi.Paris Olympia Konser Salonunda olağanüstü ilgiyle karşılanan bu muhteşem konserin ardından Ortadoğu sazlarıyla bu salonda yıllar sonra eserler icra eden tek sanatçı Bülent Ersoy oldu.
Ümmü Gülsüm sesiyle, yorumuyla, okuduğu bestelerle tam bir İslam-Arap ruhunu dinleyicisine sundu. Şarkılarda sesiyle yaptığı yorumlar eşsizdi. Bu nedenle okuduğu bir bestenin ne kadar sürede biteceği bilinemezdi. Her birinde değişik yerlere yaptığı vurgularla şekilden şekile soktuğu tekrarlamalar seyircisi tarafından bıkmadan dinlenirdi. Verdiği konserler olay olur, halk taşkınlık yapardı. Sahneye çıkıp ellerini hatta ayaklarını öpmeye çalışan hayranlarının fotoğrafları çeşitli internet sitelerinde yer almaktadır.
Ümmü Gülsüm 1975 yılında vefat etti. Kahire'deki cenazesine katılan insanlar yaklaşık 4.5 milyon kişiyle Mısır devlet başkanı Cemal Abdülnasır'ın cenazesine katılanlardan daha çok sayıdaydı.
Muhammed Abdülvahab, Riyad el Sunbati, Muhammed el Kasabci gibi ünlü bestekarların eserlerini yorumladı. Okuduğu üç yüze yakın sayıda besteler arasında Inta Omri, El Atlal, Elf Leyla ve Leyla, Hagartak, El Nil, Ala Beled il Mahbub, Baed Annak,El Hobb Kullu, Tala al Bedru Aleyna,Leilet il Hobb, Ya Masaharny sayılabilir.