İlk kurulduğunda, polis görevi yapan silahlı parti militanlarından oluşuyordu. Toplama kampları kurulup, Himmler tarafından bunların yönetiminden SS sorumlu tutulunca iki ana gruba ayrıldı.
Bunların ilki, Waffen-SS ya da silahlı SS örgütüydü, bu örgüt artık askeri bir yapı almıştı. Ordudan geçmiş subaylar tarafından yönetiliyordu. 1942 yılından sonra askerlik yükümlüsü gençler de burada görev yapmaya başladığı için “parti muhafızı” vasfını kaybetti, normal birliklerden bir farkı kalmadı.
Diğer bölüm ise, Allgemeine SS veya Genel SS. Bu örgüt bir çeşit polis görevi yaptı. SS’lerin soykırım suçu işledikleri iddia edilen bölümü Allgemeine SS’dir. Bunların subayları genelde ordu kökenli değildi.
Her iki bölüme de (önce Waffen-SS’e) yabancı personel alındı. Önce Alman asıllılardan veya Alman milletine akraba uluslardan SS Tümenleri oluşturulurken sonraları çeşitli uluslardan toplam 38 SS tümeni oluşturuldu.
Allgemeine SS birlikleri de bir süre sonra tank, top ve zırhlı araç gibi ağır silahlarla silahlandırılıp yeni tümenler oluşturuldu. Bu birliklere yabancılar ve eski mahkûmlar da alındı. Bu şekilde oluşturulan Oskar Dirlewanger komutasındaki Dilrewanger Tugayı (daha sonra 36. SS Waffen Grenadier Tümeni oldu) ve Bronislav Kaminski komutasındaki Kaminksi Tugayı (daha sonra 29. SS Waffen Grenadier Tümeni oldu) savaş sırasında işledikleri katliam, yağma ve tecavüz ile bilinir.
Gönüllülerden ve Avrupa'nın her yanından zorla görevlendirilenlerden oluşan birlikleriyle, savaşın sonlarına doğru sayıları yaklaşık 900.000'i buluyordu. İdeolojik eğitim sonucunda ss askerleri, dünyayı yöneteceği öngörülen yeni aryan düzenin misyonerleri olduklarına inanıyorlardı. Düşünceleri nazi felsefesiyle şekillendirilmişti, ne uğruna savaşacaklarını biliyorlardı. Çoğu bu düşünce yapısında olmasına rağmen bazıları bu ideolojileri şüpheyle karşılıyorlar, sadece ülkelerini tekrar güçlü yapmak için savaşıyorlardı. Himmler'in nazi ideolojisine ilaveten askerlerine aşılamak istediği şeylerden biride ortaçağ mitolojisinindeki germen soyunun devamı olduklarıydı. Her ne kadar buna askerler pek inanmıyorlardıysa da bu düşüncenin devamı olan ve üzerinde "kurukafa" ve o çağa ait işaretler taşıyan şeref yüzüğü (Totenkopfring) askerler arasında şövalye nişanına eş değerdi. Bu yüzük himmler tarafından kişisel hizmetler karşılığında ödül olarak verilmekteydi. Bu askeri bir simge değil, tamamen Himmler tarafından SS'e atfedilen özelliklerin bir yansımasıydı.
SS'in sonradan kurulma askeri kolu. sadece alman ordusunun ağır silahlara sahip olmasının herşeye sahip olma hırsıyla çeliştiğini fark eden himmler tarafından kurulmuştur. alman ordusu'na göre çok elitmiş gibi bilinseler de bu sadece dış görünüşte kalır.
Waffen SS sanıldığı gibi direk katliam yapmamıştır. Asıl katliamları yapanlar Waffen SS'e bağlı toplama kamplarından sorumlu Totenkopf Division ve gizli devlet polisi Gestapo'dur. Bu birlikler Waffen SS bünyesinde olduğu için elbette dolaylı yoldan katliamlara bulaşmışlardır.
SS'lere insanların acı çekişi karşısında soğukkanlı kalmaları ve başka ırka nefret etmeleri öğretilirdi. En önemli erdemleri "Onurun Sadakatindir" ilkesinden sapmaksızın Führer'e kesin boyun eğme ve bağlılıktı.
SS'e bağlı askerlerin en önemli özellikleri Onurun Sadakatindir ilkesinden sapmaksızın Führer'e kesin boyun eğmeleri ve bağlılıklarıydı.
En zalim Almam subayları
Adolf Hitler
Hermann Göring
Joseph Goebbels
Franz Stangl
Paul Blobel
Ilse Koch
Josef Kramer
Ernst Kaltenbrunner
Friedrich Jeckeln
Oskar Dirlewanger
Odilo Globocnik
Adolf Eichmann
Joseph Mengele
Reinhard Heydrich
Heinrich Himmler