Reptilianlar, David Icke'nin dünyanın ilgisini çekebilecek düzeyde olan açıklamaları ile gündeme gelmiştir. David Icke gezegenin Babil kardeşliği olarak adlandırılan Reptilian insansılar ırkınca kontrol edilen yeni dünya düzeni ile yönetildiğini iddia etmiştir.
David Icke, Reptilian melezlerinin, insan kanı içtiklerinde sürüngenden insan formuna değiştiklerini öne sürmüştü.
Replitan gurubu bir çok ünlü insanı pratik olarak uzun yıllardan beridir süre gelen ve dünyanın Reptilianlar tarafından yönetildiğine dair sayısız komplo teorisi bulunuyordu.
İllüminati örgüt üyelerinin, Reptilian ve insan ırkı melezinden oluştuğu iddiası dünyanın her yerinde haber değeri olmuştur.
David Icke bu konuya bir çok söylemlerinde değinmiştir.
İllüminati: dünyayı kontrolü altında bulunduran topluluk olarak dünyanın her yerinde bilmeyen yok sayılır,
Yüzlerce hatta binlerce yıl önce, dünya dışında olmakla birlikte nereden nasıl ne şekilde geldiği tam olarak bilinmeyen sürüngenimsi bir ırkla eşleşmesi, çiftleşmesi sonucu meydana geldiğini, bazı teorisyenlere göre de Anunakiler tarafından insanlarla melezleştirildiğini iddia ederler.
Ayrıca David Icke, tüm bu söylemlerinin yanı sıra, daha da ileri giderek dönemin liderlerinden de bahseder.
Bunlar aramızdalar. Kan içen, et yiyen, şekil değiştiren vahşi, sinsi, sessiz dünya dışı sürüngen insansılar, soğukkanlı küçük kafalarında tek bir amaç olan insan ırkını köleleştirmek kendi hizmetlerini yaptırmaktı.
Onlar Devlet başkanları Krallar, Kraliçeler, Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, şirket yöneticileri, hatta Oscar ödüllü aktörler ve Grammy ödüllü şarkıcılar ve bir çok tanınmış en yetkili ve mevkii sahibi insanlardır. Onlar Reptilianlar'ın emirlerine boyun eğip etki alanlarına girebilirlerdi.
Bir çok komplo teorisyenlerine göre Annunaki'nin (sürüngenlerin) eski zamanlardan beri insanlığı kontrol ettiğini söylüyorlar. Kraliçe Elizabeth, George W. Bush, Henry Kissinger, Bill ve Hillary Clinton ve Bob Hope gibi isimlerin Reptilianlar etkisinde olduklarını düşünüyorlar. Masonlar ve Illuminati gibi gizli topluluklarının da arkasında olduğunu da iddia ediyorlar. David Icke önceliğinde başlamış sonrasında ise bir çok maceraperest ve araştırmacı yazar tarafından araştırılmaya başlanmıştır.
İlk bilgi olarak nitelendirebileceğimiz, keşifler ise Ufoloji bilimi neticesinde ele alınabilmiştir.
Birbirlerinden hiç haberleri olmayan, fakat uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia eden insanlar üzerinden yapılan araştırmalar ve onlara yöneltilen sorular neticesinde, bu insanların birbirine benzer ifadeler verdiklerine, aynı şeylere yakın anlatımlarıyla benzer olaylar ve betimlemeler yaptıklarına şahit olmuşlardır. Yapılan araştırmalar neticesinde Reptilianlar hakkında ortaya atılan çeşitli iddialar söz konusudur.
Bu iddialardan birçoğunu aşağıda sizlerle paylaşacağım.
Reptilian isimli yarı sürüngen görünümünde ki varlıkların inanılmaz düzeyde zeki akıllı olduğu ve insan ırkını kolaylıkla etkisi altına alabildiğinden bahsedilmektedir.
Ayrıca söz konusu varlıkların kendi dünyalarında, kendi yaşamlarında birçok kategoriye, sınıfa ayrıldıkları söylenmektedir. Bu kategoriler arasında en az görülen, bilinen ve kendisini üst varlık olarak niteleyen Drakolar dır.
Bu varlıklar süt beyaz bir renge sahip, kırmızı ve derin ve parlak gözlere sahip ve bedenleri yer yer kahverengi tonlarda oldukları iddialar arasındadır.
Sınıflandırmada biraz daha aşağı kastlara inecek olursak eğer, Bir diğer varlık ise kanatlı Drakolar dır.
Bu varlıkların ilginç özellikleri ise, boyutları diğer birçoğuna göre fazla büyük ve geniş bendenli olmalarıdır. Boyları 3-4 metreye kadar uzanmakta olan kanatlı Drakoların, kuyrukları ve boynuzları da bulunmaktadır.
Ayrıca en önemli özelliklerinden bir tanesi de vücutlarını diledikleri insanın kılığına sokabilmeleridir. Anında değişim sağlayabilirler. Örnek olarak sizin karşınıza en sevdiğiniz eşiniz, dostunuz arkadaşınız veya yakından tanıdığınız bir kişinin görünümüne bürünebilirler.
Reptilianlar DNA'larını nesillerden nesile aktarıp soylarını sürdürürler. Bu süreç çok uzun zamandır devam ediyor, bazı melezlerin günümüzde sadece insan kanı taşıma ihtimalinin çok yüksek olduğu biliniyor. Yaşamlarının ileri evrelerinde Reptilian DNA'sının kendi DNA'ları ile birleşmesi için kaçırılıyorlar. Ardından hemen anında hafızaları silinip tekrar dünyaya gönderiliyorlar.
Reptilian teorisine inananlar, uzaylılar tarafından kaçırıldığını söyleyen insanların aslında bu iş için götürüldüklerini iddia ediyorlar. DNA'larını değiştirip yeniden dünyaya gönderiliyorlar.
Birinin Reptilian insansı melezi olup olmadığını anlamak gayet basit görülüyor. Bunun bir çok yolları var. Örnek olarak erkekse etkileyici yakışıkı bir karizma, kadın ise güzel ve zeki, sanatsal yetenekleri ve bazı kabiliyetleri hatta üstün meziyetleri olan, yoğun yeşil,mavi, ela gözler bunlardan bazılarıdır.
İnsansı Reptilian melezlerinin en önemli kişilik özellikleri de anında fark ediliyor olmasıdır. Dünyanın akıbeti hakkında duyulan derin endişeler gibi. Reptilian'lar tarafından kaçırılıp DNA'ları değiştirilen kişiler artık kendilerini insanlığın bir parçası olarak görmekte zorluk çekebiliyor. Reptilian yaratıklar tarafından kaçırılma olaylarında insanların vücudunda açıklanamayan, tuhaf yara darp ve berelerin olduğu da rapor edilerek bilgi veriyorlar.
En üst dereceden, damarlarında sadece Reptilian kanı dolaşan saf ırk uzun tarihi antik Sümer Babil zamanından beri dünyada var olmaya devam ediyorlar. Orijinal türleri Anunnaki olarak biliniyordu ve dünyanın alt katmanları yeraltı şehirlerinde hayatlarını sürdürüyorlardı. Anunnaki Tanrısı Enki de bunlardan biri olabilir.
Telepatik fizik ötesi güçleri ve yeteneklerini Ay'dan aldıkları enerjiyi alarak en iyi derecede kullanarak insanların kendi gerçeklikleri zannettikleri hologram hayal bir dünyayı yaratabiliyorlar. Zihin kontrolü becerileri sayesinde Anunnaki insan ırkına her zaman özgürlük özgüven ve güç hissi vermiştir.
Reptilian'ların nasıl olup da kraliyet ailelerinin ve dünyanın en güçlü banka ve sermaye yöneticileri, en büyük şirketlerin CEO'larını ellerinde tutukları hep merak konusu olmuştur. Büyük ailelerin içine sızdığı da şöyle açıklanıyor. Bu tür birliktelikler ve çaprazlamalar sadece Antik çağlardan beri saf Reptilian kanı taşıyan belli başlı aileler arasında gerçekleşiyor, özetlersek birleşme (çiftleşme) yolu ile kan aktarımını yapıyorlar.
Annunaki Reptilian'ları, güneşleri Draco ve Zeta Reticuli olan solar sistemlerden dünyamıza geldiler. Reptilian'lar ayrıca farklı zaman ve uzay boyutları arasında da astral seyahat edebilme yeteneklerine sahiptiler. Bu yetenekler onlara ayrıca insanların bilinçsiz bilgisiz bir şekilde doğru kabul ettiği yalanları kontrol etme kabiliyetleride veriyor.
İlk ana saf ırk Reptilian soyu dünyada topluluk koloni oluşturduğunda, onlar zaten doğrudan DNA füzyonu yoluyla insan Reptilian melezi bir ırk soy oluşturabilecek teknolojiye sahiptiler.
İnsan kanı ile beslenmeyi çok seven başka şeyle beslenmeyen ve insan etine olan aşırı düşkünlüklerinin yanı sıra Reptilian'lar insanın negatif ve duygusal enerjisine de bağlanabiliyorlar. Bu açlıklarını gidermek için insan ırkını sürekli bir korku belirsizlik ve kaos ortamında tutmaya çalışmışlardır. İnsanlığın bir çok şeye sebep olduğunu düşündüğümüz bazı olaylara baktığımızda doğal afetler, pandemi, küresel ısınma, savaşlar, açlık ve kaoslar... O zaman bunların sebebi bizler miyiz yoksa. Reptilian'lar bizim böyle düşünmemizi mi istiyorlar? başarabiliyorlar mı ? Reptilian kanı taşıyan dünya liderleri Başkanlar, Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Örgüt liderleri... Bu korkuyu ve endişeyi sürekli diri tutmak istedikleri tavır ve davranışlar içinde olması da günümüzde bir çok örnekleri vardır.
Belirsizlik korku ve kaos insan soyunu kontrol altında tutmayı kolaylaştırıyor. İnsanların bir çoğu liderlerinin peşinden koşup takip etmeyi severek isteyerek kabul edenlerdir. Reptilian'ların negatif enerjiye ihtiyaç duyduklarında doğal afetleri felaketleri hareketlendirecek güce de sahip olduğuna inanılıyor. Ayrıca saf kan Reptilian Annunaki'lerin büyük terör saldırılardan da sorumlu olduğuna inanılıyor.
Reptilian teorisine gerçekten şüphesiz inanan insanlar, Komplo teorisyenlerinin düşünceleri Reptilian'ların sonuç ta insanların arasında daha fazla zaman ve vakit geçirmeye başlayacağını, daha fazla güç elde edeceklerini ve en sonunda kontrolü tamamen ele geçireceklerini düşünüyorlar. Bunu sağlamak için Reptilian'lar, Reptilian İnsan melezi soyu oluşturmak için sürekli olarak çalışmaya devam ediyorlar.
Eğer Reptilian DNA'sının size süper güçler ve imkanlar kazandıracağını düşünüyorsanız bir çok defa düşünün.. Eğer Reptilian meleziyseniz, saf kan ırk Reptilian'ların kölesi olduğunuz kesindir. Çünkü siz bir projenin, planın parçası piyonu olarak özel üretilen birisiniz. Damarlarınızda ne kadar çok Reptilian kanı dolaşıyorsa, onların sizi, siz farkında olmadan telepatik fizikötesi yollarla kontrol etmeleri daha da rahat ve kolaylık sağlıyor. Popülerliği yüksek liderlerin ve üst düzey CEO ve yöneticilerin bazılarının kanlarında Reptilian DNA'sının olduğu düşünülüyor.
İster Reptilian DNA'sı ile doğmuş olsun, ister sonradan birleşme yoluyla bu DNA'yı alanlar bu DNA’nın etkisi altına girmiş oluyorlar zaman içerisinde yavaş yavaş insan ırkından kendilerini tamamen soyutlayacaklardır. Çünkü bu kan kişinin dünyanın eninde sonunda karşılaşacağı sonu bir şekilde hissetmenizi sağlıyor, bu karamsarlık da sizi toplumdan ayırmaya yetiyor.
Son derece seçkin kimselerin dahil olabildiği, İllüminati gibi örgütler her zaman gizemlerini korumuşlardır. Haklarındaki bu gizem ve bilinmeyen sırlar, antik çağlardan bu yana gelen karanlık bilgiler bu örgütlerin Reptilian kaynaklı olduğunu düşündürüyor. Üye toplamak için yaptıkları kan içme ayinleri, yamyamlık ve hatta bazen da insan ve hayvan kurban etme ritüellerinin en büyük amacı sadece saf kan Reptilian üstatlar tarafından verilen süper güçlerden güç alabilmek ve bu gücü kullanmak içindir.
Bu ve buna benzer örgütlerde en önemli şey gizlilik esaslıdır, bu tür örgütlere üye olan üst düzey yöneticiler, süper zenginler ifşa olmayı toplum tarafından bilinmeyi kesinlikle istemezler, hep gizli hatta görünmezlik halde kalmayı tercih ederler. Bunların arasında büyük bankaların yöneticileri, dev finans şirketlerinin sahipleri CEO'lar ve hatta eski ABD başkanları bile vardır. Bu insanlar bu mertebelere gelebilmek için hangi süper güçlerden, destek almış olabilirler. Bunlar Reptilian olan yöneticilerin sahip olduğu kurumlar şirketler, bazı vakıflar ve holdinglerle sınırlı mı?.
Reptilian'lar her zaman yer altındaki şehirlerinde yaşamazlar, bazen da sık sık yeryüzüne çıkıp insan şeklinde karşımıza çıkabilir aramıza da karışabilirler. Bu komplo teorilerine inananlara göre kılık kıyafet ve şekil değiştirme kabiliyeti sadece saf kan Reptilian'lara has bir özellik değildir, bazı melezler de bu kabiliyetin bir çoğuna sahiptirler. Bazı komplo teorisyenlerine göre videoları çekilmiş paylaşılmış kameralara yakalanmış sayısız kılık ve şekil değiştirme videoları bulabilirsiniz. Bu videoların büyük bir çoğunluğu ünlü şahıslara ait şarkıcı, oyuncu, siyasetçi videolarıdır.
Ancak bu videolar Reptilian teorisine inanan büyük bir kesim tarafından kabul görmüyor, hatta reddediliyor. Bu türden videoların teoriyi basitleştirip ucuzlattığını, inandırıcılığını düşürdüğünü söyleyenlerde var. Böyle videoların paylaşılmasının Reptilian teorisine inanan kimseleri küçük ve aptal gösterdiğini düşünüyorlar.
Diğer tarafta temas akımının öncülerinden Polonyalı Prof. George Adamski, ile başladıklarını görüyoruz. Adamski insana benzeyen tanıştığını dile getiren ilk kişidir. Yarı insan yarı sürüngenimsi görüntüsü olan Reptilyanlar en çok bilinen tür olsada Reptilyan ırkınında kendi aralarında birkaç gurubu bulunmaktadır. En çok rastlananlar iki ayağı üzerinde yürüyen vücutları ve yüzleri kertenkele derisine benzeyen, gözleride sarı bazılarında kırmızı renkli dikine çizgilerden oluşan adeta bir yılan gözüne benziyor ve hipnotize etme gücüne sahip yaratıklar olarak belirtilmiştir.
Reptilyanlar çok zeki ve akıllı varlıklar olup aşırı bir bilgi ve birikime sahiptirler. İnsanları etkisi altına alabilirler. Buna şöyle de diyebiliriz, büyü ve sihir etkisi telepati gücüyle konuşurlar ve iletişim kurarlar. Varlılkların kendi aralarında sınıf kast farklılıkları ve hiyerarşiler rütbeleri bulunmaktadır. Bu varlıklar arasında en az görünen tür Drakolar'dır. Drakolar süt beyazı bir ten rengine kırmızı parlayan gözlere sahiptir bunlar kendilerini en üst varlık olarak görmektedirler. Reptilanların vucutları hem enerjik hemde kuvvetli fiziki yapıya sahiptirler en önemlisi de bu varlıklar vücutlarını istedikleri şekle sokabilmeleridir ve insanlara istedikleri biçimde gösterebilirler yani istediği bir hayvanın şeklini alabilir yada daha ilginç olan herhangi bir tanıdığınız eş dost akraba kılığında insanın görüntüsüne bürünebilirler. Bir çok kaynakta bunlara şekil değiştiren olarak da bahsedilir. İnsanların zihnindeki önemli anıları tararlar gözden geçirirler ve o zihinde ki en önemli kişi kimse o kişinin kılığına girmeyi tercih ederler.