Lazkiye, Tuzda lagos

Şenköy'de bulunan tarihî türbesi ve cumbalı evleri ile; ayrıca Görentaş köyü de Suriye ile sınır oluşturan göleti bölgenin önemli turistik yerlerindendir. Lazkiye'nin kuzeyinde Balluran Baraj Gölüvardır. Keseb Köyü ve Şat-ul Ezrak turistler tarafından tercih edilen sayfiye yerlerindendir.

Etnik Yapı
500.000 nüfusun çoğunluğunu Arap Alevileri (Nusayriler) oluşturur. Lazkiye şehrinde yaşayan Türklerin nüfusu 100.000 civarındadır. Lazkiye şehir merkezi kuzeyinden yaklaşık 15 km sonra Suriye Türklerinin, köy ve kasabalardan oluşan yerleşim bölgeleri başlar ve Türkiye sınırına kadar uzanır.

Lazkiye sahil şeridi, neredeyse tamamen liman tarafından kapatılmıştır. Hatay'ın Yayladağı İlçesi Gümrük Kapısından Lazkiye'ye ulaşım son derece kolaylaşmıştır. Çünkü Antakya ile Yayladağı arasındaki Fransızlar zamanından kalan çok virajlı, dar 50 km'lik asfalt yol yerine 35 km'ye düşen 4 şeritli duble yol yapılmıştır. Lazkiye, 1987 Akdeniz Oyunları'na ev sahipliği yapmıştır.

Şat-ül Ezrak ile şehir merkezi arası 12-13 km mesafedir, bu arada çalışan taksiler 100 ila 250 Suriye Lirası arası değişen miktarlarda para isterler.

Lazkiye aynı zamanda bir Akdeniz sahil şehri olduğundan,balığın en güzel örneklerini bulmak ve tatmak mümkündür.bu bölgenin en güzel balığı da lagos tur

Tuzda lagos

Malzemeler: 3-4 kişilik

Balık: 1 kg.
Tuz: Bu tuz sofra tuzundan daha iri bir tuzdur. Bazı süpermarketlerde ya da balıkçılarda rahatlıkla bulunabilir. 700 – 800 gr.
Yumurta: 3 ad.( yumurta akı )
Su: 1/3 çay bardağı


Başlamadan bazı püf noktaları
* Balığı alırken pullarını kesinlikle temizletmeyin. Pullar hem derinin tuzu emmesini, hem de tuzun deriye yapışmasını engelleyecektir.

* Bu yemeği yaparken genelde balığı tuzun üzerine yanlamasına yatırırlar, ben dik olmasını tercih ediyorum, bu bakımdan karın kısmı eğer temizlenirken tamamen açılırsa balığı yatırırken içine tuz emmemesi için karın kısmını içe doğru kıvırın. Bunun kestirme bir yöntemi de şudur ki; balıkçıya tuzda balık yapacağınızı ve temizlerken karnını tamamen yarmamasını söylerseniz balıkçı bunu sizin için çok küçük bir yarıkla halledecektir.

* Tuzu kaplarken yarık, boşluk ve çatlak bırakmamaya özen gösterin.

* Kapladığımız tuzun çok kalın olmamasına özen gösterin.

* Tepsimizin altını önceden alüminyum folye ile kaplarsak daha sonra tuzun tepsiye yapışmasını engellemiş oluruz.

* Fırınımızı tanıyor olmamız her yemekte olduğu gibi bu yemekte de çok önemli, 2. defa yaptığımızda balığın daha suyunda pişmesi yönünde önemli bir yol alacağız.

Yapılışı:
Tuzu karıştırabileceğimiz bir kabın içine dökelim. Yumurta akını yavaşça tuzu karıştırarak dökelim, zira yumurta akı fazla gelebilir. Yumurta akının tuzu çok sertleştirmesini engellemek için karıştırırken çok az su ilave edebiliriz. Bu işi ellerimizle yapabileceğimiz gibi, çırpma teli veya mixerle de yapabiliriz.

Tuz bir harç gibi, balığı kaplayacak şekilde yumuşak hale geldiğinde önce alüminyum folye ile kapladığımız tepsinin altına yarım santim kadar yerleştirelim.

Üzerine balığımızı dik duracak şekilde ve karın iç bölgesinin tuzla temasını engelleyecek şekilde yerleştirelim.

Şimdi sıra balığı bu harçla kaplamaya geldi. Dikkatlice balığın her tarafını çok kalın olmamak kaydı ile harcımızla yavaşça kaplayalım.

Her tarafının iyice kapandığından emin olduğumuzda 220 - 225 derece fırınımızda yaklaşık 40 dakika pişirelim.

Fırından çıkardıktan sonra sertleşmiş olan tuzu küçük bir çekiç yardımıyla kıralım tabi kırma işlemine önce yukarıdan başlıyoruz. Bu işlem çok rahat olur balığın pılları alınmadığı için tuz gövdeden çok rahat ayrılır.

Tuzun alt kısmını balığa bir kaide olacak şekilde bırakarak tüm tuzu çıkaralım. Daha sonra balığın derisini üst dikenlerinden yani sırtından kesmeye başlayarak açalım.

Balığın derisi ise, balık kendi suyunda piştiği için çok rahat etten ayrılacaktır. Bu işlemden sonra balığımızı porsiyonlayarak çatal bıçak ve kaşık yardımıyla servis yapabiliriz. Afiyet olsun.

OGÜNhaber