Kösem Sultan

SARAYDAKİ YAŞAMI
Osmanlı tarihinin etkili kadınlarından olan Kösem Sultan, 1590 yılında Yunanistan'da Anastasya adıyla doğdu. Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul'a kızlarağasına gönderildi. 15 yaşındayken Sultan I. Ahmet'e haseki oldu. Keskin zekasıyla padişahı etkisi altına aldı ve bütün saraya nüfuzunu kabul ettirdi.

Hürrem Sultan ile Mahpeyker Kösem Sultan’ın da dâhil olduğu birçok padişah annesinin cariye olarak Topkapı Sarayı’nın haremine girmeden evvel nasıl bir hayat sürdüğü, nerede doğduğu tartışmalı.

PAPAZ KIZIYDI
Onlar, ailelerinden koparılıp Osmanlı Devleti’nin görkemli başkentine götürüldüler. Zekâları, çalışkanlıkları ve güzellikleriyle kaderlerine yön vermeleri ise en önemli ortak noktalarıydı.

Mâhpeyker Kösem Sultan, bir Rum papazının kızıdır. Hırvat olduğu da iddia edilmiştir. Adının Anastasya ve Nasya olduğundan bahsedilen bu kız çocuğu küçük yaşta yetim kalıp Bosna Beylerbeyi tarafından saraya takdim edilmiş, eğitim ve öğretimini müteâkib Sultan Üçüncü Mehmed’in oğlu Birinci Ahmed’e haseki olmuştu.

Kösem Sultan dört erkek doğurdu: Murad, Süleyman, İbrahim ve Kasım. Kızları ise Ayşe ve Fatma'dır.

Kocası ölünce önce tahta geçen kocasının kardeşi Sultan Mustafa ve daha sonra da kocasının başka bir kadından olma oğlu Sultan II.Oaman zamanında devlet işlerinde etkinliği arttı. Fakat Iı Osman yaşı çok genç olmakla birlikte Kösem Sultan'ın devlet işlerine çok karışmasından rahatsız oldu ve muhtemelen annesi Valide sultan Mahifituz Hatice Sultan 'ın da etkisiyle onu eski saraya gönderdi. Genç Osman 'ın tahttan indirilmesi ve tekrar yerine geçen I Mustafa 'nın da tekrar tahttan indirilmesi üzerine tahta nihayet Kösem Sultan'ın kendi oğlu IV Muray çıktı. IV Murat tahta çıktığında sadece 11 yaşındaydı ve Kösem Sultan artık oğlu adına devleti büyük ölçüde yönetmeye başlamıştı.
 
Zamanla Sultan IV.Murat olgunlaşarak annesinin faaliyetlerini bir ölçüde engellemeye başlamışsa da genç yaşta ölümü üzerine tahta Kösem Sultan'ın diğer oğlu İbrahim çıktı ve Kösem Sultan'ın nüfuzu tekrar arttı. İbrahim tahta çıktığında Osmanlı Hanedanı büyük bir krizle karşılaştı. İbrahim hanedanın tek erkek varisi durumundaydı ve acil bir şekilde hanedanın devamını sağlama zorunluğu vardı. Oysa I. İbrahim bir ölçüde dengesiz görünüyor ve kadınlarla olan ilişkilere ilgi duymuyordu. Osmanlı hanedanının devamını sağlama görevi büyük ölçüde Kösem Sultan'a düştü. Oğlunu tedavi amacıyla ülkenin her yanından üfürükçüler getirtti. Bu üfürükçülerin en ünlüsü Cinci Hoca lakabıyla tanınan Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin efendi ydi. Nihayet İbrahim'in tahta çıkmasından 2 yıl sonra çehzade mehmet doğdu, Kösem Sultan buna karşılık olarak Hüseyin Efendi'ye Safranbolu da daha sonra cinci hanı olarak anılacak hanın yapım masraflarını karşılayacak para verdirmiştir. En nihayetinde hanedanın devamı sağlanmış oldu. Hatta Cinci hoca o kadar güçlendi ki Cinci Hoca'nın öldürülmesinden sonra hazineye aktarılan paralar askere cülus olarak dağıtıldı ve bu paralar halk arasında 'cinci hoca akçesi' diye anılır oldu.

EVLAT KATİLİ KÖSEM SULTAN'IN KORKUNÇ SONU
Osmanlı tarihinin en güçlü kadını Kösem Sultan bir akşam üstü boğularak öldürüldü. Ancak adı hiç unutulmadı. O padişah eşi olduğunda henüz 13 yaşındaydı... 27 yaşında ise dul bir Sultandı... Zalimliği ile bilinirdi bir de fakire olan yardımseverliği ile...

5 padişah eskiten, evlat katili olan, Osmanlı hanedanının en güçlü kadını Kösem Sultan'ın bilinmeyen hayatı; iktidarı ve dokunulmaz olmayı seviyordu. Etrafındaki herkesin kendisine tâbi olması onun için çok önemli ve gerekliydi.

I,İbrahim İstanbul'da patlak veren bir isyan sonucunda öldürüldükten sonra yerine Kösem Sultan'ın torunu 6 yaşındaki Sultan IV Mehmet geçti. Önceleri Kösem Sultan'ın nüfuzu devam etti ama bir süre sonra Kösem Sultan'a rakip olan bir başka kadın ortaya çıktı. IV Mehmet 'in annesi Turhan Sultan'la Kösem Sultan arasında kıyasıya bir rekabet başladı. Bu rekabet 3 yıl sürdü ve Kösem Sultan'ın bir gece dairesinde basılarak boğdurulmasıyla noktalandı. Bu olaydan sonra Köprülü ailesinden sadrazamlar iş başına geldi ve Valide Sultanın (Padişahların anneleri) devlet siyasetindeki etkileri sona erdi. Kösem Sultan'ın cenazesi i Sultan Ahmet camii türbesine gömüldü.

Halk Kösem’in yok edilişine çok üzüldü. Geriye Üsküdar’da Çinili Cami denen mütevazı ve güzel külliyesi, şehrin merkezindeki Valide Hanı gibi muhteşem eserler kaldı. “Kadınlar Saltanatı” denen döneminin de ömrü bu kadardı.
OGÜNhaber