Bülbüldağı 'Hz. Meryem ve Ejderler Ülkesi Anadolu'

Burada İsa Peygamber’in annesi Meryem’in yaşadığına ve öldüğüne inanılır. Hristiyanlar yanında Müslümanlarca da kutsal sayılır ve ziyaret edilir, hastalara şifa aranır, adaklar adanır. Kilise’nin Meryem Ana adını alması 431 yılında Efes’te toplanan Ekümenik Meclis’in Meryem’in İsa’yı Tanrı’nın oğlu olarak doğurduğuna karar vermesi ile de bağlı olabilir.

Meryem' in son yıllarını St. Jean (Yuhanna) ile birlikte geçirdiğine inanılan kilise. Hristiyanlar için hac yeridir. Bugüne kadar papalar tarafından ziyaret edilmişliği vardır. Meryem' in mezarının da Bülbüldağı' nda olduğu düşünülür. Efes antik kentin üst kapısının yanından geçilerek çıkılan Meryem Ana ören yerinde, Küçük bir Bizans Kilisesi bulunmaktadır.

Burada İsa Peygamber’ in annesi Meryem’ in yaşadığına ve öldüğüne inanılır. Hristiyanlar yanında Müslümanlarca da kutsal sayılır ve ziyaret edilir, hastalara şifa aranır, adaklar adanır. Kilise’ nin Meryem Ana adını alması 431 yılında Efes’ te toplanan Ekümenik Meclis’ in Meryem’ in İsa’ yı Tanrı’ nın oğlu olarak doğurduğuna karar vermesi ile de bağlı olabilir. Evin bulunuşu da ilginçtir.Meryem Ana' nın kaldığı bu ev, 1967 yılında Papa VI. Paul ve 1979 yılında Papa II. Jean Paul tarafından ziyaret edilmiştir.Vatikan tarafından kutsal ilan edilen Meryem Ana Evi, dünyanın dört bir yanından gelen Hıristiyanların ziyaret ettiği, gözde, Kutsal bir yer olmuştur.
           
Meryemana'nın İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Kudüs'te kalmayıp Efes'e geldiği ve yaşamının geri kalan kısmını burada geçirdiği biliniyor. Bugün yerli ve yabancı, Müslüman ya da Hıristiyan pek çok insan, Bülbül Dağı'ndaki Meryemana Evi'ni bu yüzden ziyaret ediyor. Ancak bilinmeyen, gizemini koruyan bir konu var, o da Meryemana'nın mezarının nerede olduğu.

M.S. 53-56 tarihlerinde misyoner Pavlus Efes kentine geldi ve kaldığı süre içerisinde yörede Hıristiyanlığın yayılması için çalışmalar yaptı. Bu çalışmalar sonucu ise Hıristiyanlık dininin ilk yedi kilisesi kuruldu.

Yedi Kilise, Roma İmparatorluğu döneminde kurulmuştur, her bir kilise kurulduğu yerin Roma dönemindeki adıyla anılır:

Efes (Ephesos) (Selçuk)
İzmir (Smyrna)
Bergama (Pergamon)
Salihli (Sardes)
Alaşehir (Philadelphia)
Denizli (Laodikeia)
Akhisar (Thyateira)


Ayrıca M.S. 435'te Hıristiyanlık'ın üçüncü konsili Efes'te Meryem Ana Evi yakınlarında toplanmış ve İsa ile Meryem'in tanrısal nitelikleri tartışılmıştır. Manisa ilinin Alaşehir ilçesinde bulunan Philadelphia Kilisesi, Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Philadelphia şehrine de adını vermiştir.

Papa II. Jean Paul, 1979'da Kasım ayının son haftasında, Türkiye'ye yaptığı resmi ziyarete gizlice bir gün erken geldi. Ankara'ya geçmeden önce İzmir'e indi ve gizli bir görüşme yaptı. Sonradan vakfa dönüşecek olan mistik, ezoterik bir grupla yaptığı toplantı, Meryemana'nın mezarının yeriyle ilgiliydi.

Papa'nın Türkiye ziyaretinden sonra, İsviçre Basel merkezli Ephesus Foundation adlı vakfın yöneticisi Karl Geschwind, Selçuk Belediye Başkanı Dr. Cahit Tanman'a işbirliği teklif eden bir mektup yazdı. Geschwind, mektubunda Meryemana'nın mezarıyla ilgili araştırmalarda çok ilginç sonuçlara ulaştığını anlatıyordu. Yüz yıldır süren bir iddiayı ama aslında iki bin yıldır uygulanan ritüelleri ve gelenekleri anlatmaktadır. Acaba Meryem Ana, gerçekten Efes'e gelmişmidir..? Üç bin yıllık bir uygarlığın merkezi olan Efes'in yanıbaşında Bülbül Dağı Buranın antik adı Panaya Kapulu'dur. Dağın tepesinde çok eski bir ev vardır. Meryem Ana'nın son yıllarını bu evde yaşadığına ve öldüğüne inanılmaktadır.

Bu evin bulunması da doğaüstüdür. Binlerce km ötede yaşayan bir rahibe  Anne Catherine Emmerich transa geçiyor, Hz. İsa ve Meryem Ana ile ilgili vizyonlar görüyordu. Medyum ve Azize olan Emmerich bu evin yerini, hiç görmediği halde tarif etmişti. Üstelik Emmerich Meryem Ana'nın gizli mezarının yerini de tarif ediyordu. Daha ötesi de var Hz. İsa'nın çarmıhta ölmemiş olduğunu ve Romalı Vali Pilatus'un da içinde olduğu bir komplo sonucunda kaçırıldığını ssöylüyor daha da ötesi Meryem Ana'nın gelini de bir diğer Meryem'di... Kısacası Hz. İsa evliydi... Yaşadığımız çağ "Değişim ve Dönüşüm Çağı"  alışkanlık ve duygulardan, inanç ve geleneklerden, dogmalar ve fanatizmden, dini zorbalık ve cehaletten söz ediyoruz. Dinler tarihinin en gizemli iki insanı, Anadolu'daki Meryem Ana ile öteki Meryem'in öyküsünü yani gelininin öyküsünü. Gizem gittikçe daha çok büyüyor. Öylesine derinleşiyor ki, ciltler dolusu kitap yazılabilir ama kim yazılmadı  ki? Kimbilir, gizli arşivlerde neler saklanıyor? Kimbilir, zaman içinde daha hangi inanılmaz, çarpıcı gerçeklerle karşılaşacağız? Kimbilir, bilmediklerimiz nasıl bilinir olacak.
OGÜNhaber