İnsanlık tarihinin en eski uygarlıklarının bu topraklarda yaşaması, birçok inanca ve kültüre ev sahipliği yapması bu bölgeyi daha zengin ve vazgeçilmez kılmıştır. Yaşadığı depremlerin yıkıcı etkileri Antakya’yı sürekli imar edilen bir kent kılar ve zengin bir mimari anlayış oluşmasına neden olur. Tarih boyunca çok göç alan bir konumda yer alan Antakya’da farklı kültürler bir arada varolur.
Tarihin bu zenginleştirici etkisini günümüz Antakya’sında da çok rahatlıkla görebiliriz. Tüm semavi inançların yüzyıllardır kardeşçe yaşaması kentimiz için bir zenginlik ve övünç kaynağı. Bu zengin oluşumun etkisinde Antakya’nın mutfağı da yansır ve Antakya evlerinde her gün birbirinden lezzetli pek çok yemek pişer.
Yöre mutfağının Anadolu motiflerinden kopmadan, Akdeniz ve Ortadoğu esintileri taşıdığı da aşikârdır. Hatay’ın en önemli kültürü kahvaltı kültürü ile ortaya çıkar. Diğer taraftan, Ege ve Karadeniz kültüründe yer alan sebze ve otlar, doğunun et, güneydoğunun tatlı kültürü Hatay mutfağında bir denge ile oturur.
Malzemeler
Harç malzemeleri;
•1 kilo kıymalık dana eti
•3-4 tane orta boy soğan
•3 tane acısız kırmızı biber
•2 çorba kaşığı domates salçası
•1 çorba kaşığı nar ekşisi
•1 tatlı kaşığı karabiber
•1 tatlı kaşığı yeni bahar
•2 tane soyulmuş ince doğranmış domates
•1 tatlı kaşığı tuz
Hamur malzemeleri;
•2 kilo un
•Ceviz tanesi büyüklüğünde yaş maya
•1 çay kaşığı tuz
Hamuru açmak için;
•1 buçuk su bardağı ay çiçek yağı,yarım su bardağı eritilmiş tereyağı karıştırılır.
Önce tüm harç malzemelerini bir kapta karıştırıyoruz.
Hamur için 1 küçük kase ılık su ile mayayı eritiyoruz. Tepsiye aldığımız mayanın içine unu azar azar katıyoruz. Ardından alabildiği kadar ılık suyu da azar azar katıyoruz ve hamuru kulak memesi kıvamına getiriyoruz.30 dakika üstü kapalı vaziyette hamuru dinlendiriyoruz.
Hamuru cevizden azıcık daha büyük olacak şekilde eşit parçalara bölüyoruz.(elinize yapışmaması için ay çiçek yağına batırarak parçaları bölebilirsiniz) ve bu parçaları da 15 dakika dinlendiriyoruz.
Her bir hamur parçasını ay çiçek ve tereyağı karışımına elimizi batıra batıra elimizle ince ince açarak, uzun rulo seklinde sarıyoruz. Daha sonra bu ruloyu gül böreği şeklinde kıvırıyoruz. Tüm parçaları bu şekilde sarıp fırın tepsisine diziyoruz. Her bir parçanın üstüne 1 çorba kaşığı harcı düzgün bir şekilde yayıyoruz.
Tepsideki böreği önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında 45-50 dakikalık süreyle pişiriyoruz.
Piştikten sonra yanında taze nane, yeşil biber ve limon ile servis ederiz.
Ayrıca, yanında yine yöremize özel Lebniye çorbası çok iyi gidiyor..