2 gün önce bir inşaat startı verildi. Önce şaka zannettim. Zira olamaz, kimse böyle bir aymazlık yahut yaşadığı şehre ihanet edemezdi.
Hem de paraya hiç ihtiyacı olmayan kişiler yapmazdı, yapamazdı bunu…
Kastamonuspor'un Kuzeykent’deki İsmail Dikmenli Tesisleri'ni bilmeyenimiz yoktur.
Bu memleketin sayesinde sermaye edinip iş adamı statüsüne girmiş bir inşaat firması şantiyesini kurdu bile.
Bana ilk fotoğraf geldiğinde yukarıda da belirttiğim gibi "bu şaka" demiştim.
Sonra baktım iki ortaklı bir arsa…
Ortakları da karşı çıkmamış demekki ki inşaat gerçekmiş.
Tam takımın toplanacağı, ligin kalan kısmına ve en önemlisi Play-Off'a hazırlanacağı zaman.
Sessizliğe, morale en çok ihtiyaç duyduğu zaman inşaat başlatıldı.
Bugün tesislere gittim iş nasıl bir bakayım, orada oturan insanlar ne diyor öğreneyim diye.
Oradaki site sakinleri de çok rahatsız olmuşlar ve inşaatın durması için Belediye Başkanı'na gitmişler. Aldıkları cevap: "Bizim yapabileceğimiz bir şey yok, önceki dönem Belediyesi buraya ruhsat vermiş.."
Kimse kusuruma bakmasın, darılmaca - gücenmece yok…
Önceki dönem Belediye Başkanı bu arsayı neye karşılık verdi, nasıl oldu bilmem. Fakat bu ihanete ortaklığın ilk adımıdır.
Ya mevcut Belediye Başkanı ve yönetimi bu konuya neden sessiz kalıyor?
Mesela imarda değişiklik yapılabilir mi bilmem ama inşaatın durması için arsa takası neden konuşulmaz, düşünülmez?
Kıymetli yetkililer,
Derdimiz memleket, şayet sizin de derdiniz memleketse birlikte seslenelim, birlikte hareket edelim.
Bu inşaatın sahipleri, ortakları…
Sizi "olmadığını düşündüğüm vicdanınız" ile baş başa bırakıyorum.
Belki yaptığınız işin ne kadar sorunlu olduğunu, memlekete nasıl bir ihanet olduğunu, bu inşaatın o tesislere ve oyunculara ne kadar zarar vereceğini, Kastamonuspor'un belki play-offlarda başarısının önüne sizin hırsınızın geçeceğini biz değil "vicdanınız" söyler.
Bu memleket atılan bu kazığı ne unutur ne unutturur.
İkinci yazımda aklımdaki deli soruları soracağım. İnşallah cevap alabilirim…
Yarın ki yazımı takip etmeyi unutmayın.