Korona Günlükleri

Biraz da aklımızı yitirme yönüne doğru gidiyoruz. Can sıkıntısından bütün gün ne bulursak yiyip sonra spor yapmaya çalışıyoruz. Milletçe göbeklendik desek yeridir. Şaka bir yana umarım hepiniz iyisinizdir ve süreci sakinlikle, sabırla geçiriyorsunuzdur.

Bütün düzenimiz bozuldu. İşler bozuldu, ekonomi bozuldu, rutinlerimiz bozuldu ve söylentiler bu savaştan çıktığımız zaman hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yönünde. Sadece Türkiye ekonomisin değil bütün dünya ekonomisinde ciddi bir dalgalanma var. Bu dalgalanma Türk Devleti için belki de dünyadaki yerimizin daha farklı daha güçlü bir yer olacağı yönünde. Anlaşılan yatırım yapmak isteyenler sağlık, gıda ve internet sektörleri üzerine yatırımlarını düşünebilir. Bu olayları yaşayan dünyanın bundan sonra her zaman daha temkinli olacağını ve olası bir sonraki krizi daha hızlı atlatabileceğini düşünüyorum.

Pastadan paylarını alan, amaçlarına ulaşan kimselerin de ne zaman tedaviyi dünyaya sunup, gündelik hayatlarımıza bizi döndüreceklerini merak ediyorum. İnsanlar evde kaldıkça daha çok düşünme fırsatı buluyor ve bir sürü komplo teorileri üretebiliyoruz. Ben de şahsen bunun bilinçli bir saldırı olduğuna ve birçok amaç için yapıldığına inanan kesimdenim.

Geçtiğimiz günlerde ''Corona virüsü Charles Lieber tarafından ABD’de üretildi ve Çin’e satıldı iddiası gerçek mi?'' başlığı altında birçok haber gündeme bomba gibi düştü. Haberin içeriğine göre ABD’li Harvard Üniversitesi Profesörü Charles Lieber bu virüsü labaratuvar da üretmiş ve çine 1.5 milyon dolara satmıştı. Haberler çok geçmeden yalanlandı ve profesorun tutuklanma sebebinin farklı bir sebep olduğu söylendi.

Bu şekilde yapılan ciddi haberler de dünya insanları tarafından akıllarda soru işareti bıraktı. Haberin doğru mu olduğu yoksa örtbas mı edildiği bilgisi büyük ihtimalle hiç öğrenemeyeceğimiz bir bilgi olacak diye düşünüyorum. Sonuçta dünyada panik ve kin havası estirmemek için hükümetler yıllarca insanlara düşünmelerini istedikleri bilgileri, istedikleri şekilde verdiler ve verecekler. Hiçbir hükümet insanlar arası örgütleşme ve panik havası istemez.

Bütün içtenliğim ve insaniyetimle herkese geçmiş olsun diyorum. Başlangıcı, sonu ne olursa olsun. Biz bu illeti maalesef çekiyoruz ve hayatlarımızı, gelecek planlarımızı askıya almış bir şekilde sadece yaşamaya çalışan insanlarız. Krizi fırsata çevirmenizi öneririm. Kendinizi bol bol dinleyin, dinlenin, hobilerinize yoğunlaşın ve kendinizi keşfedin. Dünya eski haline bile dönse ben birçok insanın eskisi gibi olmayacağına ve bu sürecin insanlara çok şey kattığına inanıyorum.

Kendinize çok iyi bakın. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Hoşça kalın...
OGÜNhaber