18 Mart Çanakkale anmalarına çeyrek kala bir sürü Yeni Zelandalı ve Anzaklı ülkemize gelmek üzereyken direk hedef gösterilen Anaların yurdu Anadolum üzerine ne planlar yapıyor görün istedim.
Adama sorarlar yemyeşil doğası ve vatandaşlarının ‘hobbitler’ gibi huzurlu yaşadığı bu memlekette tarihinin en büyük terör girişimi neden yaşandı diye...
Videoda görünen odur ki; Adam binmiş aracına otomatik, yarı otomatik ve pompalı olmak üzere toplam dört tüfek ve yüzlerce mermisi ile gayet soğukkanlı ve 10 dakika polisin gelmeyeceğini bilerek bir katliam yapıyor. Belinde ve bacağında, mermisi namluya sürülmüş iki tane tabancasının olduğunu adım gibi biliyorum.
Uzun süre çalışmış, manifostosunu hazırlamış, silahlara Türk yiyici yazmış ve bir katliam yapmaya çıkmış eleman.
Kafa kamerası, mühimmat ve diğer kaçış senaryolarıyla bezenmiş minimum yüz bin dolarlık bir operasyon. Dayısıgillerin hesapları kontrol edilsin milyon doların üzerinde para çıkmazsa ben de susacağım.
Adam o kadar soğukkanlı ki oyun oynar gibi yapıyor katliamı. Askeri bir eğitim aldığı kesin çünkü sıktığı her kurşunu hedefe ulaştırıyor. Olayın ardında verilmek istenen mesaj nedir biliyormusunuz? ‘Hiçbir yerde güvende değilsiniz’ denilmek isteniyor.
Olayların farklı algılanması için Yeni Zelandalı genç bir kızı dışarda 3 kez vuruyor.
İkisi kafatasına isabet etmeden önce ‘help me’ diye bağırıyor kızcağız.
Aracıyla giderken de Yeni Zelanda vatandaşı bazı insanları da öldürüyor kılıf için.
İlerleyen zamanlarda ağır psikolojik vaka diye akıl hastanesine yatıracaklar ve bir kaç yıl içinde ölen onca masum insan unutulacak.
O kadar kesin emir almış ki ölenlere bile tekrar sıkıyor. Hiç sağ bırakmamak üzere emir almış. 6 dakika yani 360 saniyenin üzerinde ateş ediyor. İkinci defa camiye girdiğinde sol tarafta bir çocuk, yaralı bile değildi ölü taklidi yapıyordu en çok da ona kurşun sıkınca üzüldüm.
Etrafta onca insan ve araba var biri de polisi aramıyor. Belki de aradı ama dinleyen oldu mu acaba? Sizce emri kimden aldı dersiniz?
Emri, parayı ve mühimmat yardımını nereden aldığını siz daha iyi biliyorsunuz.
Soçi, Astana zirveleri, Davos olayları, papaz ve diğer devletlerarası konsorsiyumlar yüzünden Erdoğan hedef tahtasına kondu. Yalandan bir de Merkel'i koyduk tehdit manifestosuna oldu da bitti gitti. Kardeşim fakiriz salak değiliz. Siz bu katliamların dünyanın en güvenilir ülkelerinden olan Yeni Zelanda ile duracağını mı sanıyorsunuz?
Tokyo cami bile taranabilir, Vatikan'ın göbeğinde bomba patlayabilir, Ağlama duvarına yanlışlıkla bir filistin roketi de isabet edebilir. Sadece Merkel'i masum göstermek için Köln'de bir düğün salonunda 78 Türk vatandaşı katledilebilir.
Toplumları din adına sokaklara dökmek ve hükümetleri düşürmek bu işin en kolay yanıdır. Bu arada silah patronları ve özel istihbarat servislerine iş yaratılıyor resmen. Kazan kazan mantığı, adamlar öldürüyor kazanıyor, yaşatıyor yine kazanıyor.
Burada hedeflerden biri de İşid ve taliban gibi örgütler ile İslam’ı kötü göstermek ve bu gibi menfur saldırılar ile masum müslümanları küçük düşürüp galeyana getirmektir. Bu numara eskidi ama hala devam ediyorlar şerefsizliklerine.
Ayasofya'nın ibadete açılması bundan sonra daha çok dillendirilecektir. Şahsi fikrim açılmamasından yanadır. Kin ve nefreti arttırmamamız kanaatindeyim. Çünkü fişek, nur camiinde tekrar ateşlendi. Unutmamalıyız ki orada katledilen insanlar sadece bir plan çerçevesinde yok edildiler. Reina saldırısından biliyoruz biz bu hikayeyi ve saldırgan özellikle Türk kökenli seçilmişti. Asıl hedef Türkiye'dir.
Katil İskoçyalı ve ben adım gibi eminim Ayasofya'yı ve İstanbul'u hayatında bir kere bile görmedi bildiğin intihar komandosuydu. Batısı bizim doğusu sizin diye bir de haritacılık oynuyor şerefsiz. Ayrıca almış olduğu askeri eğitiminin arkasında CIA, Mossad ve MI6 ya da özel istihbarat birimlerinin çıkması çok muhtemeldir. Bir de bizim muhalefetin lideri destek verir diyordum şimdi geldi haber... Müslümanlar önce kendini bir değerlendirsin demiş ya...Sanki müptelasıyız biz masum insanların ölmesinin. Neyse uzatmayayım konuyu.
Suçun çok nadir işlendiği Yeni Zelanda, İngiliz boyunduruğunda olabilir ama ülkelerini böyle menfur bir saldırıya alet etmemeliydiler.
Yazıma yine Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm zamanlarda geçerli olacak bir sözü ile son verip, Türk ve İslâm dünyasının gelişimi için çalışmalara başlamamız ve terör üzerine prim vermememiz temennisi ile son veriyorum.
" Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır."