Gerçi bunu sistemli bir şekilde raporlayabilecek bir eşgal defterine maalesef istihbaratımız haiz değildir. Fransa'da başlayan olayların Türk devletinin en uç sinir noktalarını sirayet etmesi an meselesidir.
Kutuplaştırma doktrini uygulanan devlet temelli örfi idare sistemi ile adeta özgünleşmiş olan Türk milletinin üzerine operasyon başlamak üzeredir. Bu ateş biz de saracaktır.
Peki sardığı an ne yapmalıyız nasıl hareket etmeliyiz?
Tefekkür halinde olan aziz Türk milleti gelmekte olan tehlikeye karşı ne yapmalıdır?
Vicdan sevgili okuyucularımız cevap tek ve nettir.
Sadece vicdan.
Bahsettiğim Türk vicdanıdır ve öyle alelade bir ruh hali değildir. Bu tehlike bize sirayet ettiğinde ki edecek. Sadece sağduyu ve hoşgörü (Türk'ün hoşgörüsü) ile çözebileceğimiz bir tenasühtür.
Biz devletten ziyade bir milletiz ve kendi dilimiz, kendi kültürümüz, kendi ananelerimiz var. Bu aziz milleti bir Arapla, bir kuzey Afrikalı ile ya da bir doğu Avrupalı ile karıştırmamalılar. Konuyu biraz daha detaylandırmak icab ederse Türk milletinin yüksek ahlaki ve insani ruhu bu durumdan da galip çıkmamızı sağlayacaktır.
Bu konular ile ne kadar ilgilendiğinizi bilemiyorum ama gerek İngiliz aklı gerek 13'ler konseyi'nin analistleri, devletimizin ve milletimizin en uç sinir noktalarını nasıl sirayet edeceğini çok iyi bilmektedir. Türkler tarihinde hiç başsız kalmamıştır hiç de kalmayacaktır. Şu an başımızdaki lider Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Erdoğan giderse ne olur?
İnanın Libya, Irak, Mısır ve Yemen'den bir farkımız olmayacaktır. Peki bu soruyu farklı bir bakış acısı ile değerlendirdiğinizi varsayarsak Erdoğan neden bu kadar değerlidir diye düşündüğünüzü hissedebiliyorum. Sayın Erdoğan değerli falan değildir ona değer katan, değer veren milli ruhtur ve sadece görev ondadır.
Velev ki şu kargaşada Allah'ın rahmeti tecelli etse bile işte o zaman 4000 yıllık Türk devletçilik teamülleri, çok kısa bir zamanda bayrağı taşıması için başka bir lidere devir edecektir.
Gelen tehlike öylesine büyük ki; Tarlasının sınırından kinli olan birisi öz kardeşini öldürmeye yeltenecektir. Sakın ola bu oyuna gelmeyin. Türk devlet yapılanması birkaç yüz maydanoz ve yalaka yöneticiden ibaret değildir. O yüzdendir ki vicdani olgularımızı elden bırakmadan gelen tehlikeyi bertaraf edebilelim. Öte yandan 2018 yılında toplamda 1549 şirket konkordato ilan etmiş 15400 şirkette iflasını açıklamıştır. Bu sıkıntılı sürecin tetiklenmesidir. ABD'nin Suriye'den çekilmesinin altında farklı sebepler vardır. ABD'nin Suriye'den çekilmesi, Rusya ve Çin'in Venezuela'yı terk etmesi demektir.
Karşılığında verilen diyetin adı Türkiye'dir. Amerika asla bölgesinde Rusya ve Çin gibi ülkelerin varlığını istemiyor ayrıca konseylerde planlanan ülkelerden birinin Türkiye olması ve Trump'ın İran ekonomisine dair yaptığı açıklamalar hedefin 2019'da, ya ülkemiz ya da İran olduğunu göstermektedir.
Doğu Türkistan'daki Çin vahşetini tetikleyen bazı Türk görünümlü liderler Pentagon'dan emir almaktadır. Çin devleti de Amerika ve Rusya gibi karşımıza alabileceğimiz bir ülke değildir.
Dünya üzerinde karşımıza alamayacağımız, almamamız gereken 3 devlet Çin, Rusya ve ABD dir. Kürşat ve 40 çerisi gibi Çin ekonomisine baskın yapamayız Çin ile iş yapma mecburiyetimiz var. Ayrıca Çin hükümetinin doğu Türkistan'da uyguladığı yüksek teknolojik takip sistemleri inanın Amerika'yı bile tedirgin etmektedir. Bu küresel oyunda daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi Şangay İşbirliği Örgütünde bizim de olmamız gerekmektedir.
Üst aklın fikir fabrikası olan İngiltere, sessizce ve derinde beklemekte, Brexit ile Avrupa'ya bile ayar vermektedir. Gerek Katalonlar gerek kürdistan özerklik açılımları da bu plan dahilindedir.
Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi, bizim Suriye'ye girmemiz, Çin'in doğu Türkistan ve Myanmar hareketi gibi birçok argüman bu programa göre yapılmaktadır. Küresel ölçekte ki bu planlarda Türk aklı her türlü önlemi alacaktır. Çok yakındır ki; kısa süre içerisinde Kosova ve Saraybosna karışacak, arapların yemeni işgali planları daha bir belirgin olacaktır. Bu küresel savaşta Hindistan bile oyun kurucu olmak istemektedir ve çok yakın zamanda Pakistan'ın lahor bölgesinde sıcak çatışmaların çıkması muhtemeldir.
ABD için tek sorun Venezuela değildir.
Guantanamo'dan, Honduras'a, Nikaragua'dan, Kostarika'ya kadar Panama dahil bir sürü denklem için plan hazırlamakta kendi içinde çıkacak olan eyalet savaşlarını durdurmanın çaresine bakmak zorundadır. Bunlar büyük resmin pikselleridir. Asıl operasyon bize yapıldığında Türk devlet aklının nasıl reaksiyon gösterdiğini hep birlikte göreceğiz.
Kaşıkçı davası ile ülkemiz yıpratılmaya çalışılsa da gerek Arabistan'ın hainliği gerek PKK gibi enstrümanlar ile huzursuz Türkiye tesis edilmeye çalışılmaktadır. Bu ahvalde gelecek büyük tehlikeye karşı mevcut liderimiz ile devam edilmesi kanaatindeyim.
Demokrasiye saygılı olmamız temennisi ile başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü ile yazıma son vermek istiyorum;
"Asla hatırdan çıkarmamalısınız; bizim en büyük kuvvetimizi, bugün de, yarın da, dürüst, açık bir siyaset ve sözlerimize bağlılık teşkil edecektir" 1915