Türban’a karşı, 'hayır'lı edepsiz karikatür..

Lakin bu rakip aramızdan ayrıldı ve öte dünyaya göç etti. Şimdi ise yeni bir rakip ile karşı karşıyayız. Bu rakibin adı Recep Bayramoğlu…

İlk rakibin çizimi ve ardından çıkan yenilerin çirkin marifetlerine bir göz atalım.

İlhan Selçuk un kardeşi Cumhuriyet çizeri Turhan Selçuk’un çizdiği "türbanlı domuz" karikatürü yayınlanmasının ardından Selçuk ve Cumhuriyet gazetesi birçok kesim tarafından protesto edilmiş ve dava açılmıştı.

İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, "Basın yolu ile hakaret" davası açılmış, Selçuk’un karikatüründe hakaret unsuru görmeyen mahkeme, beraat kararı vermişti.

Bu ve buna benzer kararlardan cesaret alan bir takım yazar çizerler hakaretlerinin dozunu artırarak, hakaretten çok milleti birbirine karşı kin ve düşmanlığa sevk edecek karikatürler çizmeye başladılar.



İSLAM’A VE İNSANIMIZA SALDIRANLARA AVRUPA’DAN ÖDÜL YAĞIYOR
Sanatçı adını taşıyan bu kişiler İslam ve insan düşmanlığında sınır tanımayan çizimleriyle kimi zaman Avrupa ülkeleri kimi zamanda ülkemizdeki sivil toplum kuruluşları tarafından ödüllendirildiler.



HADDİNİ AŞARAK BAŞÖRTÜLÜ KARDEŞLERİMİZİ HAYIR REKLAMINDA HAMAM BÖCEĞİ OLARAK KULLANDILAR
Belçika 23. Olensa Kartoenale Yarışmasından ödül sahibi olan Karikatürist Recep Bayramoğlu Hayır temalı karikatüründe türbanlı kardeşlerimizi hamam böceğine benzeterek, laik kakalak öldürücü ile yok edildiğini çizdi.



BAŞÖRTÜLÜ BİR ANNEMİZİ İSE HAVUZDAKİ ÇIPLAK HEYKELLERİN ARASINA ALARAK ÜZERİNE!..
‘Başörtülü bacı hayratı’ başlıklı çizdiği karikatürde ise ahlak sınırlarını aşarak, havuzun iki köşesinde ayakta duran iki çıplak adamın havuzun ortasında oturan türbanlı bir hanımın üzerine işediklerini resmediyor. Bu nasıl bir düşünce anlayışıdır. Bu ülkede yaşayan insanlara karşı bu düşmanlığın, bu kinin, bu nefretin bir izahı olabilir mi? 

Bu iğrenç çizimler demokrasi kılıf edilerek yapılıyor ise bu kesinlikle mümkün değildir. Çünkü demokrasi birlikte yaşadığımız diğer insanların haklarına saygı duymak ile mümkündür.

Dehşet içerisinde karikatüristin çalışmalarını tek tek inceliyorum. Her incelemem de her bir çizimine baktığımda insanları birbirine düşman etmek için yoğun bir çaba harcadığını görüyorum. 



KARİKATÜRİST YILMAZ ÖZDİL, BEKİR COŞKUN VE CAN ATAKLI’YA KARİKATÜR SERVİSİ YAPIYOR
Hatta Yılmaz Özdil’in, Bekir Coşkun’un ve Can Ataklı’nın internette dolaşan bazı yazılarının en görkemli yerinde bu karikatüristin çalışmalarının olduğunu görünce şaşırıyorum. 

Türk düşmanlarını konu alan hiçbir çalışmasına rastlamadığım karikatürist çalışmalarında İslam ve Erdoğan düşmanlığında sınır tanımadığını da üzülerek gördüm.



TÜRBELERİMİZ, CAMİLERİMİZ VE DEĞERLERİMİZ AYAKLAR ALTINA ALINIYOR
Türbelerimizi, camilerimizi aşağılayıcı çalışmalarını sosyal paylaşım sitesinden paylaşarak günahlarına ortak bulmak içinde büyük çaba harcıyor.

EDEPSİZ ÇİZİMLERE SESSİZ KALINMASININ NEDENİ NEDİR?
‘Grinin elli tonu’ diyerek çarşaflı hanımları, ‘Yangında ilk kurtarılacak logosu’nu kuyruksokumu bölgesine koyarak, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı, ‘Eşeğin makatına hoca sarığı’ koyarak, değerlerimizi aşağılamasına sessiz kalınmasını da anlamış değilim.

Herhalde karikatür beyefendinin arkası çok sağlam diyerek kimse cesaret edemiyor, bu işe sen bir el at diyerek başladım köşemde bu ahlaksız karikatürleri yazmaya.

Bazılarının senin arkan çok mu sağlam diyeceğini duyar gibiyim.

Evet çok sağlamdır. Arkamda Allah var...
OGÜNhaber