Ramazan'Da Medine'De Olmak

Efendimizin bulunduğu yer olması nedeniyle şehrin kutsal atmosferi insana anlatılması imkânsız bir duygu yaşatıyor.

Peygamber mescidi gerçek anlamıyla Medine'nin simgesi olarak bizlere inanılmaz bir duygu yaşatırken, İslam'ın ne kadar zengin ve ne kadar güçlü olduğunu bizlere haykırıyor.


OSMANLI ESERLERİ HEPİMİZE GURUR VERİYOR
Medine'de bulunan Osmanlı yapıtlarını hayran ve duygu yüklü olarak seyrettiğimde ise yeni yapılan yapıtların atalarımızın eserlerini gölgeleyemediğini gururla izledim. Aman Allah'ım bu ne güzel bir duygu! Peygamber efendimizin evinin üzerinden yükselen muhteşem ve yeşil kubbeler ile minareleri ise gördüğüm zaman ruhum bedenimden ayrılacak şekilde bana müthiş bir his yaşattı.

Medine'de bir ağaç gördüğüm zaman acaba peygamber efendimiz bu ağaca yaslanmış mıdır? Bir dağ'a bakarken acaba efendimiz bu dağı seyretmiş midir? diyerek beyin jimnastiği yapıyorum. Uhud savaşında efendimizin talimatı ile okçuların mevzilendiği tepe'ye çıktığım zaman sol tarafta Hz. Hamza ile şehitlerimizin yattığı çevrili mekânı, sağ tarafta ise peygamberimizin Uhud savaşında kurduğu çadırının yerine yapılan cami'yi izlerken rabbime binlerce şükür etmenin lütfüne erişmenin heyecanını yaşadım. Uhud'un Hamza'yı bağrından koparmamak için haykırdığı ve Uhud'un Hamza'yı koynunda hâlâ sakladığı yerde ağlayan Müslüman annelerimizin gözyaşları ise bizleri kat kat manevi atmosfere eriştirdi.

Yunus Emre'nin ''Araya araya bulsam izini, izinin tozuna sürsem yüzümü'' sözü ile küçük yaşlarda seyrettiğim çağrı filminde yaşadığım heyecanının Uhud'da canlısını yaşamıştım.


HİCAZ DEMİRYOLU'NUN SON İSTASYONU HERKESİ BÜYÜLÜYOR
Sultan 2. Abdülhamid Han'ın projesi olarak hayata geçirilen Hicaz Demiryolu'nun son istasyonu Medine İstasyonu ''işte Osmanlı'nın kutsal topraklara verdiği değerin bir göstergesi ile burada yaşıyorum'' diyerek bizlere haykırıyor.

Efendimizin nice hatırası ile dolu olan ve Rabbine yöneldiği yerleri içinde bulunduran Medine'de kaldığım süre içerisinde Mekke'de yaşadığım yabancılığı yaşamadım. Çünkü Medine'de nereye baksanız Türk, nereye baksanız Türkçe bilen satıcılar ve nereye baksanız Mekke'nin aksine her yerde Türkçe bilgilendirici tabelalar var.

Arabistan'da Mekke şehrinde olduğu gibi Medine şehrinde de az da olsa hala Osmanlı yapıtları varlığını sürdürüyor. Varlığını sürdürmeyen Osmanlı eserlerimiz için ise vatandaşlarımızın Arap yönetimini bizler ile yaptıkları sohbetlerde suçladığı görülüyor.

Osmanlı kışlasını harap şekilde kimsesizliğe terk etmesiyle suçlanan Arap yönetimine karşın ise ülkemizde Osmanlı tarafından inşa edilen Rami Kışlasında tuvalet kâğıdı satılmasına seyirci kalınması ile özeleştiri yerine hep eleştiri yaptığımız hafızalarımıza kazınıyor.

Ufka dalıp peygamberimizin hicret ettiği Mekke'den ayrılmak bize çok zor geldiği şimdiden hissedilirken, Peygamberimizin bulunduğu Medine'yi geride bırakarak, ülkemize dönmenin bizlerin ciğerlerini çölün kızgınlığından daha çok dağlayacağı da biliniyor.


 

 




CRA 18.Eylül.2009 Cuma - 03:36:00
OGÜNhaber