'Radikalizm' gölgesinde 'Muslim Expo'

Bu önemli şahsiyetler, AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Sultan Abdülhamid Han’ın torunu Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu ve Sanatçı kardeşimiz Orhan Ölmez’den oluşuyordu.

Charlieo şehrinde düzenlenen etkinliğe gitmek için indiğimiz Belçika’nın Brüksel Havalimanında pasaport kontrolünden geçerken, polis gri hizmet pasaportumuz olmasına rağmen girişimizi engelleyerek, polis merkezine bizleri davet ettiler. Davet dediğin sözde davet, işin özü kibarca alıkoydular.

Neden geldiniz?, ne görev yapacaksınız?, nerede kalacaksınız? gibi peş peşe soruların geldiği anda ağzımdan Müslüman fuarı için geldik sözü çıkmadı, bunun yerine, ‘Beringen Maden Ocağı’nı gezmek için geldik, tercümanımız kapıda bekliyor’ diyerek cevap verdik. 

Hiçbir ülkeye girişimizde bizden istenmeyen başbakanlık görevlendirme yazısı bizden talep edildi. Çünkü bu belge bir iç yazışma olduğu için bizim bir başka ülkeye giriş yapmamıza bir aracı evrak olarak kabul edilmiyor. Bizim girişimiz için Hizmet pasaportumuz yeterli oluyor ve bu belge istemek ile Belçika polisinin ne yapmak istediğini daha sonradan anladım. 

Bir açık arıyorlarmış, Çünkü Belçika da Türklerin hakkını korumak için canla başla çalışan Milletvekilimiz Metin Külünk’ün bu programa katılmasından ve hatta Abdülhamid Han’ın torunu Şehzade Kayıhan Osmanoğlu’nun ülke topraklarında Müslüman alemi ile buluşacak olmasından bir kısım rahatsız olmuş.



Halkçı Radikal sağ parti Populaire’nin Başkanı Mischaël Modrikamen Müslümanların organizasyonu olan bu fuara katılacak Sayın Külünk ile alakalı rahatsızlıklarını dile getirmiş.

İstanbul’un abisi olarak ülkemizde namı bulunan ve son yıllarda ise yurt dışındaki Türklerin sesi olan Metin Külünk’e yönelik bu akıl almaz radikal rahatsızlığın kaynağı nedir diyerek misak-i milli sınırlarımız dışında bir dizi araştırmalarda bulunma ihtiyacı hissettim.

Külünk, bundan 45 gün kadar önce Belçika’nın verviers kentinde elinde bıçakla sokakta dolaştığı için polisle girdiği münakaşa sonucu polisin açtığı ateş ile sağ göğsünden vurularak ölen Cemil Kaya’nın cenazesine katılmış.

Olayla ilgili Liege Emniyet Savcılığı, 45 yaşındaki 4 çocuk babası Cemil Kaya’nın elindeki bıçakla polise saldırması sonucu vurularak etkisiz hale getirildiğini savunsa da, dört polisin Cemil Kaya’yı etkisiz hale getirmek için kalbine kursun sıkılmasına, Metin Külünk, Türk vatandaşlarının sesi olarak Belçika da tepki veren açıklamalarda bulunmuş.

Yani anlayacağınız cinayeti cinayet olarak nitelendirmesinden rahatsız olmuşlar. Hak arayana tu kaka muamelesi yapılmış. 

Bizim ülkemizde bir yabancıya, polis olsun, sivil olsun, belirli veya belirsiz bir kişi tarafından zarar verildiğinde ölen kişinin ülke yetkilileri tarafından yapılan sert veya yumuşak açıklamalara bizler nasıl cevap veriyoruz.

Cevabımız net oluyor; “sorumlular cezalandırılacaktır”

Metin Külünk Müslim Expo fuarına hukuki bir engelleme olmamasına rağmen el altından fuarı karıştırırız tehdidi verenlere prim vermemek için kendi özgür iradesi ile katılmadı.

Konuyla alakalı olarak Türkiye dönüşümde Metin Külünk’e yaşanan süreç konusunda fikrini almak istediğimde aldığım cevap net, kısa ve açık bir şekilde; “orada olmamamız gerekiyordu, orada olmadık, konu kapanmıştır” oldu.

Şehzade Kayıhan Osmanoğlu ise kendisinin vize problemi olmadığı halde ekibine vize engeli konulması ve gergin ortam nedeniyle programa katılmayarak, video konferans aracılığıyla Müslüman alemi mensuplarına seslenme yolunu tercih etti.

Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu ise yaptığımız sohbette; “Belçika’da ki programa katılacaktık, Lakin orada ki buluşmamızdan rahatsız olan kesimlerin protesto ederek, Müslüman kardeşlerimizi üzebilme ihtimalini engellemek adına arkadaşlarımızla programa katılımımızı video konferans yoluyla yapmayı tercih ettik” şeklinde açıklama yaptı.

II. Abdülhamid Han’a düzenlenen Yıldız Suikastının tertipçileri arasında bulunan Belçikalı Edward Jorris’ı de iyi biliriz biz.

Kendisine suikast tertipleyen kişiye idam kararı verilmesine rağmen idamdan hoşlanmadığı için cezasını önce müebbette ardından da pasaportunu verdirerek Avrupa’ya gönderen cennet Mekan Abdülhamid hanı da iyi biliriz.

Müslümanların fuarının iptal edilmesi için çabalayan radikal güçlere karşı Charleroi Belediye Baskanı Paul Magnette, “Fuarı iptal etmem söz konusu değil, bu yönde bir polis raporu almadım. Ayrıca fuarın bir özel alanda yapıldığı için müdahale etme olanağım yok” diyerek konuşmuş.

Paul Magnette’nin bu konuşmasını Müslüman fuarına Belçika devletinin bir engellemesinin değil, radikal İslam karşıtlarının çabası olduğu şeklinde yorumladım.

Tüm bu yaşananlara rağmen Müslim EXPO fuarına Müslümanlar yoğun ilgi gösterdi.

Ogün Gazetesi Ekibi olarak fuara Türkiye’den katılan tek medya kuruluşu olduğumuzu da belirtmek isterim.

Gurbetçi Türk vatandaşlarımızın yanı sıra İslam’a mensup binlerce insan değerlerine bir arada ulaşabilmenin heyecanını yaşarken, minik çocuklarda kendileri için hazırlanan etkinliklerde doyasıya eğlendiler.

Fuar etkinliğinde konferans veren Mısırlı Akademisyen, Öğretim Üyesi Pof. Dr. Tarık Ramadan ile görüştüğümde Sayın Ramadan organizasyondan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Avrupa'daki İslami yaşantıya ve İslam'a bakışa da değinen Pof. Dr. Tarık Ramadan, "Müslümanların amacının dünyayı sömürgeleştirmek olmadığını, aslında dünyaya katkı sağlamak ve toplumun bir parçası olmak istediğimizi karşı tarafa göstermeliyiz. Her şeyden önce, Müslüman olduğumuz için özür dilemeye son vermeliyiz. Sadece etrafımızdakileri eleştirmemeli, aynı zamanda kendimize karşı da eleştiriler getirmeliyiz. Başarının yolu buradan geçer" şeklinde konuştu.

Radikal baskıların gölgesinde Müslüman kardeşler her şeye rağmen birbirleriyle buluşmayı ve kucaklaşmayı başardılar.

Rabbim gurbette yaşayan tüm Müslümanların yar ve yardımcısı olsun…
OGÜNhaber