Peygamber Siyaseti Yapınız (!)

Dış güçler hain planlar ile ülke birliğimiz ve dirliğimizi bozmak için Bizans oyunlarını ülkemizde sergiliyor.

Bizler ise, güzel yurdumda yaşayan siyasilerin, yargıçların, savcıların, askerlerin ve 4. kuvvet medya mensuplarının koalisyon halinde hazırladıkları komplo iddialarını seyir ediyoruz.

Meclisteki temsilcilerimiz ise en büyük siyasetçi olan Peygamber efendimizi örnek almak yerine efendimizin siyasetinin tam tersini sergilemeye devam ediyorlar.

MHP'li Osman Durmuş'un "Hele beyaz önlüklüler yok mu? Nejat Uygur'u ziyaret etmek isteyen hanımefendiye, 'Gülhane'ye gelmeyin' demişler. Sizi beyaz önlüklüler sizi, 3-5 kuruşu görünce kendinizi ne sanıyorsunuz? Peygamber olarak anılan bir Başbakan'ın eşini nasıl kabul etmezsiniz. 3-5 kuruş paranıza mı güveniyorsunuz? Sizin muayenehanelerinizi kapatsın da bir görün" şeklindeki konuşmasını gerçekten tahrik edici buldum.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı birisinin peygamber olarak andığı bir gerçektir. Hatta bu olayların ardından bu ifadeyi 14 Kasım 2008'de kullanan AK Parti Aydın eski il başkanı, İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Hakkı Eser'in istifası ile olayın gerçekliği de ispatlanmış olmuştur.

Ama olayın gerçek olması Başörtülü olduğu için GATA’dan içeri alınmayan Emine Erdoğan’ın olayı ile birleştirilmesini gerektirmezdi.

1.sınıf akrabalarımızın Orduevinde yapılan düğününe davete icabet etmek sünnettir edasıyla gittiğimizde eşimiz ile annemiz başörtülü olduğu için içeri alınmamıştı. Bizler içeri girip tebriklerimizi yapıp takılarımızı takmış ailemiz ise kapıdaki arabanın içerisinde oturarak içerideki akrabalarımızla telefon vasıtasıyla iletişim kurmuşlardı.

Bize bu insanlık ayıbı ayırımı yaşatan zihniyet aynı şekilde Başbakanımız ile ailesine de aynı şekilde davranmışlardır.

Siyasetin sağ cenahında bulunan her kişiye bu ayıbı kınamak yakışırdı diyerek düşünüyorum.

Bakkalları süper marketlere karşı korumak için iktidarı eleştirebilirsiniz ama maneviyat konusunda halkın kınadığı davranışları alaycı bir üslupla söylemlere dökerseniz hep muhalefette kalabilirsiniz.

Başbakan Erdoğan'ın eşinin GATA'ya alınmaması ile Ferhat Yıldırım’ın eşinin Orduevi’ne alınmaması arasında herhangi bir fark görmediğimden her iki çağ dışı uygulamayı da kınıyorum.

Ülkemizde yaşayan bireylerin dünya üzerindeki yaşayanlar gibi peygamber olamayacağı gerçeğini kimse inkâr edemez.

Siyaset yönetmek, en büyük yönetici de Peygamber (SAV) efendimiz ise o zaman siyasiler; Peygamber efendimizi örnek alarak siyaset yapınız ve yapmanız durumunda kimse sizleri yargılayamaz.

OGÜNhaber