Aliyev ve Sarkisyan görüşmenin ardından basına açıklama yapmadan Büyükelçilikten ayrılırken, görüşmeye ev sahipliği yapan ABD temsilcisi Büyükelçi Matthew Bryza, görüşmenin ardından, ''iki ülke arasındaki sorunların çözüm yöntemleri konusunda mutabakat sağlandığını'' söylemesi hafızalarımıza kazınıyor.
Ermenistan ve Azerbaycan arasında yıllardır süren gerginliğin bitmesinden, ABD, acaba ne gibi bir menfaat sağlayacak diyerek insan düşünmeden edemiyor.
Tabi iki ülkenin uzlaşmasından bir çıkarı olmayacak ise dünyanın süper kargaşa çıkartıcı ülkesi'nin, bu uzlaşmanın finalinde iki tarafı birbirine düşürmek için elinden gelen Bizans oyunlarını sergileyeceğini hepimiz biliyoruz. Tabi bu süreçte en büyük rol ülkemize düşmekte ve bu tür oyunlar ile deneylerin kardeşimiz olan Azerbaycan üzerinde oynanmasına seyirci kalmamalıyız.
Tabi biz ne kadar bu görüşmelerin dışında gözüksek te bilinen o ki! Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak biz bu sürecin en ciddi gözlemcisi ve en büyük denetleyicisiyiz.
Bu konuda hükümetimizin samimiyetine güveniyorum ama ABD'nin işin içinde olması ile de tedirginlik yaşamıyor değilim.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde, Yukarı Karabağ sorununun çözümü amacıyla kurulan Minsk Grubunun eşbaşkanları ABD temsilcisi Matthew Bryza, Fransa temsilcisi Bernard Fassier ve Rusya temsilcisi Yuri Merzlyakov ne kadar Türk menfaatini en ön planda tutarlar düşünün! Minsk grubunun eş(siz) başkanları bir ay içinde Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlarıyla çözüm yöntemlerini detaylandırmak için bir araya gelecekler ve bakalım çözüm yollarımı bulunacak yoksa olayı kördüğüm yapmak için sinsi planlar mı sergilenecek göreceğiz.
ABD temsilcisi Bryza, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin, ayrı bir süreç olduğunu ve kendi sahasında devam ettiğini ve Ermenistan-Azerbaycan ilişkileriyle karıştırılmamasının gerekli olduğunu söylemişti. Unutmayalım, yakında demek ki! Bizi de Ermeni'lerle masaya oturtturmayı düşünüyorlar.
Görüşmenin başında kısa süre görüntü almak üzere içeri alınan gazetecilerin ısrarlı çağrılarına rağmen Aliyev ve Sarkisyan el sıkışmadığını düşünürsek, isteksiz görüşmeden sonuç çıkmaz lafı akıllara gelmedi mi? Geldi de kimse oralı mı olmadı? Ermenistan işgali altındaki Yukarı Karabağ bölgesinin Azerbaycan'a geri verilmesi konuşulan temaslarda acaba Karabağ'nın verilmesi karşılığında ne gibi tavizler istenecek Azerbaycan'dan... Yoksa Türk milleti'nin zararı noktasında Azerbaycan'a, iş birliği mi teklif edilecek? Ne olursa olsun global siyasi arenada ortak çıkarlarımız noktasında ecdadımıza yakışır bir biçimde umutlarımızı kaybetmemeliyiz.
Umudumuzu kaybettiğimiz zaman her şeyimizi kaybetmeye başlarız... CRA 11.Mayıs.2009 Pazartesi - 02:34:00