Yıllar önce herkes kendi çapında planlar yapıyorlardı. Bu organize işler o zamanlar dillendirildiği zaman bunlar kaos planları diyerek herkes ile herkesim tarafından görmezden ve duymazdan geliyordu.
Başörtülü kardeşlerimiz, dedelerimiz, ninelerimiz ile annelerimiz coplarla dövülüyordu. İslami kesime tuk aka’sınız muamelesi yapılmasına ise herkes seyirci kalıyordu.
Lüks otellerin tepe barlarında purolarını yakıp, sek viskilerini yudumlayarak planlar yapanlar bu ülkenin esas evlatlarına üvey evlat muamelesi yapmak için canla başla kalleş fikirlerini projeleştirdiler.
Bir yandan haince ve kalleşçe proje oluşturma isteği, öbür yandan Osmanlının torunlarının itibarını yerlerde sürüme çabası içerisinde bulundular.
Aşağı tükürseniz sakal, yukarı tükürseniz bıyık misali güzel ülkemizde yaşayan bizlerin maneviyatını çökertme girişimlerinde bulunanlar bugün neredeler? Bugün o zatların çoğunun aynı fikir mensubu oldukları kişileri suçladığı görülüyor.
Senaryolar, oyunlar birbirini kovaladı durdu. Lakin bu senaryoların esas aktörlerinden olan basın camiasının karaları peki neredeler?? Onlar stres ve korku içerisinde renklerini belli etmemek için toplum içerisine pek çıkmıyorlar.
Hafızamı yokluyorum ve düşünüyorum. Peki, yıllar önce yazarçizer takımları ile onları yönlendirenlerin üzerindeki Atatürk gömleğine ne oldu? Sanalda Atatürkçü olanların gerçekte İnönü’cü oldukları da biliniyor.
Çünkü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Cami bombalatmazdı. Cami bombalatmayı aklından geçirenin aklını alırdı. Atatürk gömleğini giyen imitasyon Ata’cılar hem Atatürk’e hem de Atatürkçülüğe büyük zarar verdiler.
İmitasyon Atatürkçüler askeri arenadan siliniyorlar ya peki siyasi arenadaki imitasyon Atatürkçüler ne zaman silinecekler?
Dini siyasete alet ettirmeyiz diyerek yola çıkıp, Atatürk’ü her şeye alet etmeye çalışanlardan kurtulmalıyız.
Geçen gün Genelkurmay Başkanımızın açıklamasını izlerken gerçekten duygulandım. Camilerin bombalanması ile alakalı olarak Allah Allah diyerek taarruza giden bir ordunun böyle bir plan içerisine çekilmesi ne kadar vahimdir demeci bana öğretilen asker ocağı peygamber ocağıdır sözünü ispatlamıştı.
Cuntacılar ve darbeciler gibi kişilerin Genelkurmay başkanının ağzından çıkan Allah Allah sözünden bayağı rahatsız olduklarını hepimiz biliyoruz.
Profesör Doktor Miridliy Tahref ne diyordu; “Allah sizi bildiği gibi yapar”