Biz böyle düşünürken dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun tüm dünya insanları da böyle düşünüyor.
Hangi coğrafyaya bakarsanız bakınız çirkinlikler karşımıza çıkıyor. Sapkınlıklar, arsızlıklar, hırsızlıklar, saygısızlıklar çevremizi sarmış vaziyette…
İnsanoğlu sınavda başarısız olmuş ve kötüler, iyilerden kat kat fazla bir şekilde hakimiyeti ele almıştır. Yaşadığımızın sorunların çözümü noktasında iyilerin karşısında duran küresel gücü elinde bulunduranlar her zaman eleştirildi ama eleştirilmekten ileri gidilemedi.
PARA KİMDE İSE GÜÇ ONDADIR VE GÜCÜ ELİNDE TUTAN DAHA FAZLA PARA KAZANIR
Küreselleşme sonucunda yeni dünya politikaları belirleyen kapitalizm her zaman parayı en ön planda tuttu. Çünkü para kimde ise güç onda idi ve güç kimde ise o daha çok para kazanabilirdi.
Kapitalizm ile örgütlenenler özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ni kendilerine merkez üs olarak benimsediler. Ve her ülkede de kendi adamlarına görev ve güç tahsis ettiler.
EVANGELİST HRİSTİYANLAR VE YAHUDİLER DÜNYA’YI BERABER YÖNETİYOR
Dünyayı yönetenler arasında bulunan Amerikalı Yahudiler merkezlerini İsrail olarak benimserken, Amerikalı Müslüman ve Hristiyanlar ise merkezlerinin Amerika olduğunu iddia ederek, zaman zaman karşı karşıya geldiler.
Amerika’da dünyayı yönetmek için bulunan Amerikalı Yahudilerin, Amerikalı Hristiyan ve Müslüman üyelerin çoğunluğu ele geçirmesiyle azınlık durumuna düştüler. Ama sonuçta büyük savaş için yollarına beraber devam etme
kararı aldılar. Zaman zaman bu grup Evangelistlerle aynı düşünüp, zaman zamanda karşı karşıya gelebiliyorlar.
Ülkemizde bulunan temsilcileri ise çoğunluk ne derse siyasi ortam neyi gerektiriyorsa merkezinin orası olduğunu savundular. Yahudilerin Amerika’da bulunan sözde dünya yönetim merkezinde iktidarı kaybetmesiyle tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de masonluğun pabucu dama atıldı. Şu an saksonlar ülkemizde Türk bedenlerde varlıklarını devam ettirmektedir. Yaşanan tüm çirkinliklerin arkasında gücü elinde bulundurma gerçeği yatmaktadır.
ABD, BEYAZ ANGLO SAKSON KÖKENLİ HRİSTİYANLARIN HAKİMİYETİNDEDİR
ABD’nin günümüz dünyasında mutlak söz sahibi olduğu gerçeğinde hepimiz muhatabız. ABD’yi kuran Beyaz AngloSakson kökenli Hristiyanlar yönetimde gizli bir güç olarak varlığını hissettirmektedir. ABD’nin derin devleti diye tabir edilen güç saksonların hakimiyetindedir.
Beyaz Anglo Sakson kökenli Hristiyanlara WASP (White Anglo-Saxon Protestan) örgütlenmesi denilmektedir. Tüm ABD başkanları her zaman WASP örgütünün içinden gelen Evangelist protestan Hristiyanlardan olmuştur.
TÜM ABD BAŞKANLARI ‘ARMAGEDDON’A HİZMET ETMİŞTİR
Kurtlar vadisi pusu dizisinden bildiğimiz “Armageddon” tüm ABD başkanlarının ana amacıdır. 1980'li yıllara damgasını vuran ve 2014 yılında ölen ABD Başkanı Ronald Reagan'ın görevde olduğu süre içerisinde tuttuğu günlükler kamuoyu ile paylaşılmıştı. Tuttuğu günlükte Reagan, Ortadoğu'dan söz ederken sık sık Hristiyanlıktaki kıyamet öncesi iyiyle kötü arasında son savaşa atfen 'Armageddon'u anıyor.
İŞİN ÖZÜ 'ARMAGEDDON'DUR VE SÜRECİ YÖNETENLER İSE EVANGELİSTLER’DİR
ABD’de 50 milyon nüfusları olan Evangelistler geleneklerine bağlı protestan kökenli Hristiyanlardır. Evangelistler eski Ahit’te ve Yeni Ahit’te bulunan Armageddon adlı savaşa hazırlanıyorlar.
Evangelistler, inançları gereği, İsa Mesih’in dünyaya inerek başlatacağı son büyük savaş olan Armageddon’da, kutsal ırk olarak kabul ettikleri Yahudiler’in ve İsa Peygamber’in yanında ebedî kurtuluşa erişeceklerini ümit etmektedir.
İnandıkları bu savaşı sinema filmlerinde kullanmaktan çekinmeyerek, dünya siyasetlerini de bu inançları eşiğinde şekillendirmektedirler.
EVANGELİSTLER ÜLKEMİZİ HEDEF OLARAK SEÇMİŞLERDİR
Başımıza bela ettikleri FETÖ gerçeği de bu amaçlarının bir parçasıdır ve en önem verdikleri proje olan dinler arası diyalog saçmalığını da geçtiğimiz yıllarda terör örgütü FETÖ’ye ülkemizde uygulaması emri vermişlerdir. Tüm dünya üzerinde oyunlar oynayan Evangelistler en ciddi planlarını ise ülkemizde sergilemek için büyük uğraş vermektedirler.
Polemikler, suçlamalar, faili meçhuller, kalkışmalar, gerginlikler ve tüm çirkinliklerin altında onların parmakları vardır. Çünkü Güçlü Türkiye Ortadoğu’nun güçlü olmasıdır, Güçlü Türkiye İslam’ın bir ve diri durmasıdır…
Ama ne olursa olsun güçlü olmak zorundayız, Güçlü olmazsak, Türkiye ve Türk dünyasının geleceğini ipotek altına almaya çalışanlar başarılı olacaktır. Tanrı Türkü korusun ve güçlü kılsın, Çünkü Türk Allah’tan aldığı güçle diğer milletleri Evangelistlere karşı korur ve kollar.
EVANGELİST NEDİR?
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından yazılmış dört kanonik incilin her birine “Evanjel” denir. Yunanca “iyi haber” ya da “genel olarak kabul edilen gerçek” anlamına gelen evangelion’dan gelmektedir. Bu kelimeden türetilerek, incil yazarlarına “Dört Evanjelist” denmiştir. Martin Luther, reformları esnasında kurduğu kilise hareketi için bu ismi kullanmıştır. Bu nedenle Kıta Avrupası’nda Evanjelik sözcüğü, Protestan veya Lutherci olarak algılanır. Evanjelizmin temelleri İngiliz George Whitefield (1715-1770), Methodizm’in kurucusu John Wesley (1703-1791) ve Amerikalı filozof ve teolog Jonathan Edwards (1703-1785) tarafından atılmıştır. Bu üç kişi Amerika’nın en büyük Protestan mezhebi olan Baptistlerin ve Metodistlerin oluşumunun temel taşlarıdırlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1820’lerde genelde Hristiyanlık inancı için kullanılan Evanjelizm 19. yüzyıldan itibaren iki ayrı koldan ilerlemeye başlamıştır. Charles G. Finney ile Amerikan halkının dönüşümünün sağlanması ile devrimcilik anlamı kazanmış diğer taraftan Playmouth Kardeşliği hareketinin kurucusu John Nelson Darby’nin öncülüğünde radikal bir dini yorumu temsil etmeye başlamıştır. Bugünkü Evanjelizm Amerika’daki Hristiyan toplumunun tutucu kanadını temsil etmektedir.
ARMAGEDDON NEDİR?
Armageddon; sözcük olarak İbranice de “Megiddo Dağı” anlamına gelmektedir. Dini kaynaklara göre Dünya’nın sonuna doğru olacak olan son savaştır. Kimilerine göreyse büyük bir nükleer savaştır. Öyle ki tüm Dünyayı yüzyıllar boyunca radyasyona gömecek ölçüde, çok büyük bir nükleer savaş. Aslen dini kaynaklarda geçmektedir, fakat günümüzde Dünya’nın sonunun getirecek olan bir savaş olduğu anlamına getirilmektedir.