İstanbul’un fethi ile yeni bir çağ açan (Cennet Mekân) Fatih Sultan Mehmet Han’ın, sözü üstüne fetihten 481 yıl sonra 24 Kasım 1934 tarihinde toplanan bakanlar kurulu kararıyla Ayasofya Cami’miz müzeye dönüştürülmüştür.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla, İstanbul’un fethinin 567. Yıl dönümünde, Ayasofya’da Fetih Suresi’nin okunmasına Yunanistan Dışişleri Bakanından hadsizce tepki gelmiştir.
Benim Ceddim Fatih Sultan Mehmet Han,fetih ettiği İstanbul’da bulunan Ayasofya’nın Kilise yerine Cami olmasına hükmetmiştir.
Bu vesileyle; Kuran-ı Kerim’de okuruz, dilersek burada namaz da kılarız!
Biz,bu pespayeler gibi tarihi eserlere tahribat yapan ve özellikle dini yapılara zarar veren kişiler olmanın aksine;tarihi ve tarihin kadim değerlerini koruruz. Onları restore eder, hem çağımıza hem de bizden sonraki nesillere taşınmasına hizmet ederiz. Bizim dinimizin imgelerinde bulunmayan tarihi eserlere dahi, tarih ve insanlığa olan hürmetimizle büyük önem veririz.
Geçmişte hükümdarlığımız toprakları altında bulunan, bugünkü Yunanistan’da Ceddimiz, binlerce eser inşa etmiştir. Fakat Yunanlı aymazların talanıyla bugün birkaç tanesi ayakta kalmayı başarmıştır. Bu vandallara rağmen, varlığını koruyan eserlerimiz ise amaçları dışında kullanılmaktadır.
Ayasofya, bizim fetih hakkımızdır!
Kılıç hakkımızdır!
Ayasofya, adaletimizin hüküm hakkıdır!
Fethin ardından; Ayasofya camiye çevrildi ve hiçbir din adamı bu karara itiraz etmediği gibi fetih sonrası kaçan, Hristiyan mezheplerinin din adamları dahi tek bir karşı çıkış ortaya koymamıştır. Zira onlar dahi fetih ve kılıç hakkımızın cüretini pek tabi biliyorlardı. Hatta Hristiyan âlimler, fetih ile Katolik zulmünden kurtulmalarını bir zafer olarak görmüştür.
Fethin nişanıdır Ayasofya’nın Cami olması. Ceddimizin şuurunda olduğu gibi,bizlerde şu hakikati bilmekle yükümlüyüz; İstanbul, İslam ümmetinin başkenti unvanını fetih ile değil, Ayasofya’nın Cami olması ile tüm İslam ve İnsanlık âlemine ilan etmiştir. Bu nişan ki, bizler unutsak dahi pespayelerin hiçbir zaman aklından çıkmayacak kadar kadim ve güçlüdür.
Karanlığı aydınlıkla hırpalayan kıymetli düşünür, şu hakikati de hiçbir zaman unutmamalısın; Soylu ceddimiz Ayasofya’yı camiye çevirmiş ve fakat tüm dinlere mensup ibadethaneleri fetih ile koruma altına almış, bakımlarını yapmış ve eksiklerini gidermiştir. Bununla da yetinmeyen ulu Ceddimiz hiçbir cana dininden dolayı zulüm etmemiş, onlara mukaddes İslam adaleti ile hükmetmiştir.