Annem Kesilmekten Kurtuldu Ya Başkaları..
Son günlerde para uğruna özel hastanelerde vatandaşlarımızın ameliyat edildiği söylemlerini fısıltı gazetesi vasıtasıyla sıkça duyar olduk.
Güzin abla edasıyla anlatılanları kaleme alarak yorum belirtmek yerine bu söylentilerin gerçekle bağdaşıp bağdaşmadığını bizzat yaşayarak analiz etme fırsatını elde ettim.
Yaşadığım sağlık skandalı olarak nitelendirilebilecek bu olayı bir ayna misali hem mesleğim nedeniyle hem de bir vatandaşlık görevi olarak kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duydum.
Bir dostumun hastanelerdeki keşmekeşi anlattığında olayın bu kadar vahim olamayacağını ve Hipokrat yemini eden doktorlarımızın para için ameliyat kararı veremeyeceğini söylemiştim. Dostumun bana, ''Hipokrat yemini de neymiş. Gün artık doktorlar için özel hastanelerde para kazanma günüdür. Hastaneye bir gitte bak başına neler geliyor'' demesi yaşadığım olay ile tescillemiş oldu.
Annem ayak ağrısından dolayı doktoruna muayeneye gidiyor. Doktor bey kalbinden şüphelenerek kalp elektrosu istiyor. Çekilen EKG sonucunda annemin kalp anjiyosu olmasına karar veriliyor.
Anjiyo kararıyla alakalı tahlilleri alarak Türk Kalp Vakfındaki dostlarımın yanına gittim. Oradaki doktorlarımız da anjiyo olmasının ve ardından çıkacak sonuca göre hareket edilmesinin gerekli olduğunu söylediler.
Artık karaciğer ile akciğer de dâhil olmak üzere toplam 7 ameliyat geçiren annemin anjiyo olması kesinlik kazanmıştı.
Medical park Bahçelievler hastanesine giderek, Başhekim Uzm. Dr. Oğuzhan Cücü ile görüştüm. Annemin daha önceden birçok ameliyat geçirdiğini ve anjiyo olmasına karar verildiğini söyledim. Hastanelerinde bu anjiyo'yu yapacakları donanım ile tecrübeli doktorun olması durumunda annemin burada anjiyosunu yaptırmak istediğimi belirttim.
Başhekim Cücü bizi büyük bir ilgi ile karşıladı. Ve annemi hastaneye yatırdık. Ve yattığı gün başarılı bir şekilde anjiyo operasyonu yapıldı.
Buraya kadar her şey normal hatta normal de değil mükemmel işliyor...
Ve ben anjiyo sonrası annemin alındığı gözlem odasının kapısında beklerken telefonum çalıyor. Telefondaki annemin yanında olan ablam çok telaşlı ve çok titrek bir sesle ''Ferhat çabuk içeri gel sonuçlar iyi çıkmadı Annemi acilen ameliyata almaları gerekiyormuş'' dediğinde kendimi annemin yanına atıverdim.
Aman Allah'ım içeri girdim ama nereye girdim burası daha önceden girdiğim gözlem odalarına benzemiyor ve içerisi insan kaynıyor. Annemin karşısındaki yatakta yatan 65 yaşındaki hasta amca kendisine tebliğ edilen ameliyat kararı nedeniyle çocuklar gibi ağlıyordu.
Annemin tedirgin şekilde yatağında yattığını görerek, adım adım yanına yaklaştım ve geçmiş olsun bir şeyin yokmuş dediğimde bana cevap veremedi.
Yanımıza gelen doktor, hastada yıkım yaratacağını düşünmeden, ''Annenizi tam zamanında anjiyo yaptırmışsınız. Anjiyo sonucuna göre acilen bypass olması gerekiyor. Biz buradan çıkarılmasına izin vermiyoruz. Şayet çıkarırsanız merdivende kalp krizi geçirebilir. O yüzden izniniz olursa hemen servise alalım ve ameliyat hazırlıklarına başlamamız lazım'' şeklinde konuştu.
Bu konuşmadan sonra ameliyat olmasına dair izin evraklarını imzalattılar. Annem ameliyat öncesi yatırıldığı odasında oğlum anjiyo olmama karar veren doktoruma bu evrakları göstersen de belki ameliyat olmama gerek yoktur demesiyle gece yanında refakatçi olarak kaldığım annemi sabah ablama emanet ederek, eniştem ile beraber önce Koşuyolu Kalp ve Damar Hastanesine gittik.
Koşuyolunda 1 profesör ile 1 cerrah, Medicalpark'tan ücreti mukabilinde satın aldığım anjiyo görüntülerinin bulunduğu CD'yi seyrettiklerinde ameliyat kararının yanlış olduğunu söylediler.
Koşuyolu hastanesinden çıkarak Siyami Ersek Kalp ve Damar Hastanesinde görevli olan doktor dostumuzun yanına giderek, birde onun bilgi ve birikimlerinden istifade etme yolunu seçtik. Doktor dostumuz ile arkadaşları anjiyo görüntülerini seyir ettiler ve anjiyo görüntüsü ile ameliyat kararı çıkan rapordaki % 70 daralmanın olmadığını olsa bile ameliyat olmasından önce ilaç tedavisi tercih edilmesinin gerekli olduğunu vurguladılar.
Şayet ameliyat kararı verilecekse anjiyo bu işin kimya boyutu imiş. Ameliyat kararından önce bir de fiziki olarak analiz edilerek, kararın öyle verileceğini söylediklerinde ise gerçekten sevindim.
Annemi MedicalPark hastanesinden çıkararak evimize getirdik. 2 gün sonra ise Siyami Ersek'te ki doktor annem'in tedavisine başlayarak ilaçlarını yazdı ve gözetim altında tutularak iki ay sonra bir iyileşme olacağını bizlere müjdeledi. Doktor bey, hem annemin kalp tedavisini yaptı hem de ameliyat kararını veren doktorların bozduğu psikolojisini düzeltmeyi başardı.
Sağlık bakanlığının harekete geçerek özel hastanelerin ameliyat kararlarını hiçbir denetime tabi tutulmadan vermelerine bir düzenleme getirmelerinin gerekli olduğu gözlemleniyor.
Vay benim memleketimin haline vay benim Hipokrat yemini etmiş bir kısım doktorlarımızın haline...
Yazık...
![]()
CRA 25.Aralık.2009 Cuma - 00:58:00
Güzin abla edasıyla anlatılanları kaleme alarak yorum belirtmek yerine bu söylentilerin gerçekle bağdaşıp bağdaşmadığını bizzat yaşayarak analiz etme fırsatını elde ettim.
Yaşadığım sağlık skandalı olarak nitelendirilebilecek bu olayı bir ayna misali hem mesleğim nedeniyle hem de bir vatandaşlık görevi olarak kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duydum.
Bir dostumun hastanelerdeki keşmekeşi anlattığında olayın bu kadar vahim olamayacağını ve Hipokrat yemini eden doktorlarımızın para için ameliyat kararı veremeyeceğini söylemiştim. Dostumun bana, ''Hipokrat yemini de neymiş. Gün artık doktorlar için özel hastanelerde para kazanma günüdür. Hastaneye bir gitte bak başına neler geliyor'' demesi yaşadığım olay ile tescillemiş oldu.
Annem ayak ağrısından dolayı doktoruna muayeneye gidiyor. Doktor bey kalbinden şüphelenerek kalp elektrosu istiyor. Çekilen EKG sonucunda annemin kalp anjiyosu olmasına karar veriliyor.
Anjiyo kararıyla alakalı tahlilleri alarak Türk Kalp Vakfındaki dostlarımın yanına gittim. Oradaki doktorlarımız da anjiyo olmasının ve ardından çıkacak sonuca göre hareket edilmesinin gerekli olduğunu söylediler.
Artık karaciğer ile akciğer de dâhil olmak üzere toplam 7 ameliyat geçiren annemin anjiyo olması kesinlik kazanmıştı.
Medical park Bahçelievler hastanesine giderek, Başhekim Uzm. Dr. Oğuzhan Cücü ile görüştüm. Annemin daha önceden birçok ameliyat geçirdiğini ve anjiyo olmasına karar verildiğini söyledim. Hastanelerinde bu anjiyo'yu yapacakları donanım ile tecrübeli doktorun olması durumunda annemin burada anjiyosunu yaptırmak istediğimi belirttim.
Başhekim Cücü bizi büyük bir ilgi ile karşıladı. Ve annemi hastaneye yatırdık. Ve yattığı gün başarılı bir şekilde anjiyo operasyonu yapıldı.
Buraya kadar her şey normal hatta normal de değil mükemmel işliyor...
Ve ben anjiyo sonrası annemin alındığı gözlem odasının kapısında beklerken telefonum çalıyor. Telefondaki annemin yanında olan ablam çok telaşlı ve çok titrek bir sesle ''Ferhat çabuk içeri gel sonuçlar iyi çıkmadı Annemi acilen ameliyata almaları gerekiyormuş'' dediğinde kendimi annemin yanına atıverdim.
Aman Allah'ım içeri girdim ama nereye girdim burası daha önceden girdiğim gözlem odalarına benzemiyor ve içerisi insan kaynıyor. Annemin karşısındaki yatakta yatan 65 yaşındaki hasta amca kendisine tebliğ edilen ameliyat kararı nedeniyle çocuklar gibi ağlıyordu.
Annemin tedirgin şekilde yatağında yattığını görerek, adım adım yanına yaklaştım ve geçmiş olsun bir şeyin yokmuş dediğimde bana cevap veremedi.
Yanımıza gelen doktor, hastada yıkım yaratacağını düşünmeden, ''Annenizi tam zamanında anjiyo yaptırmışsınız. Anjiyo sonucuna göre acilen bypass olması gerekiyor. Biz buradan çıkarılmasına izin vermiyoruz. Şayet çıkarırsanız merdivende kalp krizi geçirebilir. O yüzden izniniz olursa hemen servise alalım ve ameliyat hazırlıklarına başlamamız lazım'' şeklinde konuştu.
Bu konuşmadan sonra ameliyat olmasına dair izin evraklarını imzalattılar. Annem ameliyat öncesi yatırıldığı odasında oğlum anjiyo olmama karar veren doktoruma bu evrakları göstersen de belki ameliyat olmama gerek yoktur demesiyle gece yanında refakatçi olarak kaldığım annemi sabah ablama emanet ederek, eniştem ile beraber önce Koşuyolu Kalp ve Damar Hastanesine gittik.
Koşuyolunda 1 profesör ile 1 cerrah, Medicalpark'tan ücreti mukabilinde satın aldığım anjiyo görüntülerinin bulunduğu CD'yi seyrettiklerinde ameliyat kararının yanlış olduğunu söylediler.
Koşuyolu hastanesinden çıkarak Siyami Ersek Kalp ve Damar Hastanesinde görevli olan doktor dostumuzun yanına giderek, birde onun bilgi ve birikimlerinden istifade etme yolunu seçtik. Doktor dostumuz ile arkadaşları anjiyo görüntülerini seyir ettiler ve anjiyo görüntüsü ile ameliyat kararı çıkan rapordaki % 70 daralmanın olmadığını olsa bile ameliyat olmasından önce ilaç tedavisi tercih edilmesinin gerekli olduğunu vurguladılar.
Şayet ameliyat kararı verilecekse anjiyo bu işin kimya boyutu imiş. Ameliyat kararından önce bir de fiziki olarak analiz edilerek, kararın öyle verileceğini söylediklerinde ise gerçekten sevindim.
Annemi MedicalPark hastanesinden çıkararak evimize getirdik. 2 gün sonra ise Siyami Ersek'te ki doktor annem'in tedavisine başlayarak ilaçlarını yazdı ve gözetim altında tutularak iki ay sonra bir iyileşme olacağını bizlere müjdeledi. Doktor bey, hem annemin kalp tedavisini yaptı hem de ameliyat kararını veren doktorların bozduğu psikolojisini düzeltmeyi başardı.
Sağlık bakanlığının harekete geçerek özel hastanelerin ameliyat kararlarını hiçbir denetime tabi tutulmadan vermelerine bir düzenleme getirmelerinin gerekli olduğu gözlemleniyor.
Vay benim memleketimin haline vay benim Hipokrat yemini etmiş bir kısım doktorlarımızın haline...
Yazık...
CRA 25.Aralık.2009 Cuma - 00:58:00