Devlet Bahçeli, bir proje başlatmış:
“Askıda 9 Gülek Buğday Projesi”…
Amaç; “dar ve sabit gelirli insanlarımıza katkı sağlamak.”
1970’lerde Demirel, zamanın iktidarına şöyle demişti:
“Ülkeyi 70 sente muhtaç ettiniz! Yazıklar olsun!”
Buradan hareketle,
Ben demiyorum ama birileri kalkıp;
“Milleti 9 gülek buğdaya muhtaç ettiniz! Yazıklar olsun!” derse ne diyecekler? Doğrusu ben de merak ediyorum…
Proje ile ilgili “Milli Dayanışma” vurgusu ise başka bir manidarlık.
Azgın bir azınlık var,
Yağ alıyor bal satıyor ve dayadıkça dayıyor.
Çiftçinin de olduğu kahir ekseriyet ise tam bir kemmiyet ve dizleri titreyerek dayanmaya çalışıyor!
Bu ne iştir anlamak mümkün değil.
Kahir ekseriyet, verirse milli dayanışma,
Azgın azınlık, aldıkça milli dayanışma…
Ne hikmetse,
Kahir ekseriyetin veren eli, azgın azınlığın alan eli hep hayırlı…
Sebebi neydi ki?
Ne anladık Yurdagül!
Bir de,
“Çiftçinin sıkıntılarının farkındayız” dedikten sonra,
Çiftçinin sıkıntılarını “tarım politikaları yürüten kurum ve kuruluşlar gidermeli” demek;
Yan pas yapmak veya top sektirmek gibi olmuyor mu?
Bununla da kalmayıp,
Projenin yük ve fedakârlığını dönüp çiftçiye yüklemek,
Tribüne oynamak ve çelişkinin en acımasızı değil mi?
Çiftçiden Bahçeli’ye sitemkar bir adaptasyon:
“Sanma feryadımız, sence yaygara,
Ne dertler bıraktın, hep sıra sıra!
Bahçeli evlerde hissiz Ankara,
Veremem diyorum; of of, sen ver diyorsun!
Dert ortağım olan kurak tarlamı,
Ekemem diyorum; of of, sen ek diyorsun!
Boş ambara hiç girmeyen buğdayı,
Veremem diyorum; of of, sen ver diyorsun!”
Tespit
Gözlem ve yorumum şudur:
Bahçeli’nin nekahet sürecinin iyi ve olumlu ilerlediğini düşünüyorum.
Ama bundan sonra aktif siyasete devam etmeyeceği ve artık dinleneceği kanaatindeyim.
Hatta şu sıralar,
Sağlık durumuyla alakalı spekülasyonlar havada uçuşurken,
Bahçeli riyasetinde ve onun icazetiyle, Bahçeli’siz MHP’nin nasıl olacağına dair istişareler yapıldığı düşüncesindeyim.
Son tahlilde,
Her şey aşikar hale gelecek ama emin olunsun ki çok beklemeye gerek kalmayacak…