Önceki yazımda ham-saf ve duygusal tepkimi dile getirdim.
O yanımla sonuna kadar ve her kelimemin arkasındayım.
Şimdiyse yaşanan realiteyi,
Yani şu doğrudur veya bu yanlıştır demeden neler olduğunu irdeleyeceğim.
Zaten bekliyordum,
Ki, bazı yazılarımda bunu dile getirmiş ve seçim yaklaştıkça sürpriz-beklenmedik ve farklı şeylerin cereyan edebileceğini söylemiştim.
Son yaşananlara farklı boyutla bakarsak birkaç husus ön plana çıkıyor.
Birincisi,
İktidar cenahı ve Erdoğan garip bir şekilde rahat.
Muhalefet cenahında bir ittifak oluşuyor,
Ve anketlere göre iktidar olacak gibi görünüyor ama Erdoğan'ın umurunda bile değil.
Bu normal mi? Hiç değil.
İkincisi,
Altılı Masa dediğimiz Millet İttifakı cenahında bu krize kadar hakim olan "hiç sorun yok-her şey çok güzel" yaklaşımı.
Bu, hayatın olağan akışına aykırı ve gerçek olmayacak kadar "ideal" bir durum.
Çünkü Millet İttifakında yer alanların hepsi bir kavgayla partilerinden ayrıldılar veya siyasi bir ayak oyunu sonrası partilerinin başına geçtiler.
Böyleyken ve bir de, bugüne kadar sergiledikleri "sinirleri alınmış" hallerine bakınca,
Normal demek mümkün değil!
Üçüncüsü ve belki de en önemlisi,
Bu topraklarda kritik anlarda devreye giren ve "bensiz olmaz" diyen mikser faktörü,
Çok geriye gitmeye gerek yok.
90'lı yıllarda yaşananlara ve sonrasında özellikle 2007'de Cumhurbaşkanlığı Seçiminde olanlara bakınca bugünkü gelişmelerin ne olduğunu ve "mikser faktörünü" hemen fark ederiz!
Sonra ne oldu ve oluyor?
Ülke ve siyaset, karar aşamasına gelmişti.
Millet İttifakı, namı diğer Altılı Masa adayını belirleyip açıklayacaktı.
Ama mümkün mü,
Mikser devreye girmeden olabilir miydi!
Olamazdı ve olmadı.
Devreye girdi ve Altılı Masa'yı hallaç pamuğu gibi savurmaya başladı.
Tam bu esnada hemen iktidara baktım ve ne tepki verdiğini görmek istedim.
Normalde kahkahalarla gülmeleri ve "biz demiştik-sizden bir cacık olmayacağını söylemiştik" demeleri gerekirken, birkaç mutedil yorum yapanın haricinde oldukça sessizdi.
Adeta "bizim zaten haberimiz vardı" dercesine…
Açıklama yapan Erdoğan'ın da beyanından anlaşılacağı gibi "susun-bekleyin" talimatı verilmişti.
Demek oluyor ki, yaşanan ani ve sürpriz gelişmeler onlar için sürpriz değildi ve beklenendi!
Bu durumda şöyle bir tespitte bulunsak yersiz olmayacaktır.
Altılı Masa, Kılıçdaroğlu'nun haricinde birisini aday gösterecek olsaydı dahi,
Meral Akşener bu tavrı sergilemeseydi dahi,
Ortalık karışacak veya devreye giren mikser ortalığı karıştıracak ve bir belirsizlik ortamı oluşturacaktı!
Anlaşılan o ki,
Bu coğrafyada tarih hep tekerrür ediyor.
Yine benzeşik bir süreci yaşıyoruz maalesef.
Bu yüzden de, adına ister mikser deyin, ister görünmez bir el,
Ne derseniz deyin; ne menem bir musibet olduğu bilinmeyen bu aparat devreye girer, önce iyice karıştırır sonra ise tekmeyi savurtur ve masayı dağıtır.
Buna gerekçe olarak da, gizemli bir bilgelik içinde "Türkiye'de siyaset, siyasetçilere bırakılmayacak kadar önemlidir" anlamında ulvi-yüce ve kerameti kendinden menkul laflar ederler,
"Türkiyenin ali ve yüksek menfaatleri için" derler,
"Bilmediğiniz şeyler var" derler!
Kazancı Bedih;
"Çıktım Belen Kahvesi'ne, baktım ovaya,
Bay Mustafa çağırdı dama, oynamaya
Ormancı da gelir gelmez yıkar masayı
Söz anlamaz ormancı çekmiş kafayı.." diye söylerdi ya;
Bahsettiğim mikser veya görünmez el, işte o "Ormancı"dır!
Bundan sonra ne olabilir?
Neler olmaz ki...
Sadece seçime kadar da değil;
Bu mikser, seçimden sonra da karıştırmaya, kendince dizayn, inşa ve ihya etmeye devam edecek!
Bu arada, herkes seçime odaklı ve ona göre hareket ediyor,
Ama hala bu seçimin olup olmayacağından emin değilim.
Ve hala, 2024 yerel seçimleriyle birlikte yapılmasının masada olduğunu ve çok da muhtemel olduğunu düşünüyorum.
Artık her yeni güne yeni bir havadis, yeni bir olay ve "bu da mı oldu" diyeceğimiz şeylerle uyanırsak kimse şaşırmasın!
"Ya depremzede ve deprem bölgesi" diyorsanız; kimin umurunda ki!
Kendini Playmaker gören bu mikserler için ne demokrasinin, ne demokratik seçimlerin ve ne de milletin bir önemi yok ki!
Birkaç fiyakalı laf,
Birkaç yuvarlak söylem,
"Devletimiz güçlüdür, depremzedeyi mağdur etmeyeceğiz…" gibi hamaset kokan demagojik avuntusallık neyinize yetmiyor!
Onların daha önemli işleri var;
Tam gaz iktidar kavgasına devam!..
Yine filler tepişecek ve çimlerin kaderi yine ezilmek olacaktır!