Bir TV Kanalı,
Açık Oturum…
Konuşuyor konuşmacı,
Büyük bir hamasetle, hem de…
Biden zaten, Başkan Yardımcısı iken Türkiye’yi hedefe koymuş,
Şimdi ise Başkan ve, 15 Temmuz Darbe Girişimiyle yarım kalanı tamamlamak istiyormuş.
Yıllardır PKK ile gelenler,
Dün FETÖ'yle, İŞİD'le,
Ekonomik terörle,
Darbeler ve darbe girişimleriyle gelenler,
Şimdi de, Sedat Peker'le geliyorlarmış…
Söylenenler doğru mu,
Hemen hepsi doğru…
Ama arkadaş, Allahaşkına;
Bu "yabancılar-dış güçler" Süpermen, Tanrının seçilmişleri, mutlak güç sahipleri, ölümsüzler de, bizler mal mıyız…
Tanrı, onlara ayrıcalık tanıyarak k.çlarında turbo motor ve yapay zeka yedeklemesiyle mi yarattı...!
Bu kadar da yapmayın ve bu "dış güçler" sığıntısının b.kunu çıkartmayın.
Kabız olsak; "ah bu dış güçler var ya dış güçler; metabolizmamızın içine s.çtı…" diyeceğiz!
Yahu onlar da, senin-benim-bizim gibi halkedilmiş faniler..!
Yahu, onlar da yiyen-içen, hasta olabilen, uyuyan, seven, nefret edebilen, artıları-eksileri olan, ölümlüler…
Ölüyorlar arkadaş, onlar da ölüyor.
Bu "dış güçleri", bu kadar yüceltmek,
Tanrısal bir güç atfetmek,
Bu kadar muktedirleştirmek neyin nesi…
Yoksa yaptıkları filmler mi, bizi bu hale getirdi.
Hani vardı ya; Evrenin Hakimleri filan diye…
Ama tembellik bizdeyse,
Hırsızlık-yolsuzluk-arsızlık-yalan-dolan-talan,
Liyakat ve ehliyetten yoksunluk bizdeyse,
Hile, hurda, dalavare bizdeyse,
Riyakarlık, münafıklık, kifayetsiz muhterislik bizdeyse;
Yaptığımız tek şey; el oğlunu konuşmak,
İnsanüstü güce sahipmiş gibileştirmek,
Ve, kendimizi hakir görüp; daha da acizleştirmektir.
Sadece laf laf laf…
Dış güçler de dış güçler…!
Bunu, sadece iktidarı eleştirmek için söylediğimi düşünmeyin.
Sözüm herkesedir.
Hepimizedir. (Yarası olmayan gocunmasın.)
Çünkü dün ve dünküler böyleydi,
Bugünün muhalifleri iktidar olsa; eminim, onlar da aynı teraneye sığınacaktır.
Ama Onlar,
Yani o "dış güçler",
Yani o "yabancılar",
Yani, kendimize has tabirle "gavurlar"; (Güya onlar gavur, biz Alem'e nizam veren Müslümanlarız ya…)
Eşşek gibi çalışıyor,
Ve üretiyorlar…
Gelişiyor,
Büyüyüp kazanıyorlar…
Aleme hiza,
"Sözde Nizamcılara" intizam vererek, "Nizam-ı Alem" nasıl olur; gösteriyorlar..!
Sonra da, "On dönüm bostan, yan gel yat Osman…" diyen, bizim gibi angutlara "dış güç" olup;
Korkutuyorlar,
Tahakküm edip, emir veriyor,
Parmaklarının ucunda oynatıyor,
Sürekli konuşturup maskaraya çeviriyorlar..!
Hoşumuza gidiyor tabi bizim de; biyerlerimizi devirip yatmak,
Sadece hamaset yapmak,
Sadece lak lak…
Leyleğin günü lak-lakla geçer derler ya; tıpkı öyleyiz.
Yahu, bu ülke için 250 yıldır "dış güçler" vardı,
Bu kafayla gidersek, bir 250 yıl daha var olacak…
Elin oğlu nasıl dış güç oldu,
Ne yaptı da, bu gücü kazandı,
Nasıl, bizim gibi ülkeleri-milletleri bu kadar yoksunlaştırıp, yoksullaştırıp acizleştirdi diye, düşünme zahmetine bile girmiyoruz.
İşimiz-gücümüz sığınmacılık; "dış güçler" bahanesine sığınış..!
Sonra da kalkıp;
Yok efendim yabancılar şöyle yapıyor,
Vay efendim dış güçler böyle ediyor,
İçimize parmak atıyor,
Yaşadığımız her şeyin sebebi gavurlar(!)
Hadi oradan be, hadi oradan….!
Soru:
Hangi şemsiye açılmaz…?
Cevap:
Söylemeyeceğim; bilen bilir…