Yağmur,
Mavi yağıyor bu gece…
Sırılsıklam maviyim;
Ayak uçlarıma,
İliklerime,
İçimi delip geçen ve durmak bilmeyen beynime kadar…
Mavilikler,
Beton duvarlardan yansıyor.
Bir yerlerde ıslak toprak kokusu;
Ben duyamıyorum.
Duyduğum tek şey,
Islaklığın maviye çalan kokusu…
Keşke gece olmasa,
Gökkuşağı da çıkardı belki…
Belki de çıktı bir yerlerde;
Ben göremiyorum…
Gördüğüm tek şey,
Kör karanlık ve kahrolası gecenin hınzır uğultusu…
Yanlış zamanda yanlış yerde olmanın mutsuzluğu var üzerimde.
Koşasım var;
Islak, çamurlu sokaklarda çıplak ayak,
Çıplak mutsuzluğa inat,
Çılgın yılkılar gibi,
Delişmen,
Yüzüm yağmurda yanana kadar,
Koşasım var…
Ellerim buruşana kadar çamurla oynamak,
Üşümek,
Kan ter içinde kalmak,
Sessiz çamurlara haykırmak,
Belki de,
Aslında,
Terli terli su içip zatürre olayım istiyorum…
Yeniden,
Çocuk olayım yağmurlarda,
Tam on bir yaşımda…
Yeniden,
Çamur emeydim sokaklarda,
Ter kokan,
Toprak akan,
Terk edilmiş kerpiçsi duvarlarda,
Kör sessizlikte,
Bir huzurun sesiyle,
Duyuşana kadar,
Çocuk olaydım yeniden…