Habertürk TV'de bir program.
Prof. Ersan Şen konuşuyor.
Aslında konuşmak da değil; adam yırtınıyor, feryat ediyor…
Fiyat artışlarını ve alım gücündeki düşüşü açık-net ve yalın şekilde, rakamlar vererek anlatıyor.
Karşısında oturan muktedir muhterem, arada bir laf atıyor,
Müstehzi bir tavırla gülümsüyor,
Sanırsınız ki, Ersan Hoca hayali bir ülke oluşturmuş ve onunla ilgili abartı sanatını kullanarak stand-up şov yapıyor da; onu izlemenin hazzını tadıyor muhterem!
Yani?
Yanisi manisi yok,
Aslında şaşırdığımız hata.
Neden?
Çünkü bir insan, cebini dolarla doldurmuşsa,
Evini dolarla almışsa,
Dolar alıyor, dolarla satıyorsa; TL'nin acınası hali ve TL ile alışveriş yapmak zorunda olan insancıkların ahvali neden umurunda olsun ki…
Çünkü onların doları var ve onlar, "milli ve yerli"ciler…
İktidara yakın bu muhterem, bir de diyor ki;
"Ya hocam, hep aynı şeyleri anlatıyorsun. Yeni bir şeyler söylesen…"
Gel de delirme arkadaş,
Sanki Ersan Hoca, 1994 krizinden bahsediyor,
Sanki 2021 yılında başımıza gelmiş bir felaket ve şuanda ortalık günlük güneşlik de; Ersan Şen dönüp dönüp aynı şeyi anlatıyor!
Yahu vicdansızlar,
İnsafsızlar,
Acımasızlar,
Merhametsizler!
Adamın geçen hafta hatta dün bahsettiği malın fiyatı, bugün de arttı, istikrarla artmaya da devam ediyor.
Süreklilik arz eden ve kesintisiz süren bir devamlılık yaşıyoruz!
Durmuyor ki zamlar,
Pahalılık azalmıyor ki,
Gün günden kötü geliyor,
Bugün düne rahmet okutuyor…
Ne yapacaktı Ersan Hoca!
"Yerli-Milli" diye diye, "Milli Para TL" bitti, tükendi ve pula döndü!
Bankalardaki mevduatın yüzde 70'den fazlası döviz cinsinden!
Ekmek alırken bile neredeyse dövize endeksli olarak bedel ödenir hale gelindi!
Ve siz; tüm ruhu, inancı, vicdanı ve insafıyla kendini yırtan, nefesi kesilircesine vahamete parmak basan Hoca'yı ti'ye alıyorsunuz!
Buradan şunu söylemek istiyorum,
Bu enflasyon var ya; hani ciddiye almadığınız, umurunuzda olmayan ve size göre insancıkları ilgilendiren bu enflasyon,
Dönüp dolaşıp bir yerlerimize öyle bir girecek ki; sizler de, sizler gibi dolarzadeler de; o bir yerlerini koruyamayacak.
Demedi demeyin,
Ve emin olun ki; cebellezi dolarlar, yarın burnunuzu tırmalayacaktır!
"Burası çok önemli" ve dikkatle dinleyin ey muktedir mütekebbir ve muhteris muhteremler…
Tarih 1 Mart 2012,
Cumhurbaşkanımız-zamanın Başbakanı Erdoğan Merkez Bankası'nda düzenlenen Türk Lirası Simge Tanıtım Programında konuşuyor;
"Para, tıpkı bayrak gibi, tıpkı milli marş gibi bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler.
Paranın itibarı, ülkenin itibarıdır, milletin itibarıdır."
Hadi buna da gülün, gülümseyin ve ti'ye alın da göreyim!
Ya da bu söylemi nasıl yorumluyorsunuz,
Buyurun, sizi dinliyoruz Efendiler…
Ne oldu; sustunuz,
Yemedi değil mi!..
Efendiler,
Bir an evvel, hemen,
Vakit kaybetmeden "para reformu" yapın.
Artık, adına "Yine ve Yeniden Türk Lirası" mı dersiniz,
Yoksa "Dirilen ve Şahlanan TL" mi dersiniz,
Yahut da "Abdülhamit Han Lirası" mı dersiniz; onu bilemem.
Ama bu TL'den, artık bir hayır gelmeyeceği aşikar.
El birliğiyle-"Allah'ın izniyle ve cümleten", TL'nin bir yerlerine kaliteli pamuk tıkadınız ve teneşirin üzerine koydunuz.
Ve hala öyle pişkin ve kızarmayacak bir yüz sahibisiniz ki; cenazesini muhalefet kılsın, tüm bunların sebebi onlar diyebiliyorsunuz!
Eğer ki, "Ahmak ve aptalsınız; zaten, TL ile bizim işimiz hiç yoktu ve olmadı.
O sizin probleminiz,
Biz devleti ganimet olarak görmüştük ve ganimetler de muzaffer olanlara,
Defalarca aldandık dedik ve siz de, her defasında buna kandınız ve yediniz,
Belimden altı Kasımpaşa,
Doları çalan Üsküdar'ı geçti,
Biz dolarcıklarımızla mutluyuz" diyorsanız;
Eyvallah, haklısınız Efendiler,
Hak müstahak bize!..