Gülelim biraz da, ağlanacak halimize…

Sarhoşun biri bindiği otobüste bağırıyor;
-Hiieeeyyytt! öndekilerin hepsi boynuzlu,
Ortadakiler ibne,
Arkadakiler de pezevenk...
İri yarı otobüs şoförü aniden frene basıyor.
Yerinden kalkmasıyla sarhoşu arka cama yapıştırıyor.
-Lan! şimdi bi daha söyle bakim;
Kimmiş boynuzlu, kimmiş ibne, kimmiş pezevenk..!?
Sarhoş cevap verir;
-Ne bilim abi… Öyle bir fren yaptın ki; hepsi birbirine karıştı…

Bu fıkrayı okuyunca geçtiğimiz günlerde ölüm yıldönümü olan merhum Abdurrahim Karakoç’un bir şiiri aklıma geldi.
“Yemiş ve içmiş haramı,
Ayni tad olgusu, hamı,
İkiye böl-bir adamı,
Ciğer, beyin, yürek dolu.
Zerresi pezevenk dolu…”
Ne bilim abiii….
Doğruyla yanlış, helalle haram, haklıyla haksız, zalimle mazlum, iyiyle kötü,öyle birbirine karışmış ki…
İnsanın “herkes doğru, hak ve haklı” bir tek ben; “yanlış, haksız ve hakikatsızmışım galiba” diyesi geliyor.

Cuma Günü Ölen Adam…

Adamın biri cuma günü ölmüş ve gömmüşler.
Oğlu hocaya gitmiş ve;
"Babam cuma günü öldü öbür tarafta nasıl karşılanır?" diye sormuş.
Hoca;
"Baban namaz kılar mıydı?"
"Hayır! ama cuma günü öldü".

"Kumarı içkisi var mıydı?"
"Vardı ama cuma günü öldü"

"Yalan söyler miydi?"
"Evet ama cuma günü öldü"

"Hovardalığı var mıydı?"
"Evet ama cuma günü öldü"

Hoca sonunda sinirlenmiş ve;
"Cuma günü ellemezler ama Cumartesi öyle bir hallederler ki..!" der.

Diyecek bir sözüm yok.
Olay açık ve ortada…
Hay ağzına sağlık Hoca,  senin.
Kaldı mı; sen gibileri yahu…
Sorar sorar…
Allah sorar…
Cuma da ölsen sorar, Salı’yı da sorar, kandilde de ölsen sorar…
Pazar’ı da sorar, pazarcıya da sorar, pazarlamacıya da sorar.
Yalanı da sorar, yılanı da sorar, hıyarı da sorar.
Zalime de sorar, zulmü de sorar, cürmü de sorar.
Ona da sorar, bana da sorar, sana da sorar.
Allah’ın günü yok; her günü sorar,
Allah’ın sabrı çok; her hakkı sorar.
Ettiğin her haltı;  gözüne sokar,
Cuma yediğin hurmalar,
Cuma ertesi ……………………!!!

Çeşnicibaşı Alım Sınavı…

Şarap fabrikasının emektar çeşnicisi ölür ve yeni çeşnici için ilan verilir.
Perişan kılıklı bir ayyaş işe başvurur.
Adam içeri girer.
Müdür ve diğer komisyon üyeleri  ciddiyet içinde masadadır.
Fabrika müdürü başkasını almak istemektedir fakat bunu da açık edemez.
Adamı kovmak düşüncesi ile test için ona bir kadeh şarap verir.
Adam şarabı içer ve;
- Kırmızı bir Muscatel; 3 yıllık, kuzey yamaçta yetişmiş, çelik varillerde yıllanmış bir şarap, olduğunu söyler.
Müdür şaşkınlıkla doğru der ve sinirle başka bir şarabı tattırır.
-Kırmızı Cabarnet;  8 yıllık, güneybatı yamaç mahsülü ve meşe fıçılarda yıllanmış... der.
Bunun üzerine iyice şaşıran müdür, sekreterinin yanına gider ve ona bir bardak suya idrarını, biraz karıştırıp getirmesini söyler ve bunu adama beyaz şarap olarak içirir.
Adam;
- Sarışın, 26 yaşında ve 3 aylık hamile, eğer beni işe almazsanız babasını da söylerim... der.

Yorum mu…
Yok yok,
Yorum morum yok….
“Ne bilim abiii…”
Sadece komiklik olsun diye yazdım…

OGÜNhaber