Geçer geçer; mutlaka geçer...

“-Hep geçer diyorlar ya Olric. Sence geçer mi?
-Geçer elbet efendim;
Bazısı teğet geçer,
Bazısı deler geçer,
Bazısı deşer geçer,
Bazısı parçalar geçer.
Ama mutlaka geçer …”

Geçer geçer; neler geçmedi ki…
Neleri geçirmedik ki…
Çünkü zaman durmuyor.
Gün doğuyor, gün batıyor,
Deveran devam ediyor.
Kah acıyla,
Kah zulümle,
Kah gülerek,
Kah gülemeyerek,
Kah biterek,
Kah başlayarak…
Ama geçiyor, geçiyor…
Gün oluyor seviyoruz,
Gün geliyor, pişmanız sevdiğimize,
Gün oluyor, destekliyoruz,
Gün geliyor; "Aman Allahım, neredennn nereye…" 
Gün oluyor, mağduruz,
Gün geliyor mağrur…
Gün oluyor, mazlumuz,
Gün geliyor zalim…
Gün oluyor, fırtınada; "Allah'ım kurtar, sana hamsi pilavı yapacağum." 
Gün geliyor; "kurtulduksa kurtulduk, attuk sana bir kazuk." 
Ama geçiyor, geçiyor…
Bazen kriz oluyor "teğet" geçiyor,
Bazen vefasızlık "delip" geçiyor,
Bazen yargısız infazlar "deşip" geçiyor,
Bazen hain yaftası "parçalayıp" geçiyor,
Ama "mutlaka" geçiyor…
Bugünler de geçecek…
Zulüm de geçecek, zalim de bitecek,
Sıkıntı da geçecek, konfor da gidecek,
Galipler mağlup, mağluplar galipleşebilecek,
Virüs de geçecek, beteri de zuhur edebilecek,
Dünün yarını bugün; yarının dünü olacak…
Bugünün sahipleri; yarının dününe dönüşecek,…
Çin'linin dediği gibi;
Sular yükselecek; balıklar karıncaları yiyecek,
Sular çekilince; karıncalar balıkları…
Kimse bugüne; bugünkü güç ve kudrete güvenmesin,
Kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verecek.
Geçecek, geçecek;
Köprünün altından çok sular geçecek,
Üstündense çok beşer…
Ah köprüler ah…
Neler gördünüz neler…
Altından akan su bitmedi,
Üstünden geçen insan…
Kimler geçmedi ki,
Geçen kimleri görmedik ki…
Altındaki sel gibi, üstünden ne "kudret"ler geçti.
Kudretiyle köprüyü titretenler geçti,
"Bu dünyayı bir padişaha çok, iki padişaha az" görenler de geçti.
Kimileri "ikindi güneşi gibi" geçti.
Kimileri ise bir nefes gibi…
Ahhh ah…
Neler geçirdik, kimleri gördük…
Şair’in dediği gibi;

Biz ne Rüstemler, ne Sâm u Güstehemler görmüşüz,
Sâgarından göçüp gitmiş nice Cem'ler görmüşüz.

Yadigar-ı yâr bilmiş, etmişiz hüsn-ü kabul,
Yardan ümid edilmez, çok sitemler görmüşüz..

Görmüşüz de görmüşüz…
Bitti mi… Asla.
Göreceklerimizin yanında gördüklerimiz ne ki…
Geçeceklerin yanında geçenler de nedir ki…

“-İnsan nedir bilir misin Olric.?
-Nedir efendimiz.?
-Ağaçları kesip onlardan kağıt yapan ;sonrada o kağıtlara ağaçları koruyunuz yazandır..”

OGÜNhaber