Tarih 13 Ocak 2022,
Maliye Bakanı Nebati Bloomberg TV'de enflasyonla ilgili şöyle diyor;
"Şuanda Aralık ayının kamburunu taşıyoruz (hani, dolar 18 liralara çıkmıştı ya; onu ve ona istinaden yaşanan fiyat artışlarını kastediyor)
Enflasyon Ocak ayında pik yapacak,
Mayıs ayından itibaren düşüş yaşanacak,
Sene sonunda anlamlı bir düşüş gelecek,
Ben seçime tek haneli enflasyonla gideceğim 2023 Haziran ayında…"
Tarih 9 Nisan 2022,
Yukarıdaki açıklamadan yaklaşık 3 ay sonra,
4-5 gün önce,
Bakan Nebati şu açıklamayı yapıyor;
"Aralık ayından itibaren bu ülkede her ay enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz ve yürüyeceğiz.
İşler daha iyi olacak…"
Ama adama sormazlar mı,
3 ay önce böyle demiyordun,
Ocak'ta pik yapacak diyordun ama her gelen yeni ay, yeni bir pik yaşıyoruz,
Mayıs'ta düşüş olacak diyordun ama şimdi Aralık'tan sonra düşecek diyorsun,
Sene sonunda anlamlı bir düşüş gelecek diyordun ama şimdi sene sonunda düşüş başlayacak diyorsun,
Hangisine inanalım,
Hangi Nebati doğru söylüyor!..
Bu arada Aralık ayından itibaren bir düşüşten bahsederken, aslında Aralık ayına kadar olacak muhtemel yükselişi de ikrar etmiş ve doğrulamış olmuyor musun Sayın Bakan…
Bu arada Bakan'ın, "İşler daha iyi olacak" sözüne gelince,
Evet haklı,
Birilerinin işleri daha iyi olacak,
Ama emin olun ki; işleri iyi olacak olan, halk olmayacak,
Muhtemelen de, "işler daha iyi olacak" diyenlerin işleri daha iyi olacak.
Gelin bir hesap yapalım,
Şuanda enflasyon yüzde 61,
Aralık ayına sekiz ay var,
Her ay ortalama beş puan artsa,
Aralık ayında yüzde 111 enflasyonla karşı karşıya olacağız demektir.
Üstelik TÜİK hesaplamasıyla böyle,
Gerçekte ise yüzde 200 üstü,
Yani hiperenflasyonla yüz yüze olacağız demektir.
Sormak lazım,
Neyin kafası bu?
Onu da ben yanıtlayayım,
Gerçekten kaçmanın, yüzleşmemenin ve ertelemeciliğin kafasıdır bu…
Hemen diyecekler; "ama küresel ekonomi kötü, gelişmiş ülkeler bile enflasyonla karşı karşıya".
Evet, aynen katılıyorum.
Ama şunu hiç görmek istiyor musun,
Gelişmiş ülkeler, yüzde 5 ila 10 arası olan enflasyonlarını öyle ciddiye alıp, öyle bir mücadeleye girişmişler ki; "Enflasyonu Allah'ın izniyle tepetaklak edeceğiz, güzel günler göreceğiz, güneşe kavuşacağız, her yer güllük-gülistanlık olacak ve enflasyon denen canavar yerlerde sürünecek…" gibi laflar hiç etmiyor!..
Bakınız,
Sorulardan,
Sorunlardan,
Ve sorunsal gerçeklerden bir kere kaçmaya başladın mı; gömleğinin ilk düğmesini yanlış ilikleyen insan misali bir durum ortaya çıkar.
Sonra da, yalanı yalanla örtmeye,
Hatayı hatayla kapatmaya çalışırsın.
Bu ise, bir olan hatayı iki,
İki olanı dört,
Dört olanı sekiz yapar ve böyle uzar-gider!..
Ben size muhtemel gerçekleri söyleyeyim,
Nebati'nin işaret ettiği Aralık ayında ekmeği 10 liradan alırsanız sakın şaşırmayın!
1 Dolar 20 liralara ulaşırsa, hayrette kalmayın!
Et-Süt-Şeker-Pirinç-Yağ vb. gibi temel gıdalara bakıp bakıp almadan geri dönerseniz hiç şaşırmayın!
Tabi, onu da raflarda görürseniz…
Ekonomi bu halde,
Yani krizde,
Yani durgunlukta,
Yani, kimse kızmasın ama perişan halde…
Ama bizim ekonomi yöneticilerimizin bildiği tek renk var,
O da toz-pembe..
Siyaha siyah demezsen,
Siyahın karanlığında boğulursun!
Düzelteyim,
Gariban halkı boğarsın.
Çünkü bu ahval, birilerini ekmeğe muhtaç ederken, azgın ve mutlu azınlık kategorisindeki birilerinin de pastasına yağ sürer.
Pazara gelen vatandaş ise sokak röportajında "…pahalılığın sebebi patronlar, fiyatları artırmak için soğanı-patatesi-patlıcanı çöpe atıyor, suç onlarda" der ve ekonomi yönetimine toz kondurmaz!
Velev ki öyle bile olsa,
Patronlar gerçekten öyle yapıyor olsa,
Kalkıp da iktidara, "patronlar böyle böyle işler yapıyor, sizi sabote ediyor. Elinizde sınırsız kanun yetkisi var. Siz Antalya'da kadastro müdürü müsünüz de, bir şey yapmıyor-yapamıyorsunuz" diye sormaz.
Sen vatandaş olarak böyle yaparsan, iktidarın uhrevi destekçisi kerameti kendinden menkul Demircan bir kalemşörü de, sizin için "…oh olsunnn" der.
Buradan özellikle gerçekleri örtmeye çalışan yetkililerin kandırmacasına gerçeküstü bir şekilde ve cansiperane toz kondurmayan vatandaşa sesleniyorum,
Daha dur sen,
Daha dur…
Bunlar daha iyi günlerin,
Öyle bir an gelecek ki; torban tuz, bir yerlerin cız diyecek…
O zaman göreceğim ben seni!