CHP neye ve kime hizmet ediyor?

Nasreddin Hoca bir gün, oğlunu eşeğe bindirmiş kendisi de yürüyerek köye gidiyorlarmış.

Yolda bunları görenler :
- Dünya tersine döndü galiba! İhtiyar adam yürüyor, parmak kadar çocuk eşeğin üzerinde. Diye söylenmeye başlamışlar.

Bu sözleri duyan Nasreddin Hoca, merkepten oğlunu indirip kendisi binmiş. Biraz gidince, bir kaç kisiye daha rastlamışlar. Onlar da :

- Şu hâle bakın siz! Koskoca adam binmiş eşeğe, parmak kadar çocuk arkasından yetişeyim diye ter döküyor, insanoğlu işte hep kendini düşünür, diye konuşmaya başlamışlar..

Bu sözleri duyan Hoca :
- Oğlum en iyisi gel beraber binelim. Bakalım ne diyecekler, demiş.

Hoca önde oğlu arkada giderken birkaç kisi daha görmüş onları.

Onlar da :
- Şu insanoğlunda merhamet diye birşey kalmadı. Baksana eşeğin beli neredeyse yere değecek. yürüseler sanki ölecekler mi? Azıcık Allah korkusu olan kimse böyle yapmaz, gibi sözler söyleyerek uzaklaşmışlar.

Hoca bu sefer :
- Oğlum en iyisi mi, ikimizde yürüyelim, öyle ettik olmadı böyle ettik olmadı. Bir de bu şekil deneyelim demiş.

Eşek önlerinde, onlar arkada yollarına devam ederlerken, birkaç kisi daha görmüş bunları. Onlar da :

- Şunların ki de akıl mı yani? Eşek önlerinde bomboş gidiyor, her ikisi de şu sıcakta  yürüyorlar. İnsan, boş eşek olur da binmez mi hic? demişler.

Bu sözleri duyan hoca :
- Gördün mü oğul, her kafadan bir ses çıkıyor. Ne yapsan beğenmiyorlar. En iyisi bildiğinden şaşmayacaksın.

Elin ağzı torba değil ki, büzesin! demiş.”


Bu fıkrayı neden anlattım...

Suriye’liler, Türkiye’de mülteci.

Bizim CHP genel başkanı ve onun “solcu, Marksist, Leninist” fikirli ama emperyalist söylemli şürekası başlar koro halinde haykırmaya;

Neden ülkeleri için savaşmıyorlar.

Ülkeleri için çarpışmak için örgütlenirler; ÖSO olarak Türk ordusuyla beraber.

Bu defa aynı koro başlar yine;

ÖSO, El Kaide bağlantılı “cihatçı” örgüttür ve teröristtir.

Türkiye Cumhuriyeti Kuzey Suriye’deki terör tehlikesine, diplomasi yoluyla dikkat çeker, ikazda bulunur, dünya kamuoyunu uyarır.

Bu koronun başı Kılıçdaroğlu başlar konuşmaya;

Neden TSK ile oraya gidip onları imha etmiyoruz.

Bütün diplomatik yollar tükenir ve müdahaleden başka  alternatif kalmaz.

Zeytin Dalı Harekatı başlar; terörü imha ve yok etmek için.

Koro yine hazırdır:

Afrin El Bab gibi değildir, önce diplomasiyi zorlamalısınız”.

TSK  Harekat planları yapar,

Ortadoğu bataklığında ne işimiz var.” derler.

Suriyeli’lerden oluşan ÖSO, Silahlı Kuvvetlerimizle birlikte hareket eder.

Bizim ordumuzun ÖSO’ya ihtiyacı mı var” demeye başlarlar.


Hadi buyur buradan yak…
Bunların ne önünden gidilir, ne de arkasından.
Ne diyeceksin şimdi bu CHP ve “Solcu-emperyalist” jargona.
Bir de çelişik, çapraşık ve tutarsız halleri var ki..
Solcudurlar ama emperyalist ağızlıdırlar.
Sosyalisttirler ama Amerikancı’dırlar.
Ulusalcıdırlar ama Avrupacı’dırlar.
Emekçidirler ama burjuvazidirler.
Merkez soldurlar ama HDP’lileşen bir marjinalitedirler.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisiyiz derler ama iktidarı devirmek için, “devletine katil ve hatta seri katil” demekten imtina etmezler.

Kısaca ve özetle; “Kılıçdaroğlu  CHP’sinde” tuttuğun  yer elinde kalıyor.

Burada önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.

CHP Genel Başkanı,  bazı vekil ve yöneticilerin ÖSO ve Afrin Harekatına dair söylemleri sadece muhalefet etmek için söylenmiş sözler değildir.

Son derece, bilinçli, sinsi, alçakça ve planlı söylemlerdir.

CHP’nin bir kesiminin, bazı meslek örgütlerinin, kendini bir halt sanan ve Harekata dönük bir bildiriye imza atan 170 kişinin “savaşa hayır” söylemleri; her kelimesi tuzak, alçaklık, ihanet ve ülkemizi yarınlarda suçlu kılmak için
yol açmadan başka bir şey değildir.

Gelecek günlerde olası dış saldırılara,  içerden zemin hazırlanmasıdır.

Kılıçdaroğlu da, Eren Erdem de, Öztürk Yılmaz da boşuna konuşmuyor ve söylemiyor.

Yarın birgün, uluslararası arenada ÖSO’ya dair “cihatçı örgüt” ve El Kaideci suçlaması gelebilir.

Ve bunun zeminini de, bizim ana muhalefet partimiz CHP başlatmış olacaktır.

Akabinde ne olur peki.!

Türkiye “cihatçı örgüt” ÖSO’ya destek olup, beraber hareket ediyor iddia ve ithamına maruz bırakılmak istenebilir..

Bu neyi getirebilir.?

Türkiye Cumhuriyeti teröre destek veren bir ülke olarak suçlamasını.

Milletimiz ve özellikle CHP seçmenleri, buna ziyadesiyle dikkat etmelidir.

Bir de dolamışlar dillerine; “Cihatçı Örgüt” kavramını…

Ürküntü veren efsunlu bir kavram..!

CHP’ye göre, Suriye ve Irak sorunu için en kesin ve keskin çözüm;

Herkes cihatçıdır ve cihatçı örgüt mensubudur.

Öztürk Yılmaz

CHP Genel Başkan Yardımcısı.

"ÖSO El Kaide bağlantılı cihatçı bir terör örgütüdür. Siz daha neyi savunuyorsunuz. Olay bu kadardır, bitmiştir” diyor bir TV programında.

Yazık, çok yazık..

Aslında biten CHP’dir, senin sözlerinle.

Deneyimli ve sükunetle düşüncelerini bildiren CHP’li “diplomat siyasetçiler” nerde, bu beyefendi(!) nerde…

Şükrü Elekdağ vardı; dağ gibi devlet adamı idi.

Faruk Loğoğlu vardı, uslüp ve adap bilen saygıdeğer bir CHP’liydi.

İnal Batu vardı, Hikmet Çetin vardı.

Rıza Türmen vardı.

Hepsi de edep, adap bilen, ülkesinin menfaatlerini önceleyen, iktidar husumetiyle gözleri kör olmayan, aklı selimi kaybetmeyen “adam gibi adam”, siyaseten muhaliflerdi.

Bunların hepsi tek tek uzaklaştırıldı “koca CHP”den.

Diplomasi “kurtları” çekildi sahadan.

CHP meydanı, kendini “kurt” sanan, “kurtçuk’lara” kaldı.

Baksanıza…
Dış Politikadan sorumlu genel başkan yardımcısına…

Adam sanki külhanbeyi;

"Başkaldırıyorum, alayınıza başkaldırıyorum. Hiç kimse bana hesap soramaz, herkes haddini bilecek"

Tv programında gözleri çakmak çakmak;

Utanmasa diyecek Mete Yarar ve Çetiner Çetin’e;

Sizin bu işlere kafanız basmaz, herşeyi ben bilirim

Tüm bunlardan sonra devletimize, iktidara, TSK’ya ve bu aziz millete, fıkradan mülhem diyorum ki;

Gördünüz mü..

Bu, “Kılıçdaroğlu CHP”sinde her kafadan ayrı ses çıkıyor.

Ne yapsan beğenmiyor.

En iyisi siz tüm milliliğinizle, inancınızla ve imanınızla bildiğiniz gibi yapın.

CHP’nin “başkan ve şürekasının” ağzı torba değil ki büzesin.

(Bu birkaç kişi haricindeki CHP’yi ve partilileri istisna tuttuğumu da alenen belirteyim)
OGÜNhaber