Yer Afyon,
Ak Parti Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı.
Çok sayın ve pek muhterem(!) vekil konuşuyor.
"…Akaryakıtta elimizi vicdanımıza koyarsak çok artış yok arkadaşlar..."
Demirel aklıma geldi.
"Benzin vardı da, biz mi içtik…" demişti ya…
Bizim millet, bulmuş da bunuyor,
İçiyoruz yakıtı, içiyoruz; galiba iyi kafa yapıyor, içtikçe içiyoruz.
Bir de İngiltere'si, Fransa'sı, Almanya'sı bile kıtlık çekerken(!); marketlerinde, petrol istasyonlarında mal bulunmazken(!); biz, fiyatların arttığını söylüyoruz.
Ne olmuş ki yani…
Bir litre benzin/mazot, on liracık oluvermiş!..
Sayın vekilim,
Yetmez, yetmez; bence on beş lira yapın,
Yapın ki, haddimizi bilelim,
İngiltere-Fransa-Almanya gibi kuyruk-kıtlık ülkesi haline gelmeyelim.
Ne kadar bolluk-bereket içinde olduğumuzu fark edelim.
Hani bir söz var ya; "…filanca, yağı bol bulunca g..üne sürermiş.." diye.
İşte biz, aynen öyleyiz galiba…
"Kapıcıda bile araba var,
Her evde iki-üç araba var,
İkişer-üçer cep telefonları var…"
Daha ne istiyoruz ki; aslında daha kötüsünü de hak ediyoruz da, hükümet yine insaflı davranıyor Sayın Vekilim…
Biliyor musunuz; vekilimizi hiç yadırgamıyorum.
Kendimiz ettik, kendimiz buluyor; ektiğimizi biçiyoruz.
Tıpkı, aklıma gelen şu fıkradaki gibi…
1 Şubat 2019'da yazmıştım.
Ancak hiçbir şeyin değişmediğini görünce; günümüze ve konuya cuk oturmasına binaen tekrarlamakta fayda görüyorum.
"Padişahın biri, halkının hangi noktadan sonra tepki ve direnç göstereceğini test etmek ister.
Vezirlerini çağırır.
Padişah;
- "Köprülere adam koyun, her geçenden bir akçe alsınlar!" der.
Aradan bir süre geçtikten sonra Padişah sorar:
- "Nasıl, halk hayatından memnun mudur? Herhangi bir şikâyet var mı?"
Vezirler:
- "Hiçbir tepki yok Sultanım!"
- "İyi o zaman. Köprünün diğer tarafına da bir adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!"
Hal böyleyken aradan bir süre daha geçmiş.
Padişah tekrar sormuş vezirlerine:
- "Var mı halinden şikâyet eden?"
- "Yok sultanım!"
Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, "Ulan siz kaşındınız; hadi bakalım, bu yapacağıma da sessiz kalın da göreyim.." diye gürleyerek:
- "Köprülerin ortasına da, birer adam koyun; gelip geçeni güzelce "öpsün".."
Aradan birkaç gün geçmiş,
Buna bile bir tepki olmamış.
Artık iyice köpüren Padişah, çağırmış vezirlerini;
- "Bu kadarı da olmaz. Hele bir de halkı dinleyelim" demiş.
Ahali toplanmış,
Padişah sormuş:
- "Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikâyetiniz?"
Ses yok.
Padişah daha bir hışımla:
- "Şikâyeti olan varsa öylesin, yoksa taş üstünde taş baş üstünde baş bırakmam!" diye gürleyince; arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
- "Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
Hani görevi bizi "öpmek" olan adam var ya!.."
- "Eeee!" demiş Padişah… "Ne olmuş o köprünün ortasındaki adama?"
- "Efendim, akşamları çok kalabalık oluyor,
Onun önünde sıra uzuyor, kuyruk oluşuyor, eve geç kalıyoruz,
Mümkünse, yanına bir adam daha koysanız…""
Kavala konusu
Bence Osman Kavala yakında serbest kalacak.
Nerden mi biliyorum…
Bir kişi ve olayla ilgili, ne zaman ki, iktidar çok ve çok sert konuşmaya başlarsa; o konu kapanacak veya o kişi serbest kalacak demektir.
Peşinden de Demirtaş….