Bir gün bir karar verdiniz. Yurtdışına seyahat edeceksiniz. Vize sorunu yok. Bilet aldınız. Bu bilet fiyatının içerisinde IATA (The International Air Transport Association) adlı kuruluşun komisyonu da vardır. Dünyanın her yerinde uçak şirketleri, biletin belli bir oranının IATA'ye vermek zorundadır. Yoksa havaalanından kalkış bile yapamazsınız..
Kimlerdir bu IATA? Kimlerin kontrolündedir?
Yok o halde ben gemi ile giderim dediniz. Daha fazla da yük götürürüm diye düşündünüz. Yine kurtuluşunuz yok. Bir geminin sefere çıkabilmesi için, Lloyds adlı reasürans şirketinden belge almak zorunluluğu vardır. Bu belgeyi almadan, hiç bir denize açılamazsınız.
Bu belge sizin taşıyacağınız yükü garanti altına alır.
Yurtdışında çalışıyorsunuz, tasarruflarınızı memlekete, annenize, eşinize göndermek istediniz,
Hemen, bu konuda uzman olan American Express Bank, Chase Manhattan Bank, Western Union gibi kredibl Bankaları tercih edersiniz.. Tabii belli bir oran da komisyon vermek zorundasınız..
Parayı elden götürsem derseniz.. Uluslararası uçuş ve gümrük kuralları çıkar karşınıza..
Belli bir miktarın üzerindeki para bankalar üzerinden gitmek zorundadır.
Ülke zor durumdadır. Kredi ararsınız. Uluslararası çevrelerden,
Kim çıkar karşınıza, IMF, Dünya Bankası, AYB vs.
Büyük yatırım hamlelerine başlarsınız.
Büyük proje hayalleri kurarsınız,
Kim çıkar karşınıza, Uluslararası çevre örgütleri..
ABD Irak'ı işgal eder. Yüzbinlerce insan evsiz barksız kalır. Şehitler, Gaziler, yaralıların haddi hesabı olmaz.
Ne yapar bu çevreseverler, hayvanseverler?
Petrolün içerisinde kalmış bir kuş için ağlarlar.
Bayağı bayağı ağlarlar..
Samimi bir şekilde ağlarlar..
Az ötede, hıçkıra hıçkıra ağlayan, şehit çocuğunu görmezler bile..
Tek dişi kalmış canavarlar;
Birkaç ağaç için, Türkiye'yi yerle bir ederler,
CNN, BBC gelir 9 saat canlı yayın yapar ülkenizde..
Türk baharı mi ki acep diye düşler kurarlar.
Darı görmüşlerdir rüyalarında..
Türk Milleti 15 Temmuz'da Demokrasi destanı yazar.
Duymamışlardır.
Haberleri bile! Olmaz.
Duymazlar,
Görmezler,
İşitmezler,
Aylar sonra, memlekete başka bir yağlı iş için gelirlerse, ayıp olmasın diye Meclise de uğrarlar.
Salağa yatmasını da pek bilirler.
"Allah Allah ben böyle bilmiyordum. Bunu hemen hükümetimize bildireceğim vs" derler.
Biz de hemen inanırız.
Halbuki,
Attığımız adımı, bizim devletten daha fazla bilirler.. ,
Bize okurlar mavalı.
Aleni terör örgütü destekçisi HDP'liler göz altına alınır.
Tüm dünya 10 dakika sonra ses verir.
Koca koca Büyükelçiler, ilkokul çocuğu gibi meclis sıralarında poz verirler.
Demokrasi kahramanı kesilirler.
Yine hiçbir şeye aldırış etmeden, moralinizi bozmadan, iyi niyetle ülkenizin büyük potansiyelini anlatmak istersiniz.
Yatırımcıları memlekete davet edersiniz..
Turizm cenneti,
Tarih kokan memleketinize turist istersiniz.
Büyük yatırımcılar ve turizm acenteleri neye bakar.
CNN, BBC gibi haber kanallarına..
Turizm dergilerindeki yazılara,
Bir de uluslararası Kredi Derecelendirme kuruluşlarının, size verdiği nota..
Kim bunlar,
Moody's, Standard & Poor's ve Fitch vs..
Yurt içi veya yurtdışındasınız. Malum kredi kartları herkesin cebinde.. Nakit taşımak riskli ve gereksiz. Hem 1 ay sonra ödersiniz. Ne var cebinizde, Mastercard veya Visa Card.
Yurtdışındasınız, acıktınız, her şeyi yiyemiyorsunuz, güvenemiyorsunuz, etrafa bakıyorsunuz, ne görüyorsunuz..
Mc Donalds, Burger King veya Meşhur Pizza markaları
Adres arıyorsunuz.. Seyehattesiniz.
Nereye bakıyorsunuz. Cep telefonuzdaki
Yandex'e, Google Map'e..
Adamlar nereye gittiğinizi biliyor.
Bi kaçamak yapayım deseniz..
Büyük de bi adamsanız yandınız.
Cep telefonu sinyalleri, sizi ele verir.
Kim bunlar?
Bu uluslararası kuruluşlar kimin kontrolünde.
Şirketlerin sahibi kim.
ABD'mi?
İngiltere'mi?
Almanya'mı?
Japonya, Çin veya Rusya mı?
Veya;
Küçük eniştemiz İsrail'mi?
Veya, Hristiyanlar mı?
Daha alt planda,
Katolikler mi?
Protestanlar mı?
Ortodokslar mı?
Yoksa,
Yahudiler mi esas patron?
Ya da bir Gizli Dünya Devleti mi var?
Oxfam diye bir yardım kuruluşu var,
Biliyorsunuzdur. İngiliz yardım kuruluşudur.
Oxfam, 2016 yılında dünyanın yüzde 1'lik nüfusuna denk gelen 70 milyon kişinin dünyanın geri kalan yüzde 99'undan (Yaklaşık 7 milyar insan) daha fazla servete sahip olacağını açıkladı.
Aynı rapor'da ;
62 "süper zenginin" toplam serveti, dünyanın nüfusunun en fakir olan yarısından daha fazla olduğu belirtildi.
62 kişi, sadece 62 kişi..
Durum, Dünya'da böyle de Türkiye'de farklı mı..
Bakın bakalım,
Türkiye'de ne kadar mevduat varmış.
Kaç hesap varmış.
Bu hesapların yüzde kaçı, Toplam mevduatın kaçını kontrol ediyormuş.
En zengin aileler kimler.
Milyarderlerimiz kim..
Kaç aile..
Ben söyleyeyim.
En fazla 3,000 kişi.
Onlarda,100-200 farklı aile.
Bu ailelerde kesin birbiri ile hısım akrabadır..
Çünkü zengin kız, fakir oğlan, sadece filmlerde..
Garibanları avutmak için masal..
Peki ne yapacağız..
Titreyip kendimize geleceğiz..
Nasıl mı?
Bir dahaki yazımızda..