Özgeçmişimizi hazırlarken hangi hataları yapmamalıyız, nelere dikkat etmeliyiz?

Bu yazım daha çok yeni mezun kişilere yönelik olacak. Ancak bahsedeceğim hatalar hala her yaşta, her tecrübe aralığındaki kişinin özgeçmişinde gözlemleyebildiğim şeyler. Bu nedenle herkesin kendi özgeçmişinde düzeltebileceği bir şeyler bulabileceğine inanıyorum.
 
Öncelikle bir iş için başvuruda bulunduğunuzda ilk elemeyi oluşturduğunuz özgeçmişiniz üzerinden geçirirsiniz. Hatta firmalar çoğunlukla özgeçmişleri belli özellikler üzerinden filtreler ve filtrelenen kişilere öncelik verir. Bu da birçok kişinin eksik ve hatalı özgeçmiş hazırlaması sebebiyle sürece girmeden elenmesine sebep oluyor.

Peki, nedir bu hatalar? Özgeçmiş nasıl hazırlanmalı?
 

 
Birçoğumuz artık özgeçmişe koymamız gereken fotoğrafa nasıl dikkat etmemiz gerektiğini, daha çok adımız-soyadımızdan oluşan bir mail adresi tercih etmemiz gerektiğini, iletişim bilgilerimizin güncel olması gerektiğini genel itibariyle biliyor.
 
Buna ek olarak başvuru esnasında eğer ki ekleyeceğiniz ön yazı taslaktan kullandığınız bir yazı ise, başvurunuzu onaylamadan önce son kez okumanızı tavsiye ederim. Ön yazılarda başvurulandan tamamen farklı bir pozisyon ile ilgili hedeflerin yazıldığı bir sürü ön yazıya denk geldim maalesef.
 
Ön yazılar da bazı noktalarda eleyici olabiliyor. 
 
Örneğin bana gelen başvurular arasında bir ön yazı hatırlıyorum, baştan aşağı yazım hatası doluydu. Başvurulan pozisyon ise kişinin bol bol yazı yazıp yayımlayacağı bir pozisyondu. Bu noktada böyle bir pozisyon için, bu şekilde bir ön yazı gönderebilen birinin ileriki zamanlarda da yazım hatalarına çok dikkat edeceğini veya gösterdiği kadar işi sahipleneceğini düşünmüyorum.
 
Bir başka denk gelip, şaşırdığım ön yazı türü ise samimiyeti abartılmış olanlar.

Girişi “helloooooooooooo” olan bir ön yazı ile karşılaşmıştım. Müşterilerle, yöneticilerle veya çalışma arkadaşları ile nasıl iletişim kuracağı konusuna bir sürü soru işaretim oluşmuştu doğal olarak. Bu şekilde bir sürü örnek var maalesef. Burada önemli olan yukarıda da belirttiğim gibi, başvuru için ilettiğiniz özgeçmişin ön elemeden geçtiğini unutmamak.
 
Eksik eğitim bilgilerine değinmeden geçemeyeceğim.

Özellikle yeni mezun özgeçmişlerinde eğitim alınan bölümün adının eksik olduğu, sadece okulun yazıldığı özgeçmiş sayısı maalesef fazla. Bu da filtrelemelerde kişinin özgeçmişi uygun olsa bile, eksik olduğu için çıkmamasına sebep olabiliyor.
 
Bir diğer eksiklik ise özgeçmişlerimizde yer vermeye gerek duymadığımız deneyimlerimiz.

Birçok insan kaynakları çalışanının görüşme esnasında “şu şu işi de yaptım ama gereksiz ve alakasız diye yazmadım” cümleleriyle karşılaştığına eminim. Yazılmayan işler genel itibariyle günlük işler, garsonluk, çağrı merkezi veya satış temsilciliği pozisyonları oluyor. Kişilerin bu konudaki genel görüşü ise; bu şekilde birçok yerde çalıştıkları için özgeçmişlerinde fazla yer kaplamaması veya benzer alanda çalışma hedeflerinin olmaması oluyor.

Ancak özgeçmişinizde ne kadar bilgi olursa, sizinle görüşmeye giren insan kaynakları yetkilisinin de sizi o kadar tanıma fırsatı olur.
 
Nasıl mı?
 
Görüşme esnasında yeni mezun bir adaya sorulabilecek soruların başında okulda yaptığı grup projeleri ve varsa kısa iş deneyimleri gelir. Değerlendirici bu konularda soracağı sorularla sizin işe alınmanız durumunda ne kadar aktif, özverili ve iletişimi güçlü bir çalışan olacağınızı öngörmeye çalışır. Özgeçmiş ne kadar sade olursa, görüşme genel itibariyle o kadar yüzeysel geçer.
 
Ve bütün samimiyetimle söyleyebilirim ki, özgeçmişe kalabalık yapmasın diye yazılmayan, yukarıda belirttiğim pozisyonlarda çalışmış kişilerin iletişimi diğer kişilere göre kesinlikle daha kuvvetli oluyor ve iş hayatında daha başarılı oluyorlar.

Bunun muhtemel sebebi ise bir önceki yazımda belirttiğim farklı şirket kültürlerini tanıma fırsatı bulabilmiş olmaktır. Bu nedenle bu deneyimlerinizi mutlaka yazmanızı öneririm.
 
Eğer çalıştığınız yer sayısı kısa iş deneyimleriniz sebebiyle fazla ise daha özet bir bilgi girebilirsiniz. Bunun için pozisyon olarak aralarına “-“ yada “/” konulmuş birden fazla kısa iş deneyiminizin ismini sırayla yazıp, iş tanımı kısmına açıklamasını yazabilirsiniz.
 
Örneğin;
2017-2018
Çağrı Merkezi Temsilcisi/Satış Danışmanı
Özel Şirket
Okul döneminde birden fazla yerde bu pozisyonlarda kısa iş deneyimlerim oldu.
 
Son önerim ise iş tanımlarında mümkün olduğunca detay vermek.
 
Kısa bir araştırma yaptığınızda fark edeceksiniz ki pozisyon aynı olsa da şirketten şirkete iş tanımları birbirlerinden çoook çok farklı olabiliyor. Aynı şekilde yapılan işin kapsamı ve hacmi de farklılık gösterebiliyor. Bu gibi durumlarda eksik değerlendirilmemek için ana başlıklar halinde yaptığınız her şeyden bahsetmek en doğrusu olacaktır.
 
Örneğin bir muhasebe uzmanı işe alacağımızı varsayalım. Kişi bir önceki iş yerinde muhasebe alanında çalışırken, şirketin dergisinde de muhasebe alanındaki gelişmeler hakkında kısa yazılar yazmış.
 
Şimdi kişi yazdığı yazılardan özgeçmişinde bahsetmezse, bu büyük artıyı sırf iletişim eksikliği sebebiyle değerlendirememiş olacağız. Oysa yazılsaydı eğer, görüşmeye gittiği yerde bir dergi vb. olmasa bile ileriye dönük olası hedefler göz önünde bulundurularak aday, diğer adayların önüne geçebilirdi.

Hatta kendi gelişimi için neler yapabileceğini konuşabilir, bir alan yaratma fırsatı yakalayabilirdi. Tabi iş tanımında yazan detayların eksik olması, kişinin eksik olan işlerde deneyimi olmadığını gösterdiği için de elenebileceğinizi unutmayın.
 
Özgeçmişiniz ne kadar detaylı ve doluysa, o kadar sağlıklı bir ön elemeden geçersiniz.
 

 
Yapmadığınız işleri yazmak başlı başına farklı bir yazı konusu zaten. Emin olun çoğunlukla görüşmede bu sorulan sorular vasıtasıyla ortaya çıkıyor.

Çıkmadığı durumlar da oluyor elbette…ama genel olarak yapmadığınız şeyi yapmışsınız gibi göstermek, sizden beklenecekleri de şekillendirecektir. Bu da, bir yerde bir şeylerin mutlaka ortaya çıkacağını gösteriyor zaten.
 
Herhangi bir sorunuz veya tavsiyeniz olursa bana her zaman ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle kalın...
OGÜNhaber