1950’lerden günümüze Tayvan’ın bağımsızlığını tanıyan bir ülkenin olmadığını belirtelim. Bununla beraber adlarını çoğu insanın bilmediği 15 devletle resmi ilişkisi olan Tayvan’ın, aralarında ABD, Kanada, Rusya, Türkiye ve çoğu AB ülkesi 56 devlet ile de “yarı resmi” irtibat büroları üzerinden ilişki kurduğu bilinmektedir.
1970’li yıllarının başına kadar Çin, uluslararası alanda adı Çin Cumhuriyeti olan Tayvan tarafından temsil edildi. Ancak ABD’nin Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetimi ile yakınlaşması çerçevesinde Tayvan, uluslararası konumunu ivedi bir şekilde kaybetmiştir. 25 Ekim 1971 tarihinde, Çin’in BM’de temsil edilmesi hakkındaki 2758 nolu kararına sebep olacak teklif Arnavutluk tarafından oya sunulmuştur. Kabul edilen karar ile Çin Halk Cumhuriyeti yani ÇKP yönetimi, BM’nin beş daimî ülkesinden bir haline getirilmiş, Tayvan yönetimi ise BM’den çıkarılmıştır.
Buna rağmen Tayvan’ın son 50 yıllık süreçte ekonomi, ticaret, eğitim, teknoloji gibi alanlarda büyük ilerlemeler kaydettiğini söylemek mümkündür. Dünya siyasetindeki değişimler, Sovyet Rusya’ya karşı ABD-Çin yakınlaşması Tayvan yönetimini kendi içerisinde varlık mücadelesi yapmasına neden olmuştur denilebilir.
Çin’in tek Çin prensibi gereği Hong Kong ve Makao gibi Tayvan’ın da Çin ile birleştirildiği ana hedefe paralel olarak, Tayvan’da bir taraftan “bağımsızlık” hedefi güden siyaset yanında azımsanmayacak derecede Çin’le birleşme taraftarı olan bir siyasi yelpaze bulunmaktadır. Son seçimlerde dahası Wuhan Çin virüsü olayları sonrası Çin ile birleşme taraftarlarının ciddi oy kaybına uğradığı görülmüştür. Tayvan’da artık iktidarı bağımsızlık taraftarların ciddi oranda desteklediği parti iktidarda bulunmaktadır.
Tayvan’ın en büyük başarısının altında, uluslararası resmi tanınırlığı olmamasına rağmen, zaman içerisinde büyük ekonomik ilerlemeler ve gittikçe artan ihracatlar kayda geçirebilmiş olmasında yatmaktadır. Tayvan geçmişten gelen bağlantılarını korumuş, bu bağlantıları sayesinde, ekonomik, konsolosluk, irtibat büroları, kültürel ve bilimsel/teknik alanlarda da daha büyük başarılar kazanmış görünmektedir.
Günümüzde Tayvan, 23 milyon nüfusu, gelişmiş teknolojiye sahip olması ve kalifiye yetişmiş elemanlarıyla Uzak Doğu’da önemli bir konumunda işgal ediyor gözükmektedir. Bu yazı dizisinde özel konumu, son yıllardaki istikrarlı siyaseti ve oturmuş demokratik sistemi yönleriyle Tayvan’ı masaya yatırıp değerlendirmek istedik.
Bu olumlu yönleriyle Tayvan, Uzak Doğu’da Türkiye’nin birçok hususta değerlendirebileceği bir konuma sahip durmaktadır. En azından gelişmiş teknolojisinden yararlanmak, önümüzdeki dönemlerde Çin’in bilhassa üretim üssü haline gelmesine alternatif oluşturma konusunda da değerlendirilebilecek bir ülke olarak görülmektedir.
Bir sonraki yazımızda Tayvan’ı Türkiye-Tayvan ilişkileri, Tayvan’ın ÇKP’ye bakış açısı ve Doğu Türkistan meselesine yönelik değerlendirmeleriyle, biraz daha yakından tanımaya ve konuyu irdelemeye devam edeceğiz.