Merhum, muhtemelen bu eseri tamamlayamadan vefat etmiştir. Çince ve İngilizce’yi iyi derecede bilen Polat Kadir Turfanî aynı zamanda Urduca diline de vâkıftı.
1957 senesinde Türkiye’de ikamet etmeye hak kazanan Polat Kadir Turfanî ilk olarak Çin zulmü altında inlemekte olan eşi Ayça ile çocukları Mustafa, Raşit ve kızları Çolpan Han’ı Türkiye’ye getirmek için çok uğraşmış ama bunu başaramamıştır. "Ülke Tarihi" adlı eserinin çevirisini yaptığım dönemlerde bütün çabalarıma rağmen Polat Bey’in ailesinden hiç kimseye ulaşamamıştım. Bu vesile ile tanıyan veya bilenlerden irtibat kurmamıza destek olmalarını hususiyetle istirham ediyorum.
Doğu Türkistan’ın azatlığı noktasında son nefesine kadar mücadele etmekten bir an bile geri durmayan mümtaz şahsiyetler arasında yer alan Polat Kadir Turfanî, öz vatanı Doğu Türkistan’da Rus ve Çin hâkimiyetine karşı yürüttüğü 10 yıllık mücadelesinden sonra muhacerette geçirdiği 21 yıllık döneminde de millî faaliyetlerde bulunmaktan geri durmamıştır.
Polat Kadir Turfanî, gazetecilik ve tarihçi sıfatıyla kaleme aldığı çalışmaları bugün hâlâ kaynak eser olarak kullanılmaktadır. Polat Kadir Turfanî’nin hayatı, çocukluk döneminde ailesinden aldığı vatanperverlik duyguları ile, Rus propagandaları ve Çin emperyalizmine karşı mücadele ile geçmiştir.
1943 yılında Doğu Türkistan’da yürütülen devlet kadrolarından milliyetçilerin tasfiyesinden Polat Kadir Turfanî de nasibini almış ve Urumçi hapishanelerinde 6 ay kalmıştır. Bu yıllarda Rus ve Çinlilere karşı halkın şiddetli protestoları Polat Kadir Turfanî ve diğer vatanperverlerin serbest bırakılmalarını ve eski görevlerine dönmelerini sağlamıştır. Bu dönem, Polat Kadir Turfanî’nin milliyetçilik hareketlerindeki en faal dönemi olmuştur. Polat Kadir Turfanî, 1949 yılında Komünist Çin işgaline uğrayan Doğu Türkistan’da artık sancılı dönem başlamış, liderleri olan Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin ile birlikte "Vatan İçin Vatandan ayrılma" mecburiyetinde kalmıştır.
Polat Kadir Turfanî, 26 Ağustos 1970 günü yokluklar içerinde ama mücadelelerle geçen ömrüne kalbi yenik düşmüş ve hayata gözlerini yummuştur.
Polat Kadir Turfanî’nin Türkiye Türkçesi’ne aktardığımız "Ülke Tarihi" adlı eseri iki ana bölümden oluşmaktadır. 188 sayfalık eserinin 42 sayfasını giriş ve Yakub Han Ba-devlet dönemini ihtiva etmekte, bundan sonraki dönem ise daha teferruatlı bir şekilde Çin’in bölgede kurmaya çalıştığı idari düzeni ve yaptığı zulümleri anlatmaktadır.
Eserin ana bölümlerinde Merkezi Çin idaresi tarafından Doğu Türkistan’da görevlendirilen siyasî ve askerî memurların tecavüzleri, haksızlıkları, bu dönemdeki rüşvet ve iltimaslar konuları ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca eserinin bu kısmında Rusların tecavüzleri ile zaman zaman Çinli idareciler ve mahalli liderlerle de anlaşmak suretiyle takip ettikleri siyaset de en ince ayrıntılarına kadar ele alınmıştır.
1933 ve 1944 tarihlerinde kurulan ve kısa süre ayakta kalabilen Bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetlerinin kurulma ve yıkılmalarını da teferruatıyla ifade eden Polat Kadir Turfanî’nin bilhassa 1931 yılında başlayan Kumul inkılâbından sonraki olayların bizzat şahidi olması, çalışmasının birinci elden kaynak olma hüviyeti taşımaktadır.
Polat Kadir Turfanî hariçte geçirdiği dönemlerde en büyük hedefi mufassal bir Doğu Türkistan tarihi yazmak olmuştur. Bu gaye ile epey uğraşan Polat Kadir Turfanî konuyla ilgili olarak birçok malzeme ve notlar toplamıştır. Topladığı malzemelere dair "Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti" tarafından neşredilen bir risalede bilgilendirici bir makale kaleme alan Polat Kadir Turfanî, Türkiye’ye geldikten sonra ayrıca Doğu Türkistan’da 1933-1944 seneleri arasındaki Rus idaresini tasvir eden lakin neşredilmesine ömrü vefa etmeyen bir de romanı bulunmaktadır.
Polat Kadir Turfanî’nin kaleme aldığı biyografisinde aktarıldığı şekliyle 1947 senesine kadar Doğu Türkistan’da kendi tarihine ait ne bir eser mevcuttu ve ne de okullarda bu türden eserler okutulurdu. Ruslar kendi zaviyelerinden Doğu Türkistan tarihini matbuata tahvil eder, öte yandan Çinliler de kendi neşriyatında Doğu Türkistan’ın 2000 seneden beri Çin idaresi altında bulunduğunu ve ahalisinin de Çin ırkına mensup kabilelerden oluştuğunu iddia ederlerdi. Ancak Doğu Türkistan halkı 1947 senesinde Dr. Mesut Sabri Baykozi’nin Başkanlığında ve İsa Yusuf Alptekin’in Genel Sekreterliği’nde milliyetçi bir hükümetin kurulması ile milliyetçi bir devrimin başlaması neticesinde Doğu Türkistan halkı kendi tarihini araştırmak ve öğrenmek imkânına kavuşmuştur.
İşte zikredilen bu dönem yani 1947 yılı ile başlayan süreç Doğu Türkistan tarihinin tahripsiz olarak yazılmasını zaruri bir ihtiyaç haline getirmiş, Polat Kadir Turfanî de bu vazifeyi milli bir görev addederek üzerine almıştır. Kısa bir zaman zarfında Çin kaynaklarını araştırarak iki ciltten müteşekkil bir "Doğu Türkistan Tarihi" vücuda getiren Polat Kadir Turfanî’nin bu çalışması 1948 yılında Urumçi’de basılmıştır. Dönemin Doğu Türkistan Maarif Nezareti de bu eseri üniversite ve liseler için ders kitabı olarak kabul etmiş ve okutmuştur. Polat Kadir Turfanî, kitabın müellifi olması hasebiyle de üniversite ve liselerde iki sene tarih dersleri vermiştir. Maalesef bu eser de Polat Kadir Turfanî tarafından göç sırasında yakılan evraklar arasında yer aldığından Türkiye’ye ulaştırılamamıştır.
"Doğu Türkistan Tarihi" adlı bu eser Çinliler ve bilhassa Ruslar üzerinde büyük bir infial uyandırmış, Rusların Taşkent’te neşrettikleri "Şark Hakikati" isimli derginin iki sayısında bu eser aleyhinde şiddetli hücumlarda bulunulmuştur. Derginin zikredilen nüshalarının Polat Kadir Turfanî’nin elinde bulunduğunu otobiyografisinden öğrenmiş olsak da akıbetleri diğer pek çok değerli evrak gibi meçhuldür.
Polat Kadir Turfanî bütün bu çalışmaları yanında ayrıca muhaceret seneleri zarfında İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra beylerin liderliğinde Doğu Türkistan Milli mücadelesine de fiilen iştirak etmekten bir an bile geri durmamıştır. Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin Beylerin başkanlığında faaliyetlerine sürdüren "Doğu Türkistan Milli Merkezi"nin sekreterliği görevini de yürüten Polat Kadir Turfanî, Doğu Türkistan milli davasının başta Türkiye olmak üzere dış ülkelerde duyulmasına da gayret etmiştir. Polat Kadir Turfanî, Türkiye’de bulunduğu dönemlerde 1960 yılında kurulan "Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti"nin genel sekreterliğini de yapmıştır.
Bir dava adamı nasıl olmalı sorusunun muhtemel cevabını Polat Kadir Turfanî’nin hayatında görmek mümkündür. 1945 sonrası Doğu Türkistan’a dönem İsa Yusuf Alptekin başta olmak üzere Üç Efendi’lerin dizinin dibinden ayrılmayan, hatta Türkiye’ye geldikten sonra da vefatına kadar İsa Yusuf Alptekin’in bir evladı gibi evinden yaşayan Polat Kadir Turfanî ömrünün geri kalanını da liderleriyle beraber mücadele etmekle geçirmiştir. Hayatı yokluk içerisinde mücadele ile geçen Polat Kadir Turfani’nin bir an bile halinden şikayetçi olmadığı dilden dile halen daha anlatılmaktadır.
Kendisini bizzat tanıyanlardan öğrendiğimiz şekliyle doğru sözlü, dobra, dürüst, ahde vefa sahibi, vefakar, adab-ı muaşeret kuralları içerisinde sözünü esirgemeyen, yaşadığı dönemde başta hemşerileri olmak üzere tanıdığı herkesin itimadına mazhar olan Polat Kadir Turfanî’nin hayatının genç nesillere ilham kaynağı olacağına inancımı tekrar paylaşırken 51. vefat yıldönümünde merhum Polat ağabeyimizi saygı, özlem ve rahmetle yâd ediyorum.
Ruhu şâd, mekanı Cennet olsun…