John Steinbeck,
İrlanda asıllı Amerikalı yazar…
Bu adamın bir romanı var;
Gazap Üzümleri…
Tarih 24 Ekim 1929/Kara Perşembe,
Büyük Buhran/Büyük Depresyon…
Ve öyle büyük ki; Amerika'da başlayan kriz dalga dalga tüm dünyaya yayılır.
Sadece ekonomik değil; her şeyi ama her şeyi topyekûn/derinden ve kökten etkileyen toplumsal ve siyasal sonuçlar da doğurur.
Öyle ki; dünya bir daha 1929 öncesine dönemediği gibi; hızlı bir şekilde İkinci Dünya Savaşına doğru ilerler.
Çünkü buna gerek vardır ve birileri için, değişmesi gereken mevcut parasal sistem ancak savaşa dönüşen bir kriz sonrası sağlanabilir.
Ki, öyle de oldu ve 1944'de doların rezerv para olduğu ve bugün de cari olan sisteme geçildi.
Büyük Buhranı, şahsında da tüm yakıcılığı/yıkıcılığı ve yoksulluğuyla yaşayan ve o süreçte Kaliforniya'da bekçilik yapmaya mecbur kalan Steinbeck, bu romanı yazar.
Genç/yaşlı/kadın/çocuk fark etmeksizin, herkes bir yerden başka bir yere doğru göç etmektedir.
Çünkü hayatta kalma güdüsü ve varoluş tek amaçtır.
İşte bu ortamda bir Joad ailesi vardır ve Oklahoma'dan kalkıp Kaliforniya'ya yola çıkarlar.
Artık yerlerini/yurtlarını, evlerini/barklarını bırakmak zorunda kalmış muhacirdirler.
Gazap Üzümleri, işte bu Joad Ailesinin yaşadığı dramı/sefaleti ve acıyı anlatır.
Şimdi, neden bu girişi yaptığımı düşünebilirsiniz.
Arkadaşlar,
Dünya, büyük buhran benzeri bir süreç yaşıyor.
2022'ye girerken Amerika ve Avrupa başta olmak üzere, dünyayı teslim alacak olan enflasyondan bahsederken pek kimse bugünlerin geleceğine ihtimal vermiyordu.
Avrupa resesyonda (durgunlukta) dediğimizde pek çok ekonomist/yorumcu/devlet görevlisi "resesyon filan yok" diyebiliyordu.
Şimdiyse yapışkan bir enflasyon ve derinleşen resesyondan herkes bahsediyor.
Kanıksandı ve kabullenildi…
Nasıl, 1929 Büyük Buhranıyla başlayan ekonomik krizi, toplumsal/siyasal krizler takip ettiyse; tıpkı bugün de o noktaya doğru, dolu dizgin ilerliyoruz.
Böylesi bir süreçte, pek tabi ki muhacerat/göç kaçınılmazdır.
Geçen yıl birkaç yazımda dile getirdim; sanıyoruz ki, göç/sığınmacı/mültecilik problemi sadece bize ait,
Ama değil; önümüzdeki yılla birlikte göreceksiniz ki, tüm dünyada büyük etkiler gösterecek göçler yaşanacaktır.
Adeta kavimler göçü gibi…
Keza, yaşanan bu süreçten ayakta kalabilecek siyasi irade/yönetim ve mevcudu koruyarak hayatını idame ettirebilen devlet olmayacaktır.
Bakınız,
Daha düne kadar enflasyon düştü düşecek diyenler,
Birkaç faiz artışı sonrası enflasyon dizginlenecek diye söyleyenler,
Yakın zamanda normalleşme olacak diyen FED ve Avrupa Merkez Bankası Başkanları, şimdi kronike olmuş bir enflasyondan ve uygulanan tüm parasal yöntemlere rağmen önüne geçilemeyen küçülme/daralma/durgunluktan bahsediyorlar ve adeta aciz kaldık noktasındalar!
Arkadaşlar,
Geçen yazımda da söyledim.
İngiltere'de başlayan yönetsel değişim süreci Amerika ile devam edecek ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde de yaşanacak.
Bununla da kalmayacak ve devlet aygıtı olan her coğrafyada kendini gösterecek.
Pandemi yaşanırken yazdığım yazılarda, "Pandemi sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Pandemiyle oluşan yeni zaman ve zeminde, yaşanacak ekonomik kriz, siyasal krizleri de beraberinde getirecek.
Ve, yıkılmaz denen kaleler yıkılacak, gitmez denen yönetimler gitmek zorunda kalacak" demiştim.
İşte şuan o andır.
İngiltere ile başlayan ve Amerika ile devam edecek siyasal krizleşme süreci Çin'den Rusya'ya,
Hindistan'dan Ortadoğu'ya,
Gelişmiş ülkelerden, ülkemizin de içinde olduğu gelişmekte olan ülkelere kadar emin olun ki devam edecek!
Unutmadan söylemeliyim,
Bu süreç, aynı zamanda marjinal anlayışları/siyasetleri, faşizan eğilimleri ve mevcut ekonomik sistemden mağdur olan yılgın/bezgin/umutsuz kitlelerin oluşturacağı daha uç ve radikal yönelimleri de, ön plana çıkartacaktır!
Sonuç:
Dünya'da, yeni nesil ve revize edilmiş Büyük Buhran başladı.
Ve hızla derinleşiyor,
Çok üzgünüm ama söylemek zorundayım ki; gidişat ciddi bir sıcak savaşa ve ürkütücü bir göç kasırgasına doğru ilerliyor.
Nasıl ki, 1929'da tüm dünyaya dibi gösterdiler ve İkinci dünya savaşıyla zirveye ulaştırdılar; şimdi bunun, daha acımasız/daha yıkıcı ve daha öngörülmezini yaşıyoruz ve hedeflenen menzile doğru ilerletiliyoruz.
Son olarak;
Yine ve yeniden söylüyorum,
Daha bu yaşadıklarımız ne ki…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.