Ukrayna işgali; "Cambaza bak cambaza" oyunu!..

Yıl-2018,
Güç ve Akıl Sahiplerinin toplantısı,
Konu "Yeni Düzen/Yeni yüzyıl Planı ve gidişata ilişkin durum tespiti"…

Büyük Ağa kızgın,
"Bu Avrupa Ülkeleri de çok olmaya başladı artık,
NATO'ya bile, beyin ölümü gerçekleşti diye laf etmeye başladılar.
Euro diye bir para birimi çıkarttılar; güya, dolarla boy ölçüşeceklerini sanıyorlar,
Kendilerini ne sanıyor bunlar; ancak, biz yol verdiğimiz kadar varlar,
Bunu bile unuttular,
Bunlara biraz haddini bildirmek lazım…" diyordu.

Yaver, "ne yapalım efendim" diye sordu.
"Ben İngiltere'yle konuştum, AB'den çıkacak" dedi.
Yaver, "…bu durum AB'de çok büyük kırılmaya yol açacak efendim" deyince Büyük Ağa, "…zaten istediğimiz de o; hak ettiler hak ettiler" diye mırıldandı.

Sonra yavere döndü ve "…şu Putin'le konuşun. Kırım ilhakında kendisine göz yumduğumuzu hatırlatın. Ukrayna ile ipleri biraz daha gersin.
Aynı zamanda Ukrayna'ya el atın ve bizim adamımız olan Zelensky denen oyuncuyu başkanlığa getirin. Onun oyuncu kişiliği yarın-birgün çok işimize yarayacak." dedi.
Yaver, "baş üstüne efendim" deyip ayrıldı.

Büyük Ağa'nın yanında duran ve konuşulanları sakince dinleyen birkaç kişiden birisi olan bilge görünümlü/İngiliz olduğu her halinden anlaşılan yaşlı kadın, "…Ya Putin itiraz ederse/ben bu oyuna girmem derse? Çünkü bahsettiğin bu oyun, muhtemelen onun da sonunu getirecek…" diye konuştu.

Büyük Ağa yaşlı İngiliz kadına büyük ihtimam gösteriyordu.
Daha üst ve belirleyici bir konumda olmasına rağmen zarafet ve nezaketten ödün vermeden/tebessümle karışık bir netlikle, "…o kim ki de, karşı çıkacak…" diyerek yeniden yaveri çağırttı ve kontrolün en güçlü şekilde kendinde olduğunu göstermek istercesine; "Eğer Putin herhangi bir şekilde oyalayacak/itiraz edecek veya karşı çıkacak olursa bir şey demeyin. En yakınına yerleştirdiğimiz adamlarımız olan danışman ve kurmayları harekete geçirin. Onlar gerekeni yapacaktır." dedi ve startı verdi.

Sonra naif-yaşlı kadına dönerek;
"Hanımefendicim,
Planımızın bu etabı realize olurken, muhtemelen siz istirahate çekilmiş olacaksınız. Belki bazı arkadaşlarımız vefat etmiş olacak.
2025'lerden sonra, belki bazılarınız daha olmayacak ve "yeni düzen" planı, yeni katılanlarla sürecek.
Ama öyle bir oyun kuruyorum ki; herkes şaşacak/kimse kurguladığımız "yeni düzen"e engel olamayacak.
Önce şu Pandemik süreci bir başlatalım; gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Rusya'yı/Ukrayna'yı öyle bir noktaya getireceğim ki; savaştan başka alternatifleri kalmayacak.
İşte o zaman Avrupa ülkelerini göreceğiz; bakalım, biz olmadan/bizden bağımsız bir halt olacaklar mıymış…"

Ve şatonun penceresine gelip uzak ufka bakarak kendi kendine konuşur gibi söylenmeye başladı; "2020'lerden sonra dünya öyle bir hale gelecek ki; insanlar her şeyi mümkün görecekler.
Akılları şaşacak/alışkanlıkları değişecek/hemen her şeye, olabilir gözüyle bakar hale gelecekler,
İlan ettireceğimiz Pandemi daha bitmeden Rusya ile Ukrayna arasında başlatacağımız savaş/işgal oyunu yerküreyi öyle bir hale getirecek ki; özellikle Avrupa ülkeleri ağanın kim olduğunu yeniden görecek/hatırlayacak ve bilecek!..
Ki, bu mıntıka temizliğini tamamlayıp ana hedef Çin'e odaklanabilelim."

Mutabık kalınmıştı,
Herkes alınan kararlar ve verilen talimatlar sonrası dağıldı.
Artık, icra süreci başlamıştı.
Günler günleri, aylar ayları ve yıllar yılları kovaladı.
Dünya 2022'ye girdi.
Bu esnada neler oldu neler; ama her şey planlandığı gibi…
2019 sonunda Çin'de çıkan kovid ve bu bağlamda 2020 başında ilan edilen Pandemi Büyük Ağa'nın plan/strateji ve taktiği için çok verimli oldu.

Her şeye uygun bir zemin ve her aksiyona hazır bir kitle psikolojisi oluşturdu.
Kovid denen virüs ikincilleşmiş, ihtiyaç halinde kulanılabilitesi olan varyantsal bir aparat haline gelmişti/getirilmişti.
Ama biraz daha, bir kenarda tutmak gerekliydi.
Artık "Savaş Oyunu" sürecine girilmişti.

Putin son birkaç yıldır Ukrayna konusuna özel olarak çalışıyordu.
Yakın kurmaylarıyla (daha çok da Büyük Ağa'nın adamları olan kurmayları) her türlü enstrümanı değerlendiriyordu.
Diğer yandan da, Ukrayna Başkanı seçtirilen Zelensky de, Büyük Ağa'nın planına uygun şekilde hazırlıklarını sürdürüyordu.

Rus işgali 2022 yılının Ocak ayına göre planlanmıştı.
Fakat Putin denen adam yavaştan alıyordu.
Bu durum Büyük Ağa'yı sinirlendirmişti.

Bilge-yaşlı İngiliz kadınla daha radikal hareket konusunda bir istişare yaptı.
Zarif/asil ve son derece müşfik görünümlü kadın Büyük Ağa'nın teklif ettiği sert/net ve kancıl sonuçlar doğuracak aksiyonlara umulmadık şekilde ve hatta daha radikal bir duruşla destek verdi.

Bu görüşmenin hemen akabinde Amerikan Başkanı Biden ve İngiliz Başbakanı Johnson Rusya ve Putin üzerinde baskıları artırmaya başladı.

Putin için "aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık/kırk katır mı kırk satır mı" süreci oluşmuştu.
Öyle bir kıskaca alındı ki; 24 Şubat'ta, Putin Putin'e rağmen bu "savaş/işgal oyunu"nu başlatmak zorunda kaldı.

Almanya/Fransa başta olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri ilk anda ne tepki vereceğini bilemediler.
Hatta tarafsızlık ve/veya arabuluculuk rolüne bürünmeye kalktılar.
Ama Büyük Ağa'nın "büyük işgal oyunu" başlamıştı ve kısa bir süre sonra herkes haddini bilecek/safını belli edecek ve ağanın kim olduğunu fark edecekti.

Rus işgaliyle birlikte, küresel bazlı bir "algı operasyonu" da başladı.
Çünkü Ağa böyle istiyordu.
Dünyanın her yerinde kullanılan medya/sosyal medya/iletişim kanalları insanlara Rusya korkusu yayacak ve Ukrayna güzellemesi yapacaktı.
Herkes Ukrayna'da oynanan "işgal oyununa" odaklanacak ve asıl oynanan "Büyük Oyun"u görmeyeceklerdi.

An itibariyle öyle de oldu ve oluyor.
Şahsen ben bile, TV'lerde/gazetelerin manşet ve köşelerinde/sosyal medya hesapları ve internet bloglarında yazılan yazıları/yorumları ve tamamıyla oyunun görünen kısmına odaklı haberleri izleyince derin derin düşünmekten kendimi alamıyorum.

"Herşey, tam da Büyük Ağa'nın istediği gibi gelişiyor…" diye düşünüp; "…vay be, herkes cambaza bakıyor…" diyerek, olanları şaşkınlıkla izliyorum.

Arkadaş,
Pek çok yazımda,
O kadar çok, büyük resme bakmak ve odaklanmaktan bahsettim ki; sayısını ben de unuttum.

İşgalin başladığı 24 Şubat'tan önceki üç ay boyunca, ABD Başkanı ve İngiliz Başbakanı "Rusya, Ukrayna'ya saldıracak" diye bas bas bağırdı.
Bir Allah kulu da çıkıp; "madem saldıracak, o halde neden Ukrayna'ya Patriot hava savunma sistemi kurmadınız/neden Ukrayna'yı AB'ye ve NATO'ya almadınız/neden Rusya'yı engellemek için bir şey yapmadınız/bilakis Rusya'yı işgale teşvik ettiniz…" diye sormadı/sormuyor.

Allah aşkına bir bakın;
İşgalin sekizinci-dokuzuncu gününe girdik neredeyse…
Vay efendim, 64 km. uzunluğundaki Rus konvoyu Kiev'e doğru hareket halindeymiş.
Yahu, bir konvoy sekiz günde 100 km'lik yolu aşıp da, ne hikmetse Kiev'e bir türlü neden giremedi?
Hadi bu normal diyelim,
Davul-zurnayla gelin almaya gider gibi hareket eden bir işgal konvoyu var ve uzaydan bile görünüyor; ne hikmetse bu konvoya yönelik bir Ukrayna saldırısı olmuyor/Ukrayna'nın SİHA'ları/Savaş Uçakları/Savunma Sistemleri veya herhangi bir Ukrayna'lı askeri birlik bu konvoya saldırmıyor!..
Bu çok normal bir durum mu!..

Hatırlar mısınız,
Çok uzak değil/daha üç beş yıl önce, İŞİD terör örgütü de böyle bir konvoyla Musul'a doğru hareket etmişti.
Kimse bir şey yapmamış sadece saat saat/gün gün İŞİD işgal konvoyunun ne kadar mesafe kat ettiği haber yapılmış ve yorumlar getirilmişti.
O zaman da, kendi konseptinde bir "işgal oyunu" oynanıyordu.

Şimdiyi görünce, "ben bu filmi daha önce izlemiştim" diyorsunuz eminim ki…
Tek farkı; o günkü konvoy bir terör örgütüne aitti, bugünkü ise bir devlete/Rus devletine ait…
Değişmeyen tek şey ise; o gün olanların da bugün olanlar ve olacakların da Büyük Ağa'nın talimat ve izniyle olmasıydı.

Sonuç:
Ben söylemeyeyim,
Avrupa ülkelerinin haline bakın,
NATO'ya bakın,
Ukrayna ve Rusya'ya bakın,
Yaptırımlara bakın,
Küresel ekonomiye/Yeni Düzen'in ilerleyişine/yeniden dizayna bakın ve kendiniz görün/siz söyleyin…

Ben sadece şunu söyleyeyim;
Herkes Ukrayna'ya odaklanmış savaş stratejileri/askeri teknikler/Rusya-Putin zalimliğini konuşadursun; Büyük Ağa, işleyen planına bakıyor ve özellikle Avrupa ülkelerinin yaşadıkları korku nedeniyle, planı çerçevesinde tespih tanesi gibi dizilerek "Ukrayna'nın yanındayız/NATO'ya ne kadar gerekirse destek veririz" şeklinde ortaya çıkan tavırlarını izleyip; "daha siz durun, neler olacak daha neler…" diyerek, muzipçe ve kızgınlıkla kıs kıs güldüğünü düşünüyorum.

Evet, neler olacak daha neler neler!..
Yaşayıp göreceğiz…


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber