Trump-Zelenski görüşmesi…
Bir tarafta Rusya ile savaşa sokulan bir ülkenin lideri, diğer tarafta dünyaya nizam vermeyi kendine hak gören Amerika’nın başkanı.
Beyaz Saray/Oval Ofis kuruldu kurulalı böyle bir rezalet yaşamamıştır.
Neden?
Trump ve yanındaki başkan yardımcısı Vance yüzünden…
Çok adi ve bayağıca Zelenski’yi şamar oğlanına çevirdiler.
Üstelik bundan ne utandılar ne de utanacak bir yüzleri vardı.
Çünkü onların en büyük donanımı ve sermayesi utanmazlıklarıydı.
Bırakın Amerika’yı; tüm dünya, Birinci Cihan Harbinden beri böyle bir küstahlık görmedi.
Şunu diyebilirim ki Zelenski savaştığı Rusya lideri Putin’le görüşüyor olsaydı; böylesi bir aşağılanma ve küstah muameleye maruz kalmazdı!Ama oldu ve ben şaşırmadım.
Çünkü hep dediğim gibi Trump bunlar olsun diye/tam da bunları yapması için başkanlığa getirildi.
Çünkü dünyaya kuralsızlığın hakim olması, batışa doğru gidilmesi ve dolayısıyla sıfırlama/Açma-kapatma gerekiyordu.
Bunun için de Trump’tan daha uygun birisi bulunamazdı.
Anadolu tabiriyle “su bulanmadan durulmazdı” ve bulandırma/batırma işinin ehli ve en deneyimlisi ise tabi ki Trump’tı.
İncelerseniz göreceksiniz:
Bu adam spordan sağlığa,
Gıdadan ilaç sektörüne,
Kozmetikten finansa,
Eğitimden ulaşıma kadar girdiği her sektörde battı/batırdı.
Gerisinde bıraktığı tek şey bataktı, başarısızlıktı.
“Kumarda kazanan hep kasadır” derler ama bu adam en cafcaflı şekilde kumarhane işine girdi ve onu da batırmayı başardı.
Belki de kumarhanecilik yapıp da batan tek kişi o olabilir…
Tüm bu süreçlerde vergi kaçırmaktan rüşvet vermeye, yanıltıcı reklamlardan abartılı kâr vaadlerine kadar manipülatif ve sansasyonel denebilecek her şeyi yaptı ve üstelik bunu ticari deha olmasına atfetti.
Ama popülaritesini hiç kaybetmedi.
Yaptığı işler tutmasa bile yapmadıklarıyla ve yapmaması gerekenleri yaparak/illegaliteye başvurmaktan imtina etmeyerek ve başarısızlıklarına muhteşem bahaneler bularak gündem olmaya devam etti.
Demem o ki, adam müseccel başarısız/batırıcı ve her koşulda popülariteyi her şey olarak gören narsist birisi!
Güç ve Aklı elinde bulunduranlar hep bir plan yapar.
Hatta plan içinde plan, oyun içinde oyun…
2025’le birlikte onların oyun planında artık “Muhteşem Başarısızlık/Büyük Sıfırlama” evresine girildi.
Demokrasiden dem vurup demokrasiyi yerle bir etmek,
Diplomasi yoluyla diplomasiyi katletmek,
Savaşları bitirirken daha büyük savaş ve kötülüklere sebep olmak,
Küresel ekonomiyi düzeltirken ekonomik kuralların altını üstüne getirmek,
Küresel barış derken tehditkar bir dil kullanıp mafyavari eylemlerde bulunmak bu yeni başlayan evrenin olmazsa olmazları…
Taleplerini reddeden, isteğine karşı çıkan ülkelere dönük gümrük vergilerini artırmak/yaptırım uygulamak ve hatta askeri malzemeler satmamak gibi söylem ve pratikler henüz sadece bir fragman…
Yani, daha turpun büyüğü Trump’ın heybesinden henüz çıkmış değil…
Düşünsenize,
Amerikan demokrasisinin ırzına geçen Trump ve Yardımcısı kalkıp İngiltere başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine demokrasiniz zayıf diyerek üste çıkmaya çalışabiliyor.
Ve öyle bir şey ki; Trump ve yancılarının demokrasi anlayışı kovboy demokrasisi ve faşizan siyasetlere yol vermekten ibaret…
Tam bu noktada şu soru akla gelebilir:
“Madem bir Güç ve Akıl Sahipleri var ve öyle anlatıyorsun ki kitaplarında pek de başarısızlık yok.
O halde sahip oldukları şirketlerde yönetici bile yapmayacakları Trump gibi birini neden ABD başkanı yapıp dünyanın başına bela açtılar?”
Aslında cevap sorunun içinde…
Dünyanın başına bela açmak için Trump’ı başkan yaptılar.
Savaş/kaos/karmaşa/belirsizlik ve tüm insanlığı esir alan karamsarlık…
Bunlar çok kötü şeyler gibi görünse de eğer bunları kontrol edebiliyor isen kontrollü kötülük durumu söz konusu demektir.
Bu durum ise ipleri elinde tutabilenlere maksimum hakimiyet/maksimum kazanç ve mutlak belirleyicilik getirir.
Sıtmayı gösterip nezleye razı etmek gibi…
Kaldı ki,
Trump’ın iki başkanlığı arasında/Biden döneminde, Trump’ı öyle bir mengeneye aldılar ki; onun da kaçabilecek bir delik kalmamıştı.
Trump başkan olmaya ve istenenleri yapmaya mecbur ve mahkum idi.
Yaşanmaya başlayan sürecin özeti bu…
Üstelik daha yeni başlandı ve dünya, Amerika/Trump eliyle korkunç bir kuralsızlık girdabına doğru hızla ilerliyor.
Yakın zamanda,
Hiçbir ülke, hiçbir coğrafya, hiçbir millet Trump ve Amerikan saldırganlığından azade kalamayacağını anlayacaktır.
“Adaletin bu mu dünya” söyleminin nasıl boşa düştüğünü,
Evrensel hukukun, güçlünün insafına kaldığını,
Ve onun da tek amacının, iyice bozarak/dağıtarak ve batırarak adalet oluşturmak olduğunu hep birlikte göreceğiz!
Yaşanacakların, olacakların yanında Ukrayna ve Zelenski’nin yaşadıkları da nedir ki…
Ben, asıl Avrupa ülkelerinin daha nasıl sınanacağını, nelere maruz bırakılacağını ve başlarına gelecekleri düşünüyorum!
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.