Merhaba Sevgili Ogün Gazetesi ve Ogün Haber okurları, yeni bir haftada daha sizlerleyiz. Malumunuz bu hafta sonu seçimler var, bendeniz de seçimlere 5 gün kala, seçimlerle ilgili ne yazayım derken bir e-posta aldım çok sevdiğim bir büyüğümden. Aslında bu e-postanın amacı, benim postayı Tayyip bey’e ulaştırıp bir konuya dikkatini çekmemdi, bunu da yaptım ve bu ağabeyimin mesajını Sayın Başkan'a ulaştırdım.
Eski bir Demirel’ci ve siyasetçi dostumun bazı öneri ve düşüncelerine katılmamak mümkün değil, tabii takdir Başbakanın, bu e-postayı sizlerle de paylaşmak ve bu haftanın "Bir Portresi" yapmak istedim. Kendisinin adı Başbakan'a yolladığım yazıda var, ancak burada ismini paylaşmayacağım, ancak ben bu e-postadaki yazıdan bir başlık çıkaracak olsam "Demirel, CHP’yi göstermedi" diye başlık atardım.
Ve şimdi geçelim Demirel’in kadim dostu ve dava arkadaşı ağabeyimden gelen yazıya;"Merhaba seçime 5 gün kala bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Şurası çok açık ki, bu ülkede istikrar için çok ta bilgili ve tecrübeli olduğuna inanmadığım Kılıçdaroğlu’nun veya bilgi fukarası Bahçeli’nin bir oy fazla almasını istemiyorum. Sende biliyorsun ki ben Demirel'ciyim.
Sadece bu yüzden Tansu hanımla kavga edip siyasete ara verdiğimi biliyorsun. Sayın Başbakan’ın 87 yaşından sonra Sayın Demirel’e laf etmesini ben dahil birçok kişi hoş karşılamadı. Allah aşkına birisi söylesin de bu laflara ara versin. Zira Ak Parti’ye oy vereceğini söyleyen eski AP’li birçok ağabeyim bu konudan dolayı ortada kaldılar. Eski DP’ye referans olup, AP’yi dışlama manasına geldiğini söylüyor bir ağabey. Ne yapacağını bilemiyor.
Demirel, Güniz sokağa gittiğimizde bir defa bile CHP’ye yada MHP’ye oy verin demedi. Partinize sahip çıkından başka hiçbir lafı olmadı. Hatta Kılıçdaroğlu’nun Tayip Bey’e göre halka daha soğuk geleceğini bile söylemişti. Bunu açık yüreklilikle seninle paylaşıyorum. Bu işi iyi araştırdılar mı bilmiyorum.
İkinci konu; Zeybek genel başkan olduktan sonra DP’nin seçmeninin bir kısmı MHP’ye yönlendi, çok az bir kısmı ise CHP’ye oy verecek gibi görünüyor. Ankara’da BBP'nin parası pulu olmadığı halde ciddi ciddi afişlerini büyük veya küçük bilboardlarda görüyoruz. Bu da BBP’yi dikkate alan seçmenin MHP’ye oy vermemesini sağlıyor. Zannederim bu konuda birilerinden yardım alıyorlar. Acaba DP ile temasa geçip onların afişlerini bilboardlara koymalarına veya TV’lere çıkmalarına yardımcı olup, DP’nin oyunun MHP’ye gitmesine engel olunması mı lazım?. Gerçi bu oylar Ak Parti’ye gelmez, ama MHP’ye de gitmemesi sağlanırsa, MHP’nin baraj altında kalması manasına gelir. Benim geçmişte politika yapan, Türkiye’nin dört bir yanındaki eski DYP’lilerle hala konuştuğumu bilirsin. Ben boş verin Genel Başkanı, Partinize oy vermeye bakın diyorum.
Partilinin bir kısmı sokakta bile afişi yok, baraj aşılamaz, o halde MHP baraj aşsın mantığıyla, MHP’ye oy verme ihtimalinden bahsediyorlar. DP liderinin şuan AKP oylarından, DP’ye taşıyacağı oy yok, ama biraz fazla TV’de görünse, MHP’ye kaptırmayacağı bayağı oy var.
Geç kalındı mı bilmem. Birçok eski AP, DYP, ANAP milletvekili hayatta. Bu adamların bir kısmı ülke insanlarının bir kısmına iş verdiler, tayin yaptılar, nakil yaptılar, hasta baktırdılar. Bu adamların telefonları her yerde var. Seçime 1-2 gün kala Sayın Başbakan veya o'na yakın bir bakan arama yapsa, gönül kazanırlar. Bu adamların da bir kısmı şu anda DP’yi bırakıp, başka partilere oy verecekler. Veya şuraya kullan, buraya kullan diye tavsiyede bulunacaklar. Bir dönem rahmetli Özal bunu yapmıştı...
Zaman zaman çarşı pazar geziyorum. Halkın söylediklerini de bu arada sana nakletmek isterim. Kılıçdaroğlu’nu sempatik bulan çok az, çoğu devlet adamlığı kişiliğini, ağırlığını yakıştırmıyor.
Mesela oy vermediği eski bir lider olsa dahi (Menderes, Ecevit, Demirel) bunlara devlet adamlığı kişiliğini yakıştırabiliyordu. Ayrıca CHP’liler de bile "her duyduğunu çok araştırmadan söylemeye başladı" diye eleştiriler var. Dersim de bizim ülkemizin bir parçası, ama ben vatandaşımın söylediklerini naklediyorum. Bu Dersim'li mi Atatürk’ün partisini yönetecek diyen CHP’liler var.
Bahçeli’ye gelince, o'na olan eleştiri, gülümsemeyen, gülmeyi bilmeyen, fikir söylemeyen, partiden uzaklaştırdığı kişiyi, sıkışınca partiye geri alan, sert mizaçlı biri, hatta daha ileri giderlerse, ev halini bilmeyen, "evine tuz mu almış ki, gaz mı almış ki" gibi eleştiriler var.
Başka bir sürü söyleyecek söz var, ama şu anda durum çok da parlak değil. CHP %30’lara yaklaşmakta, MHP de baraj sorununu DP seçmenleri sayesinde halletmiş görünüyor. Haberin olsun, Sayın Başbakan ile veya Ak Parti yetkilileri ile bunları paylaşmanda, fayda var selamlar."
Evet sevgili okurlarım, bu çok sevdiğim büyüğümün satırları böyle bitiyordu. Tıpkı o'da benim gibi seçimlerde Ak Parti’ye oy verecek, çünkü ülkemin istikrarı için Ak Parti’nin iktidarda kalması gerektiğine inanıyor, ancak eski bir Demirel’ci olarak ta tepkilerini dile getiriyor.
Ben bu seçimlerde Ak Parti’nin yeniden iktidara geleceğine inanıyorum ve anketlerde (gerçekçi anketler) bunu gösteriyor. Yine de seçimlerden Ak Parti’nin kan kaybederek çıkacağını düşünüyorum, bunun sebepleri açık, uzun dönemdir iktidarda olması, son dönemlerde Tayyip bey’in kurmaylarının bazı hataları ve Sayın Başbakan'ı yanlış yönlendirmeleri vs.
Sonuç olarak istikrar için yeniden Ak Parti gelmeli diyorum. Tayyip Erdoğan’ın yarım kalan projelerini tamamlamasını canı gönülden istiyorum. Karar tabiiki siz seçmenlerin. Tam 5 gün kaldı, oyunuzla ülkemizi yönetecek yeni iktidarı siz belirleyeceksiniz. Son söz sizin, kimi seçerseniz o hepimizin başının tacı, hepsi bizim partilerimiz ve hepsini de seviyoruz.
Haftaya yeni "Bir Portre" ile buluşmak üzere sağlıcakla kalınız.