Sinsi Rus-Putin. Sinirleri eskisi kadar güçlü değil sanki. Ya da Navalny denen genç Rus'la, başlayan/başlatılan süreçle laçkalaşmış sinirlerini gizleyemez mi oldu…
Sinirler için bir botoks tedavi de yok ki…
Gerçi ne yapsa boştu zaten.
Botoks da detoks da veya bilmem ne toks da yapsa sonuç değişmeyecekti.
Bazen tuzağın tuzak olduğunu bilirsin,
Farkedersin de…
Ama elin/kolun/aklın/ferasetin öyle bağlanmıştır ki…
Yıllar sonra sorduklarında hayıflanırsın sadece;
(tabi öldürülmez ve tutuklanmaz isen) "Keşke/keşke/keşke Donbass üzerinden Ukrayna'ya saldırmasaydım. Sadece edindiğimle yetinseydim…" dersin…
Bir örnekle daha somutlaştıracak olursak; Azerbaycan Ermenistan arasındaki Karabağ Savaşını düşünün. Zerre kadar akıl kırıntısı kalmış bir Ermeni üst düzey görevli ilk başlardaki o saldırıları yapar/yaptırır mı idi!..
Bile bile lades gibi…
Şimdi diyebilirsiniz ki; ama Azerbaycan'ın Ermenistan'a askeri/teknoloji bakımından üstünlüğü Rusya-Ukrayna dengesinde orantısız bir kıyas değil mi…
Aynen öyle,Ama görünürde öyle…Çünkü Donbass Krizinin başladığı 2014 yılından bu yana geçen 6-7 yıl, Sovyetler Birliği'nin de Sanayi/Savunma Sanayi ve Askeri Teknoloji bakımından önemli bir merkez olmuş olan Ukrayna'nın silah sanayinde çok ciddi savunma/saldırı enstrümanları edindiği/ürettiği çok önemli duyumlar arasında…
Bu arada başta ABD olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinin de desteği çok ama çok önemli.
Ki, bu destek olmadan Ukrayna'nın nükleer caydırıcılık sağlayabilen askeri teçhizat / mühimmat / savunma ve saldırı ürünleri imal edebilmesi mümkün olmazdı, zaten…
Konuya dönersek;Rusya/İran/Çin odaklı proje son hızıyla devam ediyor.
Ve bu noktada, herkes bir şekilde, istenilen noktaya getiriliyor/getirilecek.
Ki, Rusya bu defa Kırım'ın ilhakındaki kadar rahat olamayacak.
Hele de ABD Dışişleri Bakanı'nın "Ukrayna'ya desteğimiz sarsılmaz şekilde devam ediyor" sözü ve ABD Genelkurmay Başkanı'nın "Ukrayna, NATO üyesi olmayan Ukrayna önemli bir ortağımızdır. NATO'daki dostlarımızla konuyu müzakere ediyoruz…" açıklamaları irade ve inisiyatifin Rusya ve Ukrayna'yı aşan bir boyuta evrildiğini gösteriyor.
Haaa, bu arada;Velev ki, ABD sayesinde NATO karar aldı,
Velev ki, Ukrayna'ya NATO güç sevkine karar verildi;
Açıkçası Türkiye ne tavır takınır; merak ediyorum, diyeceğim ama demiyorum.
Hiç olmazsa bu da vesile olur ve Putin denen Şeytan/İblis/Sinsi ile oynamak zorunda kaldığımız oyunlar böylelikle biter.
Bu arada ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri de Türkiye'nin bölgesel denklemler ve operasyonlarda olmazsa olmaz bir güç / aktör / figür olduğunu pratik şekilde idrak ederler.
İran ilginç bir şekilde Rusya'ya destek mesajları gönderiyor.Halbuki İran yönetimi Tahran'da camdan evlerde oturuyorlar ama düşüncesiz ve hatta ahmakça komşunun camına taş atıyorlar.
Haaa, bir Türk ve Türkiyeli olarak İran'ın da Rusya'nın yanında burnunu çamura sokması beni ancak sevindirir.
Son iki yıldır bas bas bağırıyor / feryat ediyordum.Rusya'dan "Kadim / madim dost olmaz".Rusya'ya / İran'a ne kadar dostane de yaklaşsak sinsice kollayacaklar ve uygun anı buldukları anda sokacaklardır.
Sonra da
"Ne yapayım, huyum / mizacım / karakterim bu" diyecek ve yüzüne bakarak yumuşak yumuşak sırıtacaktır.
Peki, 2014'te kirli / bulanık / hibrit savaşın her türlü kahpeliklerini yaparak Kırım'ın ilhakına sessiz kalan ABD ve AB bir anda adalet timsali / şefkat abidesi mi kesildi?..
Nerdeeee!..Onlar için dün öyle gerekiyordu, bugün böyle,
Onlar için şimdi "iti ite kırdırmak" maksimum fayda ve rantabilite getirecek.
Ukrayna'lı ile Rus, amca çocukları gibidir.
ABD ve AB bir taşla iki-üç-dört kuş vurma peşinde…
Amaç, Ukrayna'yı Rus tasallutundan korumak mı?..
Hayır, hayır…Onlar için ne Rus'un ne Ukraynalının bir kıymeti harbiyesi yok.
Amaç, öncelikle Rusya'yı sonra İran'ı dize getirmek/hizaya almak ve hatta destek olurken ele geçirerek de Ukrayna'yı tam bir kontrolde ülke haline getirmek.
Rusya için daha önce söylediğimi tekrarlıyorum;"2021 çok ama çok zorlu geçecek..."
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.