Papa'nın Irak ziyaretini yazdım,
Irak'ta ne işi var dedim…
Evet, ziyaret pek çok hesabı, tuzağı, amacı bir arada barındırıyor.
Ki, sonuçlarını önümüzdeki zaman kesitinde yaşayıp göreceğiz…
Bu yazımda
"Papa/Şii'lik/İran/Biden Yönetimi" çerçevesindeki gelişmeleri ele alacağım.
Haziran'da İran'da seçimler var.
Hal böyleyken gelin bazı tespitlerde bulunalım.
-Sistani'nin has adamı Kasım Süleymani Ocak-2020'de Amerikalılarca öldürülüyor.
Hem de Irak'ta/Bağdat'da…
-İran dini lideri gözyaşlarıyla cenaze namazı kıldırıyor.
Ama hiçbir şey göründüğü gibi değil. Adeta Süleymani'nin ölümünden memnun gibiler.
Neden mi?..Çünkü Süleymani, Sistani'nin adamı ve dini otoritenin etkinliğini aşan bir etkinliğe ulaşmış bir kişilik.
Yani kontrol edilemezleşme noktasında…
-Papa, Irak ziyareti yapıyor ve İran'ın mevcut dini otoritesiyle pek de anlaşamayan Sistani'yle görüşüyor.
-Bu esnada İran'da Dışişleri Bakanı Zarifi, Ruhani'nin yerine hazırlanıyor.
Keza, amacı sadece Ruhani değil, İran Dini Lideri Hameney'i de bitirmek.
-Hakeza, Biden açıklama yapıyor ve İran'ın Nükleer çalışmalarına dair görüşmelerin yeniden başlatılacağını söylüyor.
"Peki de bunlardan bize ne, neden önemli olsun ki…" diyebilirsiniz.
Ama öyle değil!..Zarifi'nin her adımı ve söylemi hep bir hesap barındırıyor.
Aralık-2020'de Azerbaycan'da konuşma yapan Erdoğan'a ilişkin haddi aşan sözleri asla tesadüfi değil.
Ve de, Türkiye'nin sınırsız destek verdiği Karabağ savaşında İran'ın aldığı karşıt tavırda da Zarifi'nin rolü en büyük.
Bu Zarifi denen, İran'ın Dışişleri Bakanına dikkat edin. Farklı ve şaşırtıcı birisi…
Şimdi bizi ilgilendiren en hassas ve kritik noktaya gelelim.PKK terörü 40 yıldır ülkemizin enerjisini sömüren/tüketen ve insanımızı mahveden bir bela.
Ve Türkiye son altı-yedi aydır terörü kaynağında kurutmak için sınır ötesi harekatlar düzenliyor.
Oldukça da etkili…SİHA'lar/İHA'lar noktasal operasyonlar yapıyor ve örgütün can damarını kesiyor.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi bile bu konuda duyarlı ve destek olmasa da, köstek olmuyor.
Gel gelelim Sincar'a…
Örgüt burada toplanmaya başlıyor.
Tam bu sırada beklenmedik
(aslında beklendik de…) bir şey oluyor ve Kasım Süleymani ile özdeşleşmiş Haşdi Şabi, Türkiye'nin sinir uçlarına basarcasına Sincar'da PKK ile kol kola giriyor.
Hatta tehdit ediyor.
Daha da ötesi, Papa Irak'ta Sistani ile görüşürken, Haşdi Şabi'ye bağlı Şii terör gruplarından birinin elebaşı,
"gerekirse ABD'den hava savunma sistemi alalım, Türkiye'ye karşı kendimizi savunalım" diyebiliyor.
Dikkat ediyor musunuz,
"Kendimizi savunalım", diyor.
Kendileri kim peki?..
Kol kanat gerdikleri PKK. Çünkü Türkiye, PKK'ya operasyon yapıyor; Haşdi Şabi'ye değil…
Açıklamadaki ikinci önemli nokta;
"…Gerekirse ABD'den hava savunma sistemi alalım…"Yahu hani siz, ABD ile azılı düşmandınız. Lideriniz Süleymani'yi ABD öldürmüştü.
Üstelik bu açıklama Papa ile Haşdi Şabi'nin dini motivasyon kaynağı Sistani arasında görüşme esnasında yapılıyor.
Şimdi bu tespitler ışığında bazı sonuçları düşünürsek;Papa'nın bu ziyaretinin İran'a tekabül eden kısmında ciddi bir yönetsel değişiklik ve kendilerine diz çökmüş bir İran/bölgesel etkinliği yüksek olan Haşdi Şabi gibi hazır bir örgütün kiralanması ve bu örgüt eliyle gözdağı verilen/verilmesi planlanan, başta Türkiye olmak üzere bölgesel ülkeler var!..
Düşünsenize; Papa Irak'ta ve Sistani/Haşdi Şabi örgütüyle kol kola…
Sadece Irak'la ilgili değil; İran'ın da yeniden dizaynını ve dize getirilmiş bir yönetimi hedefleyen bir ziyaret, Papa'nın Irak'a gelişi…
Özetle, içinde
"Papa/Biden/Zarifi ve Yeni İran/Sistani/Haşdi Şabi" barındıran,
Yani, görünürde bir araya gelmezleri müttefikleştirmeyi amaçlayan,
Katolik Papa/Katı Katolik Biden'ın bölgede yeni bir
"Şii'lik" oluşturmasına dönük geniş kapsamlı/büyük etki amaçlı operasyona ruhaniyet katma ziyareti de denebilir.
Bu yüzden yılın bundan sonraki kısmında Irak ve özellikle İran merkezli gelişmeleri dikkatle takip etmek lazım.
Irak ve İran çok şeye gebe,
Ve dolayısıyla bölgemiz…Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.