Öyle görünüyor ki; sanki Putin, Putin'i yok edecek!..

Önce kim kimle taraf, ona bakalım.
Rusya’nın yanında Belarus var.
Başka?
Henüz varım diyen yok ve Çin de dahil; başka bir ülke de olmayacak gibi…
Peki Ukrayna’nın yanında kim/kimler var?
Başta Amerika ve İngiltere olmak üzere, 50’den fazla ülke…

Durum tespiti yapacak olursak;
İstenen tablo oluştu gibi…
Mağdurlaşan/mazlumlaşan/işgale uğrayan bir Ukrayna  ve mağrur/zalim/işgalci ve tehditkar bir Rusya…
Düşünün;
Saldırılan bir ülke,
Yakılan/yıkılan şehirler,
Yaralanan/ölen/kaçan/göç eden,
Kan ve gözyaşına maruz kalan insanlar…
Bunun yanında başta Rus halkı olmak üzere; tüm ülkelerde "Savaşa Hayır" gösterileri…
Küresel kamuoyu tam istendiği gibi hazır ve planlanan şekilde ilerliyor.
Rusya ve özellikle Putin her geçen gün yalnızlaşacak.
Çünkü tüm bilişim/iletişim/medya imkanları Ukrayna’nın arkasında olan ülkelerde,
Rusya’dan çok daha güçlü silahlar yine onlarda,
Ekonomik güç ve finansal belirleyicilik kıyaslanmayacak ölçüde onlarda.
Peki Rusya?
Tüm güç ve gövde gösterisine rağmen devede kulak bile değil.
Emin olun ne doğalgaz kozu, ne nükleer tehdidi ve ne de "parçası olduğumuz küresel ekonomiye zarar vermeyiz" gibi alttan alıcı yaklaşımları bir kıymet ifade etmeyecektir.
Bakar mısınız;
Sivil uçakları bile Rusya harici ülkelere uçamayacak hale geldi. Tüm Avrupa hava sahasını kapattı.
Şirketleri/bankaları/oligarkları ve hatta Dışişleri Bakanı Lavrov  ve Putin’in kendisi blokaj listesinde…
Birkaç gün önce, "Yaptırımlar"a dikkat çekmiş ve asıl belirleyicinin ekonomik bağlamda ve bu noktada olacağını söylemiştim.
Yaptırımlarla ilgili bazı yorumcuların İran örneğini verdiğini, 40 yıldır uygulanan yaptırımların İran’ı bitiremediğinden hareketle Rusya’yı dizginlemeyeceğini yönünde açıklamalar duyuyorum.
Arkadaşlar,
Bu kıyas hatalıdır,
Hatalı olmasa da çok eksiktir.
Çünkü şuanda Rusya’ya uygulanan ve daha da gelecek olan yaptırımlar öyle geniş ölçekli ki, bırakın Rus devletini; yakın zamanda, tüm Rus halkınca da derinden hissedilip, olağanüstü sıkıntılara yol açabilecek türdendir.
Yaşanan sürece, sadece Rusya ile Ukrayna’nın savaşı gibi bakmayın.
Öyle büyük bir planlama var ki, şuan devam eden fiiliyat/savaş ve işgal bu planın minicik bir kısmını teşkil ediyor.
Bu savaşın Ukraya kısmını, inanın Zelensky kadar Biden da yönetiyor.
Keza İngiltere de…
Ben, Zelensky’nin Biden veya görevlendirdiği kurmaylarıyla konuşmadan bir karar aldığını/hamle yaptığını ve hatta esasa dair bir açıklama yaptığını  bile düşünmüyorum.
Geçen hafta, daha işgal başlamadan,
Eğer ki, Rusya Ukrayna’ya saldırırsa, başta Suriye olmak üzere; Yemen/Libya/Afganistan ve pek çok başka yerdeki “vekalet savaşçılarının”,  ve hatta “cihatçı savaşçıların (bu tabiri de pek sevmediğimi söylemeliyim) Amerika’nın organizasyonu çerçevesinde Ukrayna saflarında lejyon olarak savaşabileceğini söylemiştim.
Ve konuya dair Zelensky’den açıklama geldi.
Savaşmak isteyen lejyonlar için birlik kurulduğunu ve silah verileceği söylendi.
Öyle bir hava ve algı oluşuyor/oluşturuluyor ki; herkes Ukrayna’nın yanında ve/veya lehinde olmak zorunda hale geliyor.
Mesela Almanya,
Rusya ile yoğun ithalat/ihracat ilişkisine rağmen,
Uzun süre rengini belli etmemeye çalışmasına rağmen,
Safını belli etmeye başladı ve Ukrayna’ya füze vb. türden askeri destek verileceğini dile getirdi.
Şimdi,  fiili durumdan yani savaş ve işgalden ziyade, işgalle birlikte başlayan ve ikincil görülen ama aslında "ana konu ve esas nokta" olan harici gelişmelere bakalım.

Psikolojik üstünlük Ukrayna lehine ve dolayısıyla Rusya aleyhine tezahür etmeye başladı.
Bu durumun en büyük yansıması önümüzdeki günlerde Rusya’da hem yönetsel çatlağa dönüşecek ve hem de Rus halkının artan tepkisine evrilebilecektir.

Eğer doğruysa, Genelkurmay Başkanı  Gerasimov’un istifası/görevden alınması yönetsel çatlağın ilk dışavurumu denebilir.
Putin’e karşı yönetimsel ve toplumsal bir muhalefet oluşumu kaçınılmazdır.
Tüm bu yaşananları ve olası gelişmeleri düşünürsek,
Savaşın/işgalin Ukrayna’ya vereceği hasardan bağımsız şekilde duruma Rusya/Putin odaklı bakarsak;
Bu sürecin mağduru Ukrayna, kaybedeni ise Rusya ve Putin olacak diyebiliriz.
Sonuç ve özet:
Bir senaryo yazıldı ve planlama yapıldı.
Her adımı belirlenmiş/her süreci gözden geçirilmiş ve her anı inceden inceye ele alınmış bir plan.
Savaş ne zaman başlayacak/Kim ne açıklama yapacak/ kaçıncı gün ne olacak/hangi gün hangi ülke başkanı konuşacak; bunlara varana kadar her şey belirlenmiş.
Ve beş gün önce, o an geldi çattı.
Kaçınılmazdı,
Olması gerekiyordu.
Putin’e rağmen, Putin bu savaşa/işgale başladı, başlatıldı.
Ve öyle görünüyor ki; Putin Putin’i yok edecek.
Ama yok ederken, ülkesini de Sovyetler Birliği sonrası duruma benzer hale getirecek.
Emin olun, bu plan tıkır tıkır işleyecektir!..
(Bunu söylerken/bunları anlatırken/yorumlarımı paylaşırken "Plan ve senaryo" dediğim süreci övüyorum gibi düşünülmesin.
Ben ne Amerikancıyım ne de Rusyacı; ben Türkiyeli ve Türkiyeciyim.
Ben, büyük resmi okuyor ve sadece gözlemlerimi paylaşıyorum.)

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber