Küresel kontrollü kaos ve zirve: Amerikan Enflasyonu!..

Enflasyon sebep faiz sonuç mu?
Yok yok; Türkiye için söylemiyorum…
Fed açıklama yaptı ve Mart'ta faiz artışlarına başlayacağını söyledi ya; ona istinaden söyledim.

Soruyu değiştiriyorum;
Amerika'daki enflasyon ve Fed'in alacağını kesin bir dille söylediği faiz artış kararları hakkında ne düşünmeliyiz?

Duruma, ister sebep-sonuç ilişkisiyle bakın,
İsterseniz "komplo teorisi" çerçevesinde ele alın;
Her şey Fed'in yani Amerika Merkez Bankası'nın,
Yani doların sahiplerinin düşündüğü ve istediği gibi ilerliyor.

Bence, Amerika'da enflasyonu artıran da onlar,
Enflasyon arttığı için parasal genişlemenin (dolar basmanın) kısılacağını ve faiz artışı yapılacağını planlayan da onlar…
Çünkü böyle gerekiyordu,
Çünkü ekonominin kitabını yazan/değiştiren/revize eden, bu yetki/imkan ve güce sahip olan da; sadece onlar.

Buraya gelene kadar yaşanan gelişmelere bakalım…
Önce, finansal bir savaş başladı, başlatıldı.
ABD ile Çin/Rusya ve kısmen de olsa Avrupa ve belli boyutlarda dünyanın geri kalanı bu savaşın içinde yer aldı.
Sonra ticaret savaşlarına geçildi.
Bu savaşın ana ekseni ABD ile Çin'di.
Pandemi'ye sebep olan Kovid-19'un Çin'de çıkması bile bu savaşın bir parçası idi.
ABD-Çin ticaret savaşından, payını almayan/etkilenmeyen ve hatta zararlı çıkmayan dünya ülkesi kaldı mı? Hayır…

Şimdi ise, yeni bir sürece girdik.
Bu iki savaşa, (Finansal Savaş ve Ticaret Savaşı) başlaması muhtemel ve zaten yer yer nükseden "sıcak savaş"lar da eklenecek.

"Peki de, bunun ABD ve diğer gelişmiş ülke ekonomilerinde görülen enflasyonla ilgisi ne?" diyebilirsiniz.
Tam da onu diyeceğim;
Tüm bu stepler/yaşananlar/süreçler, ABD başta olmak üzere küresel bazlı enflasyonu doğurdu.
Çünkü para, yani ekonomi her şeydir.
Her eylemin/hareketin/saldırının ve hatta savaşın arkasındaki ana unsur paradır.
Parayı elde tutmak "güç ve akıl" sahibi olmayı gerektirir.
"Güç ve Akıl Sahibi" olanlar var mı? Var…
Parayı, yani doları, yani Fed'i, yani Amerika'yı kontrol edenler var mı? Var…
Ve bunlar ne yaptılar?

Önce dünyayı dolara boğdular.
Adeta halkları ve ülkeleri bilinçli bir rehavete soktular.
Şimdi ise doları geri çağırıyorlar.
İki sene önce "Büyük Sıfırlama" başlıklı yazımda, bol miktarda dağılan/dağıtılan doların geri toplanacağını ve kontrol altına alınacağını söylemiştim.

Enflasyon var ya, enflasyon; şuanda, bu doları geri getirecek en önemli ekonomik enstrümandır.
Çünkü enflasyon, ülkesel veya küresel bazda; bir ekonominin her şeyidir,
Her şeyle ilgilidir/ilintilidir ve her şeyin sebebidir.

Başka bir yazımda söylemiştim;
Fed bir firma ise,
Dolar onun ürünü/markasıdır,
Amerika ise, o ürünü üreten firmanın Headquarters'i, yani merkez ofisinin olduğu, yani iletişim adresi olarak verildiği coğrafyadır.

Hal böyle olunca,
Amerika/Dolar nezle olsa; tüm dünya ve tüm ülke para birimlerinin sıtma olması kaçınılmazdır.
Bu sıtma virüsü ise enflasyondur.
Emin olun ki; Kovid-19 insan sağlığı için ne kadar tehlikeli bir virüsse, başlayan enflasyonist süreç ve gelmesi muhtemel "hiperenflasyon dalgası" da ekonomiler için o kadar ve hatta daha tehlikelidir.

Peki, bu tehlikeden kaçılabilir/bertaraf edilebilir mi?
Sanmıyorum, ihtimal vermiyorum.
Bence Fed, alacağı kararlara rağmen Nisan/Mayıs aylarında Amerika enflasyonunun %10'ların üzerine çıkacağını iyi biliyor.

Peki, buna rağmen neden erken önlem almıyor,
Faiz artışı için neden bekliyor,
Niçin hemen adım atmayıp adeta buna müsaade ediyor derseniz; zaten amaç bu…
Adeta dünyayı/ülkeleri, enflasyonla sindiriyor, kanırtıyor, kanıksatıyor ve olacaklara zemin hazırlıyor.

Neden?
Çünkü "yeni düzen kaostan doğar".
Ve Fed de, dolayısıyla "Güç ve Akıl Sahipleri" de, kızışan ve ısınan dünyayı ve küresel ekonomiyi "enflasyonla" istediği noktaya getirecek.

"Tamam, bunları dedin de; halklara/bireylere yansıması ne olacak,
Muamma gibi konuşuyorsun; bir şey anlamadık,
Daha somutlaştır?" diyorsunuzdur.
Peki, somutlaştırayım.

—Zaman zaman ve izin verildiği ölçüde iniş çıkışlar görülse de, dolar daha da değerlenecek,
Gelişmekte olan ülke ekonomilerinde kur artışları hızlanacak,
—Enerji krizi daha derinleşecek ve kimi ülkeler "petrol ve doğalgaz" tedariki noktasında ciddi sıkıntılara düşecek,
—Gıdaya erişim zorlaşacak, ülkeler kendi topraklarında gıda üretimi konusunda sorunlar yaşayacak,
Yani toprağın/çiftçin/tohumun olacak ama ürün yetiştirecek imkanın olmayacak.
—Çin-Rusya ve onlara yakın ülkeler üzerinde yaptırımlar ve ekonomik baskılar peş peşe gelecek,
—Bazı Avrupa ülkeleri bile enerji ve gıda konusunda strese girecek,
Hatta Amerika bile ve belki de, daha ikna edici olabilmesi için yeni düzenin "enflasyonist etabı"nda bazı tüketim kalemlerinde sıkıntı yaşayacak…

"Yine anlaşılmadı, biraz daha açık konuş" diyorsanız;
Özellikle, gelişmekte olan ülkeler için söylüyorum.
Paran olacak ama ürün bulamayacaksın,
Ürün olsa bile sahip olduğun paranın alım gücü olmayacak,
Kıtlık olacak, yokluk olacak,
Yoksulluk derinleşecek,
En basit tüketim ürünleri bile önem kazanacak,
Sanayi bölgelerinde üretim duracak veya aksayacak,
Evlerde bile elektrik kesintileri, ısınma sorunları yaşanacak,
Panik olacak, korku olacak, çaresizlik artacak,
Ülkelerin orta gelir grubu minimize olacak ve hatta durum öyle bir hal alacak ki; ülkeler, sayıları bir elin parmağını geçmeyecek "zengin azınlık" ve ötekiler haline gelecektir.

Toplumsal karışıklıklar, ülkelerde iç çalkantılar, yönetimlere isyanlar ve beklenmedik yönetim değişiklikleri görülecek,
Özetle, ülkelerde devlet çarkının işleyişi acziyete düşecek.
Çünkü fırtına her yerdedir ve herkesi kapsayan şekildedir.

2022'nin ikinci yarısını, açıkçası düşünmek bile istemiyorum.
Enflasyon enflasyon enflasyon; her şeyin başladığı/her sorunun kaynağı/her krizin sebebi ve zirveye ulaştığı, ulaşacağı şeydir ve şey olacaktır.
Muhtemelen de, bu "enflasyon cehennemi" en az iki-üç yıl sürecektir.

Önerim nedir? mi!..
Son iki yıldır kurduğum bir cümleyi revize ederek söylüyorum.
"En kötüye göre hazırlanan ve gerçek bir hazırlık yapan ülkeler bu süreçten, az/daha az hasarla çıkabilmeyi başaracaktır"
Peki biz bunu yaptık mı veya yapan ülke var mı?
Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum ama çok kaygılıyım.
Her şeyin hayırlısı ama ufukta, hayra işaret pek bir şey gözükmüyor.


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber