Kimse kızmasın; Amerikan Merkez Bankası (Fed) yapması gerekeni yapıyor!..

Bazı yazılarımda Amerikan Merkez Bankası(Fed) ve Dolar'dan bahsettim.
Bu yazımda "basit/sade/yalın" bir anlatımla farklı bir boyutuna parmak basacağım.

Benzetme yapacak olursak;
Bir firma düşünün,
Bu firmanın bir markası var,
Firma bu marka üzerinden, pazar payını artırmaya/diğer markalar karşısında ürününün değerini artırmaya ve piyasaları domine etmeye çalışıyor.

Buraya kadar her şey normal mi?
Normal ve olması gerektiği gibi…

Şimdi, sadede gelirsek;
Bu firma Fed, yani Amerika Merkez Bankası diyelim,
Bu firmanın markası ise, dolar…

Fed'in ana görevi ise;
Markası olan ürünün,
Yani doların piyasa değerini artırmak,
Tüm piyasalarda etkin hale getirmek,
Hatta kendi ürünü lehine olmak kaydıyla, yeri geldiğinde manipülasyon/spekülasyon bile yaparak piyasa kontrolünü elde tutmak…

Fed ve Amerika açısından normal mi?
Evet, normal ve "ben olsam, ben de öyle yaparım" cinsinden bir refleks.
An itibariyle "dolar" denen marka/ürün tüm küresel piyasalarda son derece etkin/belirleyici ve kontrol aracı haline gelmiş mi?
Evet, aynen öyle.

Yine de bir tespit yapalım,
Bırakın küresel para piyasalarındaki belirleyiciliğini; ülkelerin yıllık bütçeleri yani ekonomik değerleri/alacak-verecekleri ve gelişmişlikleri bile bu marka üzerinden tanımlanıyor ve kavramsallaştırılıyor.

Özellikle gelişmekte olan ülke ve piyasaları tamamen bu marka/ürün kontrolünde…
Sadece gelişmekte olanlar mı?
Hayır, gelişmiş ülke piyasalarında da, bu ürünün değeri Fed'in düşündüğü/istediği ve öngördüğü cihette yerini alıyor.

Örnek; Euro/Dolar paritesine bakın.
Bazı spontane gelişmeler dışında, doların aleyhine bir gelişme asla olmamıştır, olmasına da imkan verilmez.

Peki bu durum nasıl oluyor? Nasıl sağlanıyor?
Sadece manipülasyon veya spekülasyonlarla mı?
Yoksa zaman zaman olduğuna da şahit olduğumuz gibi; sadece Amerikan devletinin, diğer devletler üzerinde gayri nizami despotik/kural tanımaz ve ben yaptım oldu'cu refleksleriyle mi oluyor ve sağlanıyor?
Bence hayır…

Bu noktada herkesin, hatta tüm ülke Merkez Bankaları ve ekonomi yönetimlerinin Amerikan Merkez Bankası Fed'in duruş/pozisyon ve karar alış/ söz ve açıklamalarındaki ahenk/uyum ve dikkate odaklanmalarını öneririm.

Nasıl yapıyor Fed?
—Ürününün (doların) küresel marka değerini düşürmüyor,
—Diğer markaların (diğer ülke para birimlerinin) doların önüne geçmesine fırsat vermiyor,
—İsabetli kararlar alıyor; aldığı kararlarla tüm dünyayı etkileyebiliyor,
—Bırakın karar almayı; alacağı karara dair yaptığı açıklamalarla bile piyasaları regule ediyor/istediği kıvama getiriyor ve yönlendiriyor.
—Fed Başkanından tutun da; herhangi bir yöneticisine kadar, yaptıkları açıklamalar tüm ülke ekonomilerince en ince detayına kadar takip ediliyor…

Peki Fed, bu kadar öneme nasıl sahip oldu/nasıl bu noktaya geldi?
—Akıl ve akılcılık,
—Söylem ve eylemde tutarlılık,
—Küresel ekonomilere dair doğru/isabetli/öngörülü okumalar,
—Ve, müthiş bir algı yönetimine sahip olabilirlik sayesinde…

Hal ve ahval böyleyken,
Küresel ekonomik gerçeklik "dolar" üzerinden, yani Fed'in yarattığı marka çerçevesinde oluşurken,
Hele de gelişmekte olan ülke ekonomileri tepeden tırnağa "dolar" üzerinden konumlanırken;
Sen; Mısır olarak, Bulgaristan/Macaristan/Çekya, Pakistan, Güney Afrika veya Arjantin olarak ders almak yerine,
Fed ne yapıyor/nasıl yapıyor/neleri yapmıyor diye düşünüp; yapman ve yapmaman gerekenleri düşünecek akıl ve akılcılık yerine,
Gece-gündüz Fed'e söversen,
Fed'i iblis, doları şeytan ilan edersen,
"Vay efendim, bu Fed var ya, bu Fed; dört-beş aile tarafından yönetiliyor. Bunların tek amacı Mısır ekonomisini, Macaristan'ı, Avrasya modelini baltalamak" dersen,
Eline ne geçer biliyor musun?..
Sıfır, elde var sıfır…
Sadece sıfır da değil; enflasyon/katlanılamaz fiyat artışları/artan faizler/borçlanma/durgunluk ve stagflasyon içeren ekonomik krizler…

Sen; Mısır olarak/Macaristan olarak/Arjantin olarak, içinden geçtiğin kırılganlığın farkında olmazcasına sürekli doları kötülersen, camdan evde oturan birisinin başkasının camına taş atması gibi davranırsan ve yapman gerekenler yerine, paranoyakça sürekli başkalarının sana müdahale ettiğini dile getirirsen; bırak düzelmeyi, her geçen gün daha kötü ve daha beter olur, kronik ekonomik hastalıkla baş başa kalırsın.

Neticede Macaristan'sın ve etine-buduna bakmadan "Ortodoks ekonomik politikaları bıraktık, artık eklektik bir anlayışla Heterodoks politikalara yöneldik" gibi bir pragmatizm içine girersen; sen, Macar ekonomisine hiçbir şey kazandıramazsın.
Azgelişmişlik kıskacında debelenir durursun.

Bir defa olsun, gören bir gözle bak.
Dünya'ya bak; tekerleği yeniden keşfe gerek yok.
Yapanların, nasıl yaptığına iyi bak yeter…
Mesela, o sevmediğin/nefret edip düşman ilan ettiğin Fed'e bak.

Sev demiyorum; sev ya da sevme, beni ilgilendirmez.
Ekonomi yönetimi, sevgiliyi idare etmek ve aşk yaşamak değildir zaten!..
Ama adamlar nasıl yapıyor/neyi yapmıyor/neleri yapmış da bu güce ulaşmışlar diye bir bak.

Fed, Fed iken,
Oyunu kendi kurmuşken,
İstediği an, oyunun kurallarını bile değiştirecek güce sahipken,
Ve buna kimsenin yapabileceği herhangi bir şey yokken;
Oyunu kuralına göre oynuyor ve Ortodoks politikalara sadık kalıyor.
"…Kime ne… Ben Fed'im/Amerikayım, dünyanın hakimiyim…" gibi bir mağrurlanmaya girmiyor ve "sahicilik/inandırıcılık ve algı yönetimi" konusunda genel-geçer kurallarla hareket ediyor.

Sen kimsin be arkadaş; arkası önü Mısır'sın ve minik bir sallantıda iç karışıklık/çalkantı ve ekonomik krize düçar olan bir ülkesin.
Keza Macaristan,
Hakeza Pakistan…

Tamam, tarihsel önemleriniz, coğrafi avantajlarınız, stratejik değerleriniz var.
Ama hiçbir şey yapmadan,
Sadece konuşarak,
Sadece hamasetle,
Ve sadece, popülizmle bir yere varamaz, ekonominizi geliştiremez ve kalıcı bir istikrar sağlayamazsınız.
Ki, sağlayamadınız da…

Son olarak:
Hiçbir şey düşünemiyor ve politika üretemiyorsan bile; Fed'e bak ve ne yapacağını/yapmayacağını öğren!...



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber