Sonbahar,
Hazan mevsimi…
Gündüzler kısalır, geceler uzar,
Güneş, erken batmaya, daha az ısı ve ışık vermeye başlar.
Ağaçların yaprakları sararmaya ve dökülmeye yüz tutar.
Çiçeklerin çiçek sayısı azalır.
Etraftaki otlar ve çimenler kurur.
Adeta bir ulak gibi, Kış mevsiminin habercisidir Sonbahar…
Arkadaşlar,
Dünya ekonomik ve siyasi açıdan, tam böyle bir sonbahara ve akabinde kapkara bir kışa giriyor.
Neden?
Öncelikle Amerika'ya bakalım;
ABD ekonomisi ilk iki çeyrekte negatif büyüdü.
Yani küçüldü,
Bunun adı resesyon (durgunluk),
Ama FED başta olmak üzere, kimi ekonomistler buna "teknik resesyon" demeyi tercih etti.
Bir nevi ekonomik demagoji.
Ben buna katılmıyorum.
FED başkanı ve bazı ekonomistler enflasyon için de "geçici" demişlerdi fakat geldiğimiz nokta itibariyle faiz artırımı ve parasal daralmaya gitmelerine rağmen düşmeyen ve artışıyla küresel ekonomiyi her geçen gün kötüleştiren "geçici olmayan/zamk gibi yapışkanlaşan bir enflasyon" gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Çünkü oyun devam ediyor,
Oyunun adı "Yeni Düzen".
Peki, ABD ekonomisi sadece enflasyon ve durgunluk sorunuyla mı karşı karşıya?
Hayır,
Küresel ekonomik parametreler için oldukça önemli bir ölçüt var.
ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin durumu…
10 yıllık tahvil faizleri, 2 yıllık tahvil faiziyle aynı hale geldi.
Bu birinci ve çok belirleyici bir işaret fişeğiydi.
Durdu mu burada?
Hayır ve bu defa 3 aylık tahvil faizleri ile 10 yıllıklar eşitlendi.
Girişte bahsettiğim sonbahar ve sonrasında gelecek kapkaranlık kışın, çok önemli bir parametresi idi.
Sadece Amerika mı; İngiltere'nin büyümesi, ekonomi yetkililerinin açıklamalarına göre son çeyrekte bile negatif olacakmış.
Kızmayın ama yandı gülüm keten helva…
Bunlar olurken küresel siyasi atmosferde durum nasıl?
Yemesek de yediğimiz,
Oyun desek de figüran olmaya devam ettiğimiz savaş oyunları hız kesmeden devam ediyor.
Rusya-Ukrayna savaşına bakınız;
Trajikomik bir hadise gibi önümüzde duruyor.
Olması/başlaması/başlatılması gerekiyordu ve başladı/başlatıldı.
Henüz beklenen sonuç hasıl olmadı ki; sürmesi gerekiyor ve hala sürüyor.
Tamam, savaş zamanları da hayat devam ediyor,
İnsan denen olgu her şeye alışıyor veya kanıksıyor,
Ama Allah aşkına bir bakın; Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky ve karısı, küresel yayın yapan dergilere poz veriyor.
Moral ve motivasyon amaçlı denebilir ama kusura kalınmasın bunu ben yemem!..
Aslında pek kimse de yemiyor ama senaryosu çok önceden yazılan savaş konulu dizi/film çekimi aralıksız devam ediyor!
Bu kadar mı?
Olur mu hiç,
Etrafınıza bakın;
Çin-Tayvan çatışması başladı başlayacak,
Balkanlar kaynıyor,
İran-Azerbaycan gerginliği tırmanıyor,
İsrail-Filistin ateşi harlanmaya başladı,
Yakın gelecekte/belki de sonbaharla birlikte Kıbrıs üzerinden Türk-Yunan gerginliği de tırmandırılırsa hiç şaşırmam!
Peki ne olacak?
Su, daha tam bulanmadı,
Maksat henüz hasıl olmadı.
Artacak, olağandışılıklar/olağanüstülükler daha da artacak.
Hem sıcak bölgelerin artışı ve çatışmalarla,
Hem hayatın olağan akışını doğrudan etkileyen ve tüm alanlara sirayet eden krizlerin derinleşmesiyle devam edecek…
Normal değil arkadaşlar,
Yaşananların hiç birisi normal değil.
Amerika'da, Trump'ın evi FBI ajanlarınca basılıyor,
Başkan Biden çip üretimi için imzayı basıyor.
(Bu da nedir ki demeyin; otomotiv sektörünün olmazsa olmazıdır çünkü)
Avrupa ülkeleri, doğalgazda yüzde 15 gönüllü tüketim azaltımına gidiyor/kömür kullanımını canlandırıyor/farklı ülke ve coğrafyalarla petrol-doğalgaz bağlantıları hız kesmiyor,
Çin'de Kovid-19 nedeniyle bazı şehirler kapatılıyor…
Belki yaşadığımız güncel ekonomik sıkıntılardan/belki ülkesel politik durumun öne çıkmasından/belki de dünyayı okuyamamaktan göremiyor olsak da; bir şeylere müthiş bir hazırlık süreci yaşanıyor.
Arkadaşlar,
Dönüp dolaşıp yine geliyoruz Kaos'a,
Kontrollü Kaos'a…
"Hani, Yeni Düzen diyordun ama bak, yaşanan sadece kaos; bahsettiğin düzen nerede?" diyebilirsiniz.
Tam da burada işte; kaosun tam ortasında…
Bazı yorum ve değerlendirmelerde Rusya ve Çin'in bu işten mağlup çıkmayacağını, "Amerika/Batı ve Pasifik" gibi ikili bir güç temerküzü oluşacağına dair söylemler işitiyorum.
Daha önce de söylemiştim,
Görünene ve ana göre karar vermeyin.
Bu iki devlet, eğer söylendiği gibi güçlü olsalardı; Rusya, Ukrayna'yı işgale başlamazdı,
Çin, Tayvan'la geldiği ve ittirildiği noktaya gitmezdi; engellerdi.
Çünkü savaşın galibi olmaz.
Savaşta bile, kazanan hep kasadır.
Yani paradır/Paranın Sahipleridir/Güç ve Akıl'dır…
Bilindik bir örnek vereyim;
Amerika Başkan Yardımcısı Kamala Harris…
Kökeni nedir?
Hint asıllı…
Ve, başta Amerika olmak üzere, gelişmiş ülkelerde yüksek teknolojili şirketlerin yönetim ve mutfağında ne kadar çok Hint kökenli çalıştığını ve bunun esprisini biliyor musunuz?
Belki biliyorsunuzdur ama ben yine de söyleyeyim;
Sadece zeki ve çalışkan oldukları için değil,
Strateji ve taktik/ plan ve projeksiyon öyle gerektirdiği içindir.
Önümüzdeki bir yıl içinde, Çin ile ilgili realize olacak planlarda Hindistan'ın Çin'den uzaklaşması hayati bir öneme sahiptir.
Bunu gören/bilen ve hatta planı buna göre ayarlayan Güç ve Akıl sahipleri, siyahi ve Hint kökenli Harris'i başkan yardımcılığına getirerek bir ilki yaşattılar.
Ve belki de, 2023'le birlikte/seçim bile yapılmada Biden'ın yerine oturtacaklar.
Arkadaşlar,
Rusya-Ukrayna savaşına sadece bu ülkenin savaşımı gibi bakmayın,
Hakeza olası Çin-Tayvan savaşına da, pasifikte zaten düşman olan iki devletin savaşı oluyor/olacak gibi sakın bakmayın.
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir ve görünen boyut, emin olun çok aldatıcıdır!
Sonuç:
Rusya ile iyi ilişkiler içinde, bir tek Türkiye var gibi görünüyor.
Sonbahar ve ardından gelecek kapkara kıştan sonra bu tablonun değişeceğini düşünüyorum.
Önceki yazımda bahsettiğim gibi, bu yakınlık ve artan yakınlaşma aslında planın bir evresidir.
Her evrenin de belirli bir süresi ve süreci vardır.
Sürecin sonuna gelindiğinde, dostlar düşman/düşmanlar dost gibileşebilir.
Herhangi bir ülkenin, "yok arkadaş, ben düşman olmak istemiyorum/filanca ülkeyle dost kalmak istiyorum" gibi bağırması hiçbir şey ifade etmeyecektir.
"Nereye varacak bu işin sonu?" derseniz;
Yeni Düzen ve Yeni Para Sistemi oluşana dek devam edecek!
Çok canlar yanacak, çok can yakacak,
Pek çok ülke perişan olacak,
Hele de, gelişmekte olan ülkeler ekonomik olarak olağandışı zorluklar yaşayacak,
Ama hiçbir ülke/hiçbir lider bu gidişata engel olamayacak; akıllı/akılcı olanlar Paranın Sahipleriyle, Güç ve Akıl'la müttefikleşecek; kendince, engel olacağını sananlar ise bir anda veya zaman içinde silinip gideceklerdir.
Emin olun, küresel bazda unutulmayacak ve tarihin dönüm/dönüşüm noktası olarak değerlendirilecek, gelen ve beterin beteri haline gelecek olan kapkara kışın önünde kimse duramayacaktır!
Aksi, yel değirmenleriyle savaşmak kadar abesle iştigal bir maceradır!
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.