Hemen her ülke Rusya'ya düşman olacak; Olmak zorunda bırakılacak!..

Konuya girmeden "Yeni Düzen"in yeni evresine dair bir tespitimi paylaşayım.

2020'ye kadar lokal/bölgesel çatışmalar, "dondurulmuş bölge sorunlarının" canlandırılması şeklinde ve terör örgütleri üzerinden vekalet savaşları vardı.
Mesela, Suriye/Irak/Afganistan/Yemen/Sudan/Somali vb. gibi ülke ve coğrafyalarda yaşanan çatışma ve krizler…

Sonra, daha genel/daha küresel ve daha geniş yelpazeli bir vetireye girildi.
Bu aşamanın en büyük ve her şeyi etkileyen enstrümanı Pandemi oldu.
İki yıldır sürüyor.
İnsanlık için ikincilleşse de; bitti denmiyor ve ihtiyaca binaen belki kullanırız diye halen bir kenarda tutuluyor.

Şimdi ise daha farklı bir evre başladı.
Ülkeler üzerinden vekalet savaşları.
Ne yazık ki, bu safha daha kanlı/daha trajik/daha ekonomik ve daha savaşçıl şekilde ilerleyip, sonuç verecek görünüyor.
Sonuç verecek derken de; kesin ve herkesçe kabul edilebilir/görünürlüğü olan sonuç gibi düşünmeyin.

Onlar için,
Yani oyun kurucular/Güç ve Akıl Sahipleri ve yeni düzen yapıcıları için bazen sonuçsuzluk/sürünceme durumu ve hatta belirsizliğin kronikleşmesi de, istenen bir sonuçtur.

Konumuza dönersek;
İşgalden önce uzun bir kriz süreci yaşandı.

Avrupa ülkeleri ne yaptı?
Rusya'ya gereken tepkiyi göstermedi ve her türlü işbirliğine devam ettiler.
Almanya'nın, Ukrayna'ya yardım için dalga geçer gibi 500 miğfer gönderdiğini düşünürsek; her şey aleni ve ortada.

İşgal başladı,
Eş zamanlı şekilde Amerika-İngiltere konsorsiyumu tarafından, Rusya karşıtı müthiş bir algı operasyonu da başladı.
Sadece ülke yöneticilerine değil; halklara da hitap edecek bir duygusal bombardıman başladı.

Konu ne?
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi/Putin'in zalimliği/işgalle ortaya çıkan yaralanma-ölüm ve göç gibi korkunç bir insani trajedi ve Rusya'nın Avrupa sınırlarına dayanmasına dair güvenlik içerikli bir kaygı ve korku.

Avrupa ülkeleri ne yaptı?
Silkelenmeye/daha sert tepki vermeye/Ukrayna'ya daha ciddi yardımda bulunmaya ve Rusya istilasına karşı Amerika-İngiltere ortaklığıyla hareket etmeye başladı.

Peki, Amerika-İngiltere için bu yeterli mi?
Hala değil.
Rusya'yı dizginlemek/dize getirmek için kafi mi?
Hayır.

Çünkü başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünya bir "savaş/işgal oyunu" oynandığının farkında.
Ama kimse kalkıp da, "bu bir işgal oyunudur/ABD-İngiltere'nin yeni düzen planının bir parçasıdır" diyemiyor.
Tıpkı Pandemi sürecinin başladığı ilk günlerdeki gibi, bir davranış ve "acaba?" noktasındalar.

Ama geçen iki yılda tüm dünya pandemiyle hedeflenen/istenen ve dayatılan noktaya geldi mi? Geldi.
Hatta "Pandemi'ye itibar etmiyorum" filan diyenler dışlandı ve gerektiğinde virüse maruz bırakılarak, adeta zorla kabullendirildi.
Şimdi de, öylesi bir sürecin farklı versiyonunu yaşıyor ve bir film izler gibi takip ediyoruz.

Amerika-İngiltere ortaklığı bununla ve bu noktada kalmayacak.
Vites yükseltecek.

Mesela, Zelensky Avrupa'dan/NATO'dan savaş uçağı istiyor.
Sözde, "olmaz/olamaz; bu NATO'nun savaşa katılması olur ve biz bunu yapmayacağız" diyorlar.
Ama bir yandan da Polonya üzerinden mesaj veriliyor ve "…eğer Polonya verirse kendi bileceği bir şeydir. Bizim inisiyatifimiz değildir" şeklinde davranarak; üstü örtülü bir onay veriliyor sanki…

Peki, Polonya bir NATO ülkesi değil mi?
Evet.
Polonya Amerika'dan veya NATO'dan izinsiz uçurtma uçurabilir mi?
Tabi ki hayır.
Putin, "Ukrayna'ya yardım edenler de hedef ülke olur" demedi mi?
Dedi.
Hal böyle olunca, durum daha karmaşık/riskli/kirli hale gelip; tehlike yelpazesi genişlemiyor mu?
Evet.

Buna rağmen ne oluyor/bunlar neden oluyor derseniz; Amerika-İngiltere ortaklığı, sürecin henüz istediği kıvama gelmediğini düşünüyor.
Bir yandan da, her ne kadar ilk gelenler hüsnü kabulle karşılansa da Ukrayna'dan Avrupa ülkelerine gelen mülteci sayısı kaygı verici sayılara ulaştı/çok hızlı şekilde de artacak gibi görünüyor.

Bu ne demek?
Amerika-İngiltere, getirdiği yaptırımlar ve yapmayı planladığı diğer enstrümanlarla Rusya'yı izole hale getiriyor gibi görünse de; bir yandan da, Avrupa ve mücavir coğrafya ülkelerinin kendi yanında dizilmesini ve tam kontrol tesisini sağlamaya çalışıyor.

Bu bağlamda,
Önümüzdeki günlerde direkt olmasa da; Polonya/Moldova/Romanya ve hatta Baltık ülkeleri olan Litvanya/Letonya/Estonya'nın da bu savaş çemberine dahil olabileceğini unutmayın derim.
Çünkü süreç, alıştıra alıştıra/sindire sindire ve kabullendirerek sürdürülüyor.

Geçmişte Sovyetler Birliği kendi kendini dünyadan izole etmişti ama şimdi Amerika-İngiltere ortaklığı Rusya ve Putin'i izole etmek istiyor ve Ukrayna üzerinden bu planı uyguluyor.

Daha önce de dediğim gibi;
Bir taşla çok kuş avlama planı…

Sonuç:
Öncelikle yazdığım/söylediğim ve paylaştığım şeylerin, bir tespit olduğunu söyleyeyim.
Böyle olmalı/bunlar doğru şeyler/Rusya haksız Amerika haklı gibi düşüncelerle söylemedim.
Sadece büyük resme bakıp kendimce okuma yaptım/yapıyorum.

Bu süreç öyle gelişecek ki; kısa bir süre sonra, herkes Rusya düşmanı olacak.
Olmak zorunda kalacak.
Hiçbir ülke, "…ama arkadaş, madem Rusya'yı dize getirmek istiyorsun; neden ilk yaptırımı, Petrol ve Doğalgaz üzerinden yapmadın. Eğer samimiysen ve amacın Ukrayna'yı korumak idiyse bunu yapman gerekmez miydi?" diyemeyecek/soramayacak ve sorgulayamayacak.

Öyle görünüyor ki;
Bu "savaş oyunu" Ukrayna harici coğrafyalara da taşabilme eğilimi gösteriyor. Bu ise, Avrasya bölgesinde pek çok ülkeyi/coğrafyayı riskli hale getirecektir.
Şuanda, Polonya'nın en riskli ülke olması gibi…

Not:
Rusya karşıtlığı tüm hızıyla artarken/Amerika, Rusya'ya daha da sertleşip safları sıklaştırırken; bir yandan da, Amerika-Rusya arasında "Enerji kozunun kontrolü" noktasında arka kapı ve dolaylı görüşmelerin olduğunu düşünüyorum.

Eğer ki Putin, bu noktada Amerika-İngiltere'nin, dolayısıyla da "Yeni Düzen Sahiplerinin" istediğini verirse; fiiliyat ve algının tedrici ve çaktırmadan değişmeye başlayacağı kanaatindeyim.

Gerçi böyle bir sonuç için daha çok erken ama ben bir öngörü olarak paylaşmak istedim.



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber