Sonbahar gelir,
Tabi, Kızılderililerde kış kaygısı başlar,
Yeni seçilen genç büyücülerine giderler:
—Bu kış nasıl geçecek?Genç büyücü ne diyeceğini bilemez.
Modern dünyanın adetleriyle yetişmiş çünkü…
Eski büyücüler gibi mistik sırlara vâkıf değildir,
Bu nedenle de kışın nasıl geçeceği konusunda hiçbir fikri yoktur…
Ama mutlaka bir şey söylemelidir; sonuçta seçilmiş büyücü…
Ne olur ne olmaz diye işi sağlama almak ister ve çaktırmadan meteorolojiyi arar.
—Sizce bu kış nasıl geçecek?Meteorolog,
"Sert geçecek gibi görünüyor" der.
Bunun üzerine genç büyücü, kabilenin ileri gelenlerini toplar ve
"Bu kış sert geçebilir" der…
Bu bilgi üzerine bir anda hareketlenen kabile, takviye için tekrar odun toplamaya başlar.
Gelişmeleri takip eden genç büyücü duramaz,
Merakı daha da artar ve meteorolojiyi yine arar:
—Bir gelişme var mı, durum nedir?Yetkili cevap verir:
—Valla, bu kış daha öncekilere benzemeyecek galiba. Çok sert geçecek.Genç büyücü kabileyi yeniden toplar ve der ki:
—Daha çok odun toplayın, kış çok sert geliyor! Bütün kabile ormana yayılır, harıl harıl odun toplamaya başlar.
Bir süre sonra, genç büyücü meteorolojiyi bir kez daha arar.
—Bir değişiklik var mı?Yetkili,
"Valla ben böylesini görmedim. Çok feci bir kış geliyor" der.
Genç büyücü çok şaşırır,
"Hayret!Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?" der.
Meteorolog, endişe ve biraz da tedirgin şekilde şöyle der:
—
Kızılderililer,Harıl harıl odun topluyorlar. Daha önce de zor geçen kışlar gördüm,Ama onları böyle görmemiştim,Hiç bu kadar odun toplamamışlardı…Hikaye hoşuma gitti,
Okuyunca,
"hoş ve gülümseten bir hikaye" dedim kendi kendime…
Ama bir yandan da, beni düşündürtmeye başladı.
İnsanız işte,
Beyin boş durmuyor ki,
Duyduğun/okuduğun/gördüğün her şey, yaşadığın an ve andaki yaşananla, ilinti kurduruyor,
Benzetme yaptırıyor,
"Hah işte; tıpkı, bugün yaşanan filanca durumu ne güzel anlatıyor…" dedirtiyor.
Arkadaşlar,Hani, birisi bir şaka yapar,
O şaka sözleri, dilden dile/kişiden kişiye/oradan oraya gider, dolaşır,
Bire bin katılır,
Ve öyle bir hale gelir ki; söylediğin şaka cümlesine, sen bile inanma noktasına gelirsin ya,
Bu da böyle bir şey olsa gerek…
Küresel ve ülkesel gelişmelere bir bakın,Aynen hikayedeki gibi,
Dünyanın ekonomik meteoroloğu FED/Amerika bir karar alıyor; tüm ülkeler buna göre konumlanıyor.
Türkiye'de Merkez Bankası bir karar alıyor,
Piyasalar bir anda alışılmadık tepki vermeye ya da görülmedik boyutta bir tepkisizliğe sürükleniyor.
Sonra ne oluyor?FED'in/Amerika'nın
"Black Winter(Kara Kış gelebilir)" iması, ülkeleri ve halkları
"Kış feci geçecek/Bu kış çok zorlayacak" gibi, pek de somut karineye dayanmayıp/niyet okumaya dayalı bir reflekse itiyor.
Aslında bir şey söyleyeyim mi,FED'in/Paranın Sahiplerinin/Düzenin Efendilerinin haricinde hiçbir ülke, hiçbir lider ve herhangi bir ekonomi yönetimi neyin ne olduğunu; ne biliyorlar, ne de modellemelerini bilerek yapıyorlar.
Ülkemiz de dahil, emin olun; tüm ülkelerde, şuanda bir alacakaranlık süreci yaşanıyor.
Yapılanların, bir bilinç/bilgi/teorem dahilinde ve sonuçları öngörülerek yapıldığını düşünmüyorum.
Bir nevi manuel/el yordamıyla modelleme yaşıyoruz!
Neyin ne sonuç vereceğini, kriz çıkartanlar/kaos yapıcıların haricinde kimse bilmiyor.
İkinci Dünya Savaşı devam ederken Alman askerlerinde bıkkınlık başlar,Ama korkudan komutana da kimse soramaz.Birgün bir ateşin başında ısınmaya çalışırken generalin şoförü yanlarına gelir.Arkadaş oldukları için onunla dertleşirler,"Yahu bıktık,Biz soramıyoruz; Bari bir punduna getir de sen soruver; bu savaş ne zaman bitecek" "Tamam" der şoför ve gider.Ertesi gün kırık-dökük jiple general askerî kontroldedir.Yol yok tabi, çukur dolu arazide giden jip sallandıkça, general "of/puff" diye homurdanırır,Şoför, sormanın tam zamanı der ve generale döner ama daha ağzını açamadan general şoföre der ki;"Yahu evladım, bıktık/bezdik,Bu savaş ne zaman bitecek!.."İnan aynen bu durumdayız,Bazen, hatta genellikle idarecilere/ekonomi yönetimine veya politika yapıcılara kızıyoruz ya,
Bence kızmayın,
Ya da kızın; siz bilirsiniz,
Onlar da, gidişatın nereye evrileceğini/varacağını/neyin ne olacağını veya olmayacağını bilmiyorlar!
Neden mi böyle diyorum?Yaşadığımız anlar,
İçinden geçtiğimiz zaman, bilindik paradigmanın/ekonomik ve politik öğretilerin/sebep-sonuç ilişkilerinin iflas ettiği, öngörülmezliğin hakim olduğu, bugün söylenen sözlerin yarın yanlışlandığı tarihî anlardır!
Bu nedenle de,Halimiz, Genç Büyücü ile Meteorolog arasında geçen kısır döngüden,
Ve, kabilenin içine düştüğü bumerang cehenneminden farklı değildir.
Peki, bu süreç ne zaman bitecek?
Yani, odun toplama devam mı edecek?
Ben de bilmiyorum ama öngörüm şu;Krizden istifade edenler/Kaos'u başlatanlar/Yeni Düzen Kurucuları ne kadar öngörmüşlerse ve maksat hasıl olana dek devam edecektir.
Ki, yakın zamanda biteceğini de düşünmüyorum.
Biri bitse de diğeri başlayacaktır,
Bir zincirin halkaları gibi…
Bu yüzden de,
Ayağını yorganına göre uzatmak,
Tasarruf etmek,
İsraftan kaçınmak,
Ve, soğukkanlılık içinde, bireysel/toplumsal/kamusal akıllı ve akılcılık yaşanan sürecin hasarını azaltıcı etki yapacaktır!
Çok üzgünüm ama
"No Way Out"Yani bundan kaçış yok/çıkış yok,
Hiçbir ülke/birey ve toplum bu süreçten azade değildir,
Olamaz/olamayacak da!..
Not:Kripto Para konusunda son dönemece girildiğini düşünüyorum.
Bu sıralar bazı coinlerde artış var gibi görünse de; bana, ölmek üzere olan insanın, iyileşiyor gibi görünmesi durumunu anımsatıyor.
2025'lere geldiğimizde yerinde yeller eserse kimse şaşırmasın!
Bunu söylerken de, ne kripto param var ve ne de coin düşmanıyım,
Sadece uyarmak ve ikaz etme amacıyla paylaştım…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.