Güncele dair düşüncelerimi önceki yazımda büyük resme odaklı ele almıştım.
Şimdi biraz daha farklı bir noktaya parmak basmak istiyorum.
Ayet var,
Bakara Suresi-216; "…Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde de sizin için şer vardır…"
Bu ilahi mesajı hayatımızın her alanına tatbik edebiliriz.
Bireysel olarak da cemiyetsel olarak da…
Şimdi son günlerde cereyan eden olaylara bu açıdan bakarsak;
Nahoş gibi görünen söylemler/iddialar/ifşalar Erdoğan'a çok ciddi bir imkan sunabilir.
Yani, adeta şerden hayra geçiş gibi…
Yani, yaşananlardan bir "
Vaka-yı Hayriye" çıkabilir/çıkartabilir.
Nasıl mı, söyleyeyim.
"Alan/Çevre Temizliği"Yani, geniş kapsamlı/büyük boyutlu/radikal ve hani araçlarda 90 bin bakımı deriz ya; onun gibi bir temizlik.
Son dönemlerde birilerinin açıklamaları/anlattıkları/iddiaları, tam da böylesi bir adıma, imkan ve fırsat sunuyor.
Bu da; bir nevi, krizi fırsata çevirmek/şerri hayra dönüştürmek olur.
O yüzden, iyice dağılmış/karışmış/yoldan çıkmış yeniçerilerin kaldırılmasına atfen söylenen ve "
Hayırlı Olay" anlamına gelen "
Vaka-yı Hayriye" tabirini kullandım.
Peki Erdoğan bunu yapar mı,
Bence yapar…
Yaklaşık 20-25 gündür sessiz/suskun/gözlemci gibi kalışının de nedeni bu olsa gerek.
Ve dahi, konuşmaya başladığından beri seçtiği dil/söylem ve hatta söyleyiş şeklinin bile itina ile seçilmiş olduğu, hemen farkediliyor.
Kaldı ki, böylesi bir adım bir siyasi strateji ve partisel üstünlük elde etmek,
Veya, zihinlerde oluşan "
…AK Parti ve Erdoğan zorda/zora girdi/sıkıştı/adeta mağlup gibi…" algısını değiştirmenin de ötesinde;
Türkiye’de, bir kısmı görünen veya bazılarınca bilinen/bir kısmı ise "
yeraltında" kalan ama uzantıları, siyasete/ekonomiye/güvenliğe/istikrara ve hatta devlet ciddiyetine halel gelmesine kadar ulaşan "
düzensizlik ve kirlenmenin" temizlenmesine imkan verecektir.
Aslına bakarsanız; bu, "
Devlet/Millet/Yönetim" bağlamında herkesi/hepimizi ve tüm siyaseti kapsayan bir boyuttur.
Yaşanan durum, görünürde sadece Erdoğan/AK Parti/AK Parti'liler bağlamında kategorize gibi düşünülse de;
Emin olun ki, sonuçları itibariyle herkesi ve tüm siyaseti kapsamaktadır/kapsar.
Soruna neşter atılmaması,
Radikal şekilde kazınmaması,
Ve, bugün ortalığa saçılan ama bugüne kadar epeyce bir semirme/büyüme ve palazlanma imkanı bulmuş olduğunu müşahade ettiğimiz "
kanunsuzluğun" durdurulmaması; bugün sadece Erdoğan ve Ak Parti’nin sorunu gibi görünse de, yarın herkese/hepimize sorun olacak bir noktaya geldiğini görürüz.
Hatta bu konunun bazı önemli ve nirengi noktası kısımlarının, partilerüstü düşünülmesi,
Muhalefetin de iktidarla mutabıklaşması,
Ve, böylesi bir durumun sadece AK Parti'yi değil, tüm Türk siyasetini lekeleyeceği asla gözden kaçırılmamalıdır.
Çünkü, zaten iyice itibarı zedelenen siyaset kurumunun itibarının daha da zedelenmesi, kimseye fayda/yarar/siyasi rant getirmez.
"Al birine vur ötekine…" yaklaşımını pekiştirir.
Bu ise, zaten ulaşılamayan/ortak dil oluşturulamayan ve konuşabilirlik zemini kaybedilmekte olan ve nüfusun en önemli kesimini teşkil eden 30 yaş altı kitleyle kopuşu, onulmaz/onarılmaz hale getirir.
Durum bu,
Sorun bu,
Komplikasyon bu…
Bunu bizler görürken, şahsen Erdoğan’ın çok daha net/detaylı/istihbarî ve çok boyutla gördüğünden kuşkum yok.
Bu bağlamda durum tespitim şu;
Birincisi; "
Alan/Çevre Temizliği" için tam bir fırsat,
İkincisi; Erdoğan bunun farkında ve yapar mı? Bence çok farkında ve kesinlikle yapar.
Üçüncüsü; bu tespitlerimin tezahür ve yansımalarını önümüzdeki günlerde, hem de çok yakın önümüzdeki günlerde göreceğiz/göreceksiniz.
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.