Seçimin ertesi günü Sayın Cumhur Başkanımın bana bizzat dediği gibi 'Asla gevşeme yok Türk halkının gösterdiği teveccühe layık olmak için Terör, Paralel Örgüt başta olmak üzere hiç taviz vermeden tüm ülke meselelerinde tam gaz çalışmaya devam edilecek.' Sözüne AK Parti ve hükümette aynı şekilde uyum sağlamalıdır dedikten sonra başlayalım genel seçim sonu değerlendirmesi için Portremize.
Bilge lider Aliya İzzetbegoviç der ki:
“İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah'ın önünde hesap verecektir. Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.”
1 Kasım’da halk tercihini yaptı ve basiretini yine gösterdi. Bu durumda hepimize düşen; 7 Haziran ve 1 Kasım seçim sonuçları çerçevesinde, halkın irade ve öngörüsüne saygı duymak, sağduyusuna güvenmek ve onun uyarılarına kulak vermektir.
1 Kasım seçim sonuçları her parti ve siyasiye çok ciddi mesajlar içermektedir. Ama ben özellikle AK Parti için irdelemelerde bulunmak istiyorum.
Bence asıl iş bundan sonra AK Parti’ye düşmektedir. İki seçimi bir arada değerlendirirsek asıl mesajlar AK Parti’ye verilmiştir. Bu nedenle de artık çalışma zamanıdır, gayret vaktidir, tevazu içinde ileri bakmak zamanıdır.
Yapılması gereken dünü dünde bırakmak, bugünü iyi değerlendirmek ve yarınları büyük düşüncelerle adımlamak zamanıdır.
Dünümüz bizim geçmişimizdir, unutmamalı, sövmemeli ve sahiplenmeliyiz.
Yarınlar ise bizim geleceğimizdir, rehavete düşmeden, kibir ve gurura kapılmadan, büyük bir gayretle, bir ve bütünlük içinde, kucaklayıcı şekilde ileri bakmalıyız.
Bugün ise kavga zamanı değildir. Yenileni hor görme, mağlupları dışlama zamanı hiç değildir.
Bugün “hep birlikte Türkiye” demenin tam zamanıdır.
Bugün “ilk günkü aşkla” çalışmak, çalışmak, çalışmak zamanıdır.
Bugün “sen-ben” kavgasından uzak tüm ülkenin hükümeti olma zamanıdır.
Bugün bizi biz yapan değerlere sarılarak, geçmişten geleceğe büyük adımları düşünmek ve atmak zamanıdır.
Bugün rövanşist bir zihniyetle hareket etme zamanı değildir. Kibir, gurur, rehavet zamanı hiç değildir.
Bugün “mağrur” olma yok, “mağduru” korumak, senden olmayana elini uzatmak, el birliğini tesis etmek vaktidir.
Bugün ülkemizin içinden geçtiği kritik süreci çok iyi anlayarak, dışsal düşmanları, hasımları görerek, içerdeki husumetleri bitirmek zamanıdır.
Bugün Atatürk’e de, Fatih’e de, Yavuz Selim’e de, Abdülhamit’e de sahip çıkmak zamanıdır.
Bugün kendi tarihimizi karalamak zamanı değildir. Bugün Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 Türk devleti geleneğimizin anlam ve önemine muvafık davranma zamanıdır.
Bugün müşterek düşmanlara karşı birlik olma zamanıdır. PKK gibi, Paralel Yapı gibi, İŞİD gibi, PYD gibi ve onların içerdeki işbirlikçileri gibi hasımlara karşı ittifak etme vaktidir.
Bugün tevazu içinde, alınan sorumluluğun ifa edilmesi için çalışmak vaktidir. Bugün dışlamak değil sarılmak vaktidir.
Bugün gurur değil, alçakgönüllülük vaktidir,
Tembellik değil, gayret vaktidir
Kin değil, barış vaktidir
Hırs değil, azmetmek vaktidir
Yıkmak değil, inşa etmek zamanıdır
Geçmiş değil; geçmişten geleceğe bakmak vaktidir.
Bugün; “ne harabi ne harabatiyim, kökü mazide olan bir atiyim” diyerek gelenekten evrensele, geçmişten geleceğe uzanmak vaktidir.
Bugün Selçuklu’dan, Osmanlı’dan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluş mücadelesi Kurtuluş Savaşından ilhamla “daha büyük Türkiye” olmak için azimle mücadele vaktidir.
Bugün AK Parti’nin 2002’de başlayan ruhla, yeniden başlama vaktidir. Düşünme, değerlendirme, silkelenme ve daha büyük şahlanış vaktidir.
Bugün halkın verdiği krediyi maksimize verimlilikle değerlendirme zamanıdır.
Bugün halk için, devlet için, vatan için, hiç durmadan çalışmak vaktidir.
Bugün Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye atfen öğütlerini okumak, anlamak, içselleştirmek ve gurur, kibirden ve sinirden uzak, kimseyi ve hiçbir şeyi ihmal etmeden “ilk günkü aşkla” çalışmak zamanıdır.
Bugün Bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi, “güç zehirlenmesine” uğramadan, “gücün şehvetine” kapılmadan ve gücü verenleri unutmadan ve de en önemlisi; Allah’ı ve kul olduğumuzu hep canlı tutarak, hamiyet ve inançla hareket etme zamanıdır.
Çünkü Bilge lider der ki: “ Dünyadaki her güç ahlaki güç olarak başlar. Her yenilgi de ahlaki tökezlemeyle başlar”
Bugün ölümü unutmadan, bir “fani” olduğumuzun bilinciyle, toprağın altına gireceğimiz şuuruyla, Allah rızasını önceleyerek, muktedirlik hevesinden uzak, “hayırlılarınız insanlara faydalı olanınızdır” hadisine uygun yürüyüş zamanıdır.
1 Kasımda milletimizin AK Parti’ye bunları söylediğini, hatırlattığını ve tüm bu mesuliyetleri yüklediğini düşünüyorum. AK Parti’nin de, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da ve Sayın Davutoğlu’nun da bu bilinç, iman, inanç ve idrakle hareket edeceklerine ve Ülkemizi, halkımızı çok daha iyi noktalara getireceğine inanıyorum.
Allah ülkemizin, milletimizin ve hepimizin yar ve yardımcısı olsun…
Yeni Bir Portremizde sizlere biraz siyaset dışına çıkıp, ülkemizde kanayan bir ağır yara olan, örf adet namus kavramlarının artık hiçe sayılmaya başladığı, birilerinin çıkıp dur demesi gerektiği Türkiye’de Modellik ve Model Piyasası hakkında belki de çoğu vicdansız sapkınların yüreğini hoplatacak bir yazı dizisine başlayacağız. Takip etmenizi tavsiye ederim.
Yeni Bir Portrede buluşmak üzere sağlıcakla kalın sevgili okurlarım.